Yenilenebilir Enerjide Dönüşüm: YEKA ve Biyokütle Yönetmeliği Değişti

Türkiye'nin enerji bağımsızlığı ve sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, yenilenebilir enerji sektörüne yönelik iki kritik yönetmelikte önemli değişikliklere imza attı. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren bu düzenlemeler, özellikle Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) projeleri ve biyokütle enerjisi yatırımları için yeni bir dönemin kapısını aralıyor. Değişiklikler, sektördeki şeffaflığı, denetimi ve yatırım süreçlerinin netliğini artırmayı hedefliyor.YEKA Projelerinde Ortaklık Yapısına Sıkı DenetimYenilenebilir enerji yatırımlarının hızlandırılması amacıyla hayata geçirilen YEKA projeleri, Türkiye'nin enerji portföyünde stratejik bir yer tutuyor. Yeni yönetmelik değişikliğiyle, YEKA yarışmasını kazanan şirketlerin doğrudan ortaklık yapısı değişiklikleri, elektrik üretim tesisi tamamen işletmeye alınana kadar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'nın onayına tabi olacak. Bu adım, projelerin başlangıç aşamasındaki sahiplik ve yönetim istikrarını güvence altına almayı amaçlıyor. Daha önce yaşanan bazı spekülatif ortaklık devirlerinin önüne geçilerek, projelerin belirlenen takvim ve kalitede tamamlanması hedefleniyor.“Bu düzenleme, YEKA projelerinin stratejik önemini vurgulamakta ve yatırımcıların uzun vadeli taahhütlerini pekiştirmektedir. Erken aşamadaki el değiştirmelerin önüne geçilmesi, projelerin nihai hedeflerine ulaşması açısından kritik öneme sahiptir.”Tesisin tamamı işletmeye alındıktan sonra yapılacak doğrudan ortaklık yapısı değişiklikleri için ise Bakanlığa sadece bildirimde bulunma zorunluluğu getirildi. Bu, projenin operasyonel hale gelmesinin ardından yatırımcılara daha fazla esneklik tanındığını gösteriyor. Ayrıca, önlisans başvurusu yapmaya hak kazanan tüzel kişiler ve bağlantı kapasiteleri, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)'ya bildirilecek ve bu tüzel kişilerin bildirim tarihinden itibaren 15 iş günü içerisinde EPDK'ya önlisans başvurusunda bulunması gerekecek. Bu süre kısıtlaması, bürokratik süreçlerin hızlandırılmasına ve projelerin daha etkin ilerlemesine katkı sağlayacak.Biyokütle Enerjisinde Tanım ve Değerlendirme NetliğiBiyokütle enerjisi, Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynakları çeşitliliğinde önemli bir potansiyele sahip. Bu alandaki yönetmelik değişikliği, özellikle birden çok kaynaklı elektrik üretim tesisleri için büyük önem taşıyor. Yönetmelikte geçen "yardımcı kaynak" ifadesi yeniden tanımlanarak, "Birden çok kaynaklı elektrik üretim tesislerinde önlisans veya lisans başvurusunda kullanılan ana kaynak türünde olmamak üzere, ana kaynak dışındaki diğer kaynak ya da kaynakları ifade eder" şeklinde netleştirildi. Bu tanım, hibrit enerji santrallerinin geliştirilmesine yönelik belirsizlikleri ortadan kaldırıyor ve yatırımcılar için daha öngörülebilir bir ortam sunuyor.Teknik değerlendirme süreçlerinde de güncellemeler yapıldı. "Tadil başvurularının" ibaresinden sonra "ve yardımcı kaynağı biyokütle olan başvuruların" ibaresi eklendi. Bu, biyokütlenin yardımcı kaynak olarak kullanıldığı projelerin değerlendirme süreçlerinin de net bir şekilde yönetmelik kapsamına alındığını gösteriyor. Ayrıca, karar alma süreçlerindeki zaman çizelgesi de "karar tarihinden itibaren en geç 30 iş günü içerisinde" ibaresinin "alınan kararlar" şeklinde değiştirilmesiyle daha esnek hale getirildi. Bu değişiklik, EPDK'nın karar süreçlerinde daha operasyonel bir yaklaşım sergilemesine olanak tanıyor.Sektöre Yansımalar ve Gelecek PerspektifiBu yönetmelik değişiklikleri, Türkiye'nin yenilenebilir enerji sektöründe daha şeffaf, denetlenebilir ve öngörülebilir bir yatırım ortamı oluşturma çabasının bir parçası olarak değerlendirilebilir. YEKA projelerindeki ortaklık yapısı denetimi, projelerin amacına uygun şekilde ilerlemesini sağlarken, biyokütle alanındaki netleşen tanımlar ve süreçler, bu alandaki yatırımları teşvik edebilir. Özellikle hibrit enerji santrallerinin yaygınlaşmasıyla, biyokütlenin yardımcı kaynak olarak kullanımı, enerji üretimindeki dalgalanmaları dengeleyerek sistem güvenliğine katkı sağlayabilir.Bu adımlar, Türkiye'nin 2053 net sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda yenilenebilir enerji kapasitesini artırma stratejisine önemli katkılar sunarken, yatırımcılar için de daha güvenli bir hukuki zemin oluşturuyor. Sektör temsilcileri, bu değişikliklerin uzun vadede yenilenebilir enerji projelerinin finansmanına ve hayata geçirilme hızına olumlu yansıyacağını belirtiyor.