Geride bıraktığımız hafta, Türkiye ekonomisi için hem iç dinamiklerdeki önemli gelişmeleri hem de küresel piyasalardan gelen sinyalleri bir araya getiren karmaşık bir tablo sundu. Hanehalkı bütçesinden mali disiplin arayışlarına, bankacılık sektöründeki olumlu rüzgarlardan kripto piyasalarındaki sert düşüşe kadar birçok başlık, ekonomik aktörlerin gündemini meşgul etti.İç Dinamiklerdeki Baskılar: Hanehalkı ve Kamu Maliyesi Üzerindeki YükHanehalkı bütçeleri üzerindeki yük, Genel Sağlık Sigortası (GSS) primlerinde yapılan dikkat çekici artışla daha da hissedilir hale geldi. Aylık prim, 780 liradan 1.560 liraya çıkarılarak vatandaşların cebinden çıkan sağlık harcamalarını ikiye katladı. Bu artış, özellikle düşük ve orta gelirli vatandaşlar için önemli bir maliyet kalemi oluştururken, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği açısından atılan bir adım olarak yorumlanabilir.Kamu maliyesi cephesinde ise, Merkezi Yönetim Bütçesi Ekim ayında 223,2 milyar TL'lik rekor bir açık kaydetti. Bu rakam, yıl sonu hedeflerine ulaşmada karşılaşılabilecek zorluklara işaret ederken, mali disiplin arayışlarının ve gelir artırıcı önlemlerin devam etmesi gerektiğini gösteriyor. Enflasyonla mücadele ve deprem harcamaları gibi unsurlar, bütçe üzerindeki baskıyı artırmayı sürdürüyor.Tüketici tarafında ise, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre konut fiyat endeksinde yıllık nominal artış yüzde 31,6 olarak gerçekleşse de, reel kayıp 21. aya taşındı. Bu durum, konut fiyatlarının enflasyonun gerisinde kaldığını ve yatırımcıların alım gücünün eridiğini gösteriyor. Yüksek faiz oranları ve kredi erişimindeki zorluklar, konut piyasasında durgunluğun devam ettiğinin sinyallerini veriyor.İş gücü piyasasında ise Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2025 yılı üçüncü çeyrek verilerine göre, mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 8,5 seviyesinde gerçekleşti. Bu oran, istihdam piyasasında kısmi bir iyileşmeye işaret etse de, genç işsizliği ve kadın istihdamı gibi yapısal sorunlar çözüm beklemeye devam ediyor.Finansal Güven ve Büyüme Beklentileri: Uluslararası Arenada Olumlu SinyallerUluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'ten gelen haberler, Türk bankacılık sektörüne yönelik güvenin arttığını gösterdi. Ziraat Bankası, Vakıfbank ve TSKB'nin yabancı para kredi notları "BB-"ye yükseltilirken, Arap Türk Bankası A.Ş. (ATB)'nin notlarında da benzer iyileşmeler yaşandı. Bu yükseltmeler, bankaların finansal sağlamlığına ve ülke ekonomisine olan dış güvenin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Özellikle yabancı yatırımcılar için Türkiye'ye yönelik risk algısının azaldığına dair önemli bir sinyal niteliği taşıyor.Avrupa Birliği (AB) Komisyonu da Türkiye ekonomisi için olumlu büyüme beklentilerini paylaştı. Komisyon, 2026 yılında yüzde 3,4, 2027'de ise yüzde 4 büyüme öngörerek, orta vadede Türkiye ekonomisinin toparlanma potansiyeline dikkat çekti. Bu tahminler, uygulanan ekonomi politikalarının uluslararası kuruluşlarca da desteklendiğini ve geleceğe yönelik umut vadettiğini gösteriyor.Küresel Piyasalardan Esen Sert Rüzgar: Kripto Varlıklar ÇöküşteKüresel piyasaların en volatil segmentlerinden biri olan kripto para piyasalarında yaşanan sert çöküş, yatırımcıları endişelendirdi. Bitcoin'in yedi ayın en düşük seviyesine gerilemesiyle birlikte, kripto varlık piyasasında yaşanan toplam kayıp 1 trilyon doları aştı. Bu durum, küresel risk iştahındaki azalmayı, makroekonomik belirsizlikleri ve düzenleyici baskıların artmasını yansıtırken, geleneksel finans piyasalarına da dolaylı etkiler yaratma potansiyeli taşıyor.Özetle, geride kalan hafta Türkiye ekonomisi için hem içsel zorlukları yönetme hem de uluslararası arenada güven tazeleme çabalarının bir arada yaşandığı bir dönem oldu. Bütçe disiplini ve hanehalkı üzerindeki maliyetler dikkat çekerken, bankacılık sektörüne yönelik olumlu not artırımları ve AB'nin büyüme beklentileri geleceğe dair umutları canlı tutuyor. Ancak, küresel kripto piyasalarındaki dalgalanmalar gibi dışsal riskler, ekonomik aktörlerin temkinli duruşunu korumasını gerektiriyor.

Ekonomi
Ekonomide Çift Yönlü Rüzgarlar: Bütçe, Bankacılık ve Küresel Riskler
Türkiye ekonomisi, son haftada hem iç dinamiklerdeki zorluklarla hem de uluslararası piyasalardaki dalgalanmalarla mücadele etti. Genel Sağlık Sigortası primlerindeki artış hanehalkı üzerindeki yükü artırırken, merkezi bütçe açığı mali disiplin ihtiyacını vurguladı. Öte yandan, Fitch'in Türk bankalarının notlarını yükseltmesi finans sektörüne güven tazeledi. Küresel kripto piyasalarındaki çöküş ise risk iştahının azaldığını gösterdi.
Ahmet Yıldız
•
Bu makaleyi paylaş
Instagram:Bu bağlantıyı kopyalayıp Instagram hikayenizde paylaşabilirsiniz!




