Türkiye ekonomisi, ortodoks politikalara dönüş sürecinde kritik bir virajda. Uluslararası piyasaların yakından takip ettiği bir finans kuruluşunun son raporu, Ankara'nın ekonomik rotasına dair önemli ipuçları sunuyor. Rapora göre, Türk politika yapıcıları için büyüme ivmesini korumak, enflasyonla mücadele kadar öncelikli bir hedef olarak öne çıkıyor. Bu durum, dezenflasyon sürecinin beklendiği gibi hızlı değil, daha kademeli bir seyir izleyeceği anlamına geliyor.Analistler, önümüzdeki yıl Türkiye ekonomisinin yaklaşık yüzde 3,5 büyüyeceğini öngörüyor. Enflasyon cephesinde ise, bu yılın sonunda yüzde 32 seviyesinde kapanması beklenen manşet enflasyonun, 2026 sonunda yüzde 20'ye gerilemesi hedefleniyor. Ancak bu düşüşün hızı, bazı yapısal faktörler nedeniyle sınırlı kalabilir.Dezenflasyon Sürecini Yavaşlatan DinamiklerRaporda vurgulandığı üzere, hala dirençli seyreden iç talep, yüksek enflasyon beklentileri ve reel efektif döviz kurundaki değerlenmenin daha yavaş ilerlemesi, fiyat baskılarının ancak kademeli olarak azalacağını işaret ediyor. Bu üç temel unsur, Merkez Bankası'nın sıkı para politikalarına rağmen dezenflasyon sürecinin önündeki en büyük engeller olarak kabul ediliyor. İç talebin canlı kalması, tüketicilerin gelecekteki fiyat artışlarına yönelik beklentilerinin yüksekliği ve döviz kurunun enflasyon üzerindeki etkisinin sınırlı kalması, enflasyonla mücadelenin çok boyutlu bir strateji gerektirdiğini ortaya koyuyor.Politika Yapıcıların Başarısı ve Gelecek BelirsizliğiEkonomik istikrar programının üçüncü yılına girilirken, siyasi kargaşanın bu programı rayından çıkarmamış olması, piyasalar tarafından memnuniyetle karşılanıyor. Bu durum, politika yapıcıların ortodoks politikalara bağlılığının açıkça olumlu bir gelişme olarak değerlendirildiğini gösteriyor. Finans kuruluşu, fiyat istikrarının henüz tam olarak sağlanmamış olmasına rağmen, hükümetin ekonomiyi yumuşak bir inişe geçirme, finansal istikrar risklerini ele alma ve çeşitli çarpıklık yaratan önlemleri kaldırma konusunda övgüye değer bir iş çıkardığını belirtiyor.Ancak 2026 yılına yönelik en büyük belirsizlik kaynağı olarak yine iç politika dinamikleri gösteriliyor. Seçim atmosferinin veya siyasi gerilimlerin, mevcut ekonomik programın seyrini etkileyebileceği endişesi, analistlerin dikkat çektiği önemli bir risk faktörü olarak masada duruyor. Bu bağlamda, ekonomik yönetimde öngörülebilirliğin ve tutarlılığın sürdürülmesi, orta vadeli hedeflere ulaşmada kritik rol oynayacak.Dunyaekonomi.com Yorumu: Dengeli Bir Yaklaşım ŞartBu rapor, Türkiye ekonomisinin hem büyüme potansiyelini hem de enflasyonla mücadeledeki zorluklarını net bir şekilde ortaya koyuyor. Politika yapıcıların büyümeden tamamen feragat etmeden dezenflasyonu hedeflemesi, ekonomik aktivitenin sürdürülebilirliği açısından önemli. Ancak, iç talebin ve enflasyon beklentilerinin yönetimi, bu dengeyi sağlamanın anahtarı olacak. Piyasanın güvenini sürdürmek ve uluslararası yatırımcıların ilgisini çekmek için, ortodoks politikalara sıkı sıkıya bağlı kalmak ve yapısal reformlara devam etmek elzem görünüyor.Büyüme Önceliği: %3-4 aralığındaki büyüme hedefi, istihdam ve refah için kritik.Kademeli Dezenflasyon: 2026 sonunda %20 enflasyon hedefi, hızlı bir düşüş yerine kontrollü bir süreci işaret ediyor.Siyasi İstikrar: Ekonomik programın başarısı için siyasi öngörülebilirlik hayati önem taşıyor.Piyasa Güveni: Ortodoks politikalara bağlılık, uluslararası piyasalarda olumlu yankı buluyor.

Ekonomi
Türkiye Ekonomisi: Kademeli Dezenflasyon ve Büyüme Dengesi
Uluslararası bir finans kuruluşunun Türkiye ekonomisi raporu, ortodoks politikaların büyüme ve dezenflasyon hedefleri arasındaki hassas dengeyi gözler önüne seriyor. Rapora göre, politika yapıcılar büyüme ivmesini korurken enflasyonu kademeli olarak düşürmeyi hedefliyor. Dirençli iç talep ve enflasyon beklentileri nedeniyle dezenflasyon sürecinin yavaş ilerlemesi beklenirken, siyasi istikrarın ekonomik programı desteklemesi piyasalarca olumlu karşılanıyor.
Mehmet Aydın
•
Bu makaleyi paylaş
Instagram:Bu bağlantıyı kopyalayıp Instagram hikayenizde paylaşabilirsiniz!




