ABD Getiri Eğrisi Dikleşme Yolunda: Fed ve Trump'ın İkili Etkisi

Küresel finans piyasalarının gözü, ABD tahvil getirilerindeki potansiyel değişimde. Uzmanlar, ABD getiri eğrisinin dikleşme eğilimine girdiğini ve bu durumun ardında iki temel itici güç olduğunu belirtiyor: Federal Rezerv'in (Fed) para politikası kararları ve Beyaz Saray'ın merkez bankası başkanlığına yönelik olası ataması. Bu dinamik, hem kısa hem de uzun vadeli borçlanma maliyetleri üzerinde önemli etkiler yaratmaya hazırlanıyor.Piyasalar, Fed'in önümüzdeki hafta gerçekleştireceği Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısından bir faiz indirimi kararı çıkmasını büyük ölçüde fiyatlamış durumda. Swap yatırımcıları, çeyrek puanlık bir indirimin %80 olasılıkla gerçekleşeceğini öngörüyor. Goldman Sachs ekonomistleri, gelen makroekonomik veriler ve özellikle istihdam piyasasındaki gelişmelerin, Fed'in gevşeme politikasını öne çekmesi için uygun bir zemin oluşturduğunu vurguluyor. Bu erken gevşeme adımı, getiri eğrisinin dikleşmesinde kritik bir rol oynayacak.Fed'in Karar Masası ve Faiz İndirimi BeklentisiMerkez bankası yetkililerinin, enflasyonla mücadelede kaydedilen ilerleme ve ekonomik aktivitedeki ılımlı seyir ışığında, faiz oranlarını düşürme yönünde bir adım atması bekleniyor. Bu beklenti, piyasalardaki kısa vadeli tahvil getirileri üzerinde aşağı yönlü bir baskı oluştururken, uzun vadeli tahvillerde ise farklı bir dinamik gözleniyor. Yatırımcılar, Fed'in gevşeme döngüsüne girmesiyle birlikte gelecekteki enflasyon beklentilerinin artabileceği ve ekonomik büyümenin ivme kazanabileceği düşüncesiyle uzun vadeli tahvillerden uzaklaşabilir.Siyasi Atamanın Piyasaya EtkisiPiyasalardaki bir diğer önemli faktör ise Fed Başkanı Jerome Powell'ın Mayıs 2026'da sona erecek görev süresi ve yerine geçecek isimle ilgili spekülasyonlar. Başkan Donald Trump'ın, pazar günü yaptığı açıklamayla yeni Fed başkanı adayını belirlediğini duyurması, piyasalarda geniş yankı buldu. Konuya yakın kaynaklar, bu ismin Trump'ın baş ekonomi danışmanı Kevin Hassett olmasının beklendiğini belirtiyor. BMO Capital Markets'tan analistler, bu durumun Fed'in gelecekteki para politikası duruşuna ilişkin beklentileri derinden etkileyeceğini ifade ediyor:“Powell’ın görevini kimin devralacağına dair söylentiler yeniden gündeme gelirken, Fed’in güvenilirliğinin eğrinin şekline önemli bir etki yapabilecek temel bir konu olduğu izlenimini ediniyoruz. Yatırımcıların Trump’a fazla sadık olduğunu düşündüğü bir aday, fazla güvercin bir tutum sergileyeceği beklentisi yaratarak eğrinin dikleşmesine yol açabilir.”Bu tür bir atama, merkez bankasının bağımsızlığına dair endişeleri artırabilir ve uzun vadeli enflasyon beklentilerini yukarı çekerek tahvil getirilerini yükseltebilir. BMO ekonomistleri, güvercin eğilimli ekonomik veri profilinin Aralık ayında faiz indirimini desteklediğini ve 2026'nın ilk çeyreğinde daha fazla normalleşme riskinin piyasa fiyatlarına yeterince yansıtılmadığını düşünüyor.Piyasa Reaksiyonları ve Türkiye Ekonomisine YansımalarıGetiri eğrisindeki dikleşme beklentisi, tahvil piyasalarında somut adımları da beraberinde getiriyor. Natixis'ten John Briggs, Fed'in önümüzdeki hafta 'şahin' bir faiz indirimi yapacağı beklentisiyle 10 yıllık ABD Hazine tahvillerinde satış tavsiyesinde bulundu. Briggs, 10 yıllık tahvillerde %4,02'den kısa pozisyon alınmasını ve %4,15 hedefiyle işlem yapılmasını önerdi. Bu durum, uzun vadeli tahvil getirilerinin yükseleceği beklentisini açıkça ortaya koyuyor.ABD getiri eğrisindeki bu değişim, küresel sermaye akışlarını ve risk iştahını etkileyerek gelişmekte olan piyasalar üzerinde dolaylı yansımalar yaratabilir. Özellikle Türkiye gibi dış finansmana bağımlı ülkeler için, ABD'deki faiz hareketleri ve doların küresel değeri, borçlanma maliyetleri ve döviz kurları üzerinde belirleyici olabilir. Uzun vadeli ABD getirilerindeki artış, uluslararası yatırımcıların riskli varlıklardan uzaklaşarak daha güvenli limanlara yönelmesine neden olabilir, bu da Türkiye'nin finansman koşullarını zorlaştırabilir.