İspanya'nın köklü telekomünikasyon devi Telefónica SA, ülkedeki operasyonlarında 6 bin 88 çalışanı kapsayan geniş çaplı bir işten çıkarma planını devreye soktuğunu duyurdu. Bu radikal karar, şirketin finansal performansındaki zorlukları aşmak ve operasyonel maliyetleri optimize etmek amacıyla atılan kritik bir adım olarak öne çıkıyor. Ancak bu hamle, sadece Telefónica'nın iç dinamiklerini değil, aynı zamanda küresel telekomünikasyon sektörünün derinlemesine bir dönüşüm ve baskı altında olduğunu da gözler önüne seriyor.Kararın Arka Planı ve Finansal BaskılarTelefónica'nın bu denli büyük bir işten çıkarma kararı almasının temelinde, şirketin son dönemde yaşadığı finansal sıkıntılar yatıyor. CEO Marc Murtra, daha önce yaptığı açıklamalarda, yıl sonu serbest nakit akışı tahminlerinin düşürüldüğünü ve hissedarlara ödenen temettülerin yarıya indirildiğini belirtmişti. Bu durum, şirketin nakit yaratma kapasitesinde ciddi bir erozyon yaşandığını ve operasyonel giderlerin sürdürülebilirlik açısından kritik bir seviyeye ulaştığını gösteriyor.Sendika kaynaklarından edinilen bilgilere göre, işten çıkarmalar şirkete bağlı yedi farklı kuruluşu etkileyecek. Başlangıçta 5 bin 300'den fazla kişinin işten çıkarılacağı öngörülse de, şirket içi görüşmelerin tamamlanmasının ardından bu sayının 6 bin 88'e yükselmesi, durumun ciddiyetini bir kez daha ortaya koyuyor. Telefónica, en son 2023 yılında İspanya'da işgücünün yaklaşık yüzde 16'sına denk gelen 3 bin 421 çalışanını işten çıkarmıştı. Bu, şirketin maliyet optimizasyonunu sürekli bir strateji olarak benimsediğinin işareti.Telekom Sektöründe Artan Baskı ve DönüşümTelefónica'nın yaşadığı bu zorluklar, sadece şirkete özgü değil, tüm telekomünikasyon sektörünü etkileyen yapısal sorunların bir yansıması. Sektör, artan rekabet, yoğun fiyat savaşları, yüksek altyapı yatırım maliyetleri (özellikle 5G ve fiber optik ağlar için), ve düzenleyici baskılarla boğuşuyor. Geleneksel ses ve SMS gelirlerinin düşmesiyle birlikte, şirketler yeni büyüme alanları bulmakta ve dijital dönüşüme ayak uydurmakta zorlanıyor."Telekomünikasyon şirketleri, bir yandan milyarlarca dolarlık altyapı yatırımı yapmak zorundayken, diğer yandan abonelik gelirlerini artırma ve müşteri sadakatini koruma mücadelesi veriyor. Bu dengeyi sağlamak, operasyonel verimliliği en üst düzeye çıkarmayı ve radikal kararlar almayı gerektiriyor."Bu bağlamda, Telefónica'nın aldığı işten çıkarma kararı, sektördeki diğer büyük oyuncular için de bir uyarı niteliği taşıyor. Avrupa'da ve dünya genelinde benzer maliyet kesintisi ve yeniden yapılanma hamlelerinin gelmesi şaşırtıcı olmayacaktır.Piyasa Tepkisi ve Gelecek Beklentileriİşten çıkarma haberlerinin ardından Telefónica hisseleri piyasada sert bir düşüş yaşadı. Şirket hisseleri, yüzde 13 değer kaybederek, kayıtlardaki en kötü üçüncü günlük değer kaybını kaydetti. Bu keskin düşüş, yatırımcıların şirketin uzun vadeli stratejisi ve finansal sağlığına dair endişelerini açıkça ortaya koyuyor. Piyasa, bu tür maliyet kesintilerinin kısa vadede bir rahatlama sağlasa da, şirketin büyüme potansiyelini ve inovasyon yeteneğini olumsuz etkileyebileceğinden endişe ediyor olabilir.Şirket sözcüsünün verdiği bilgilere göre, Telefónica şu anda İspanya'da yaklaşık 25 bin, dünya genelinde ise 80 bin kişiyi istihdam ediyor. Bu rakamlar ışığında, 6 binden fazla çalışanın işten çıkarılması, İspanya'daki işgücünün yaklaşık dörtte birine yakın bir kısmını etkiliyor ki bu da kararın sosyal ve ekonomik boyutunu derinleştiriyor.Önümüzdeki dönemde, Telefónica'nın bu yeniden yapılanma sürecini nasıl yöneteceği, yeni büyüme stratejilerini nasıl hayata geçireceği ve piyasanın güvenini nasıl yeniden kazanacağı merak konusu. Bu kararlar, sadece şirketin değil, İspanya ekonomisinin ve Avrupa telekomünikasyon sektörünün geleceği üzerinde de önemli etkiler yaratacaktır.

Ekonomi
Telefónica'dan Büyük İşten Çıkarma: Telekom Sektörü Nereye Gidiyor?
İspanyol telekomünikasyon devi Telefónica SA, maliyetleri düşürme hedefiyle 6 binden fazla çalışanını işten çıkarma kararı aldı. Şirketin serbest nakit akışı tahminini düşürmesi ve temettüleri yarıya indirmesinin ardından gelen bu hamle, hisselerinde yüzde 13'lük değer kaybına yol açtı. Karar, sadece Telefónica'nın değil, tüm telekom sektörünün karşı karşıya olduğu yapısal zorlukların ve dönüşüm baskısının çarpıcı bir göstergesi olarak yorumlanıyor.
Mustafa Koç
•




