Küresel ekonominin, artan jeopolitik gerilimler ve ticaret bariyerleriyle mücadele ettiği bir dönemde, Çin'den G20 Zirvesi'ne önemli bir çağrı geldi. Çin Başbakanı Li, Güney Afrika'nın Johannesburg şehrinde düzenlenen zirvede yaptığı konuşmada, dünya ekonomisinin karşı karşıya olduğu temel sorunlara dikkat çekerek, serbest ticaretin ve açık bir dünya ekonomisinin korunması gerektiğini vurguladı.Li, özellikle tek taraflılığın ve korumacılığın yükselişinin, ticaret kısıtlamalarının ve cepheleşmelerin artışının küresel ekonomik istikrara yönelik tehditler oluşturduğunu belirtti. Bu bağlamda, merkezinde Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)'nün yer aldığı çok taraflı ticaret sisteminin ve açık dünya ekonomisinin hayati önem taşıdığını ifade etti.Küresel Ekonomik Yönetişimde Reform ÇağrısıÇin'in bu çağrısı, sadece serbest ticaretin savunulmasıyla sınırlı kalmadı. Başbakan Li, G20 ülkelerinin çok taraflılığı savunma konusunda öncülük etmesi gerektiğini belirterek, küresel ekonomik yönetişimin iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Bu iyileştirmenin temel ayaklarından biri de, Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve DTÖ gibi kritik uluslararası kurumların reforme edilmesi talebi oldu.Li, "Gelişmekte olan ülkelerin sesinin artırılarak daha adil ve açık bir uluslararası ekonomik düzenin oluşturulması gerektiğini" kaydetti.Bu açıklama, mevcut küresel ekonomik düzenin, özellikle gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarını yeterince karşılamadığı yönündeki yaygın eleştirilere paralel bir duruş sergiliyor. Çin, bu reformlar aracılığıyla, küresel ekonomik karar alma süreçlerinde daha dengeli bir temsil ve etki alanı yaratılmasını hedefliyor.Pekin'in Stratejik Vizyonu ve Türkiye İçin AnlamıÇin'in bu güçlü çıkışı, Pekin'in küresel sahnede artan ekonomik ve siyasi ağırlığını yansıtırken, aynı zamanda ABD liderliğindeki bazı Batılı ülkelerin uyguladığı ticari kısıtlamalara ve teknoloji transferi engellemelerine karşı bir yanıt niteliği taşıyor. Çin, kendi ekonomik büyümesini sürdürmek ve küresel tedarik zincirlerindeki merkezi konumunu korumak adına, çok taraflı ticaret sisteminin en büyük savunucularından biri olarak konumlanıyor.Türkiye açısından bakıldığında, Çin'in bu çağrısı, küresel ticaretin ve uluslararası kurumların geleceğine yönelik önemli bir tartışmayı alevlendiriyor. Türkiye de, özellikle son yıllarda artan korumacılık eğilimlerinden etkilenen ve uluslararası ticarette adil rekabet koşullarını savunan bir ülke olarak, çok taraflı sistemin güçlendirilmesi ve gelişmekte olan ülkelerin sesinin artırılması yönündeki taleplere sıcak bakmaktadır. Bu bağlamda, Çin'in önerileri, Türkiye'nin de içinde bulunduğu birçok ülkenin küresel ekonomik yönetişim beklentileriyle örtüşen önemli bir perspektif sunmaktadır.

Ekonomi
Pekin'den G20'ye Net Mesaj: Serbest Ticaret ve Açık Ekonominin Geleceği
Çin Başbakanı Li'nin G20 Zirvesi'ndeki çağrısı, küresel ekonomide artan tek taraflılık ve korumacılığa karşı güçlü bir duruş sergiliyor. Pekin, Dünya Ticaret Örgütü merkezli çok taraflı ticaret sisteminin korunmasını ve uluslararası finans kurumlarının reforme edilmesini talep ediyor. Bu çıkış, küresel ticaret savaşlarının gölgesinde, Çin'in kendi ekonomik çıkarlarını ve küresel liderlik vizyonunu pekiştirme arayışını yansıtıyor.
Zeynep Kaya
•
Bu makaleyi paylaş
Instagram:Bu bağlantıyı kopyalayıp Instagram hikayenizde paylaşabilirsiniz!




