Türk ekonomisi ve finans piyasaları için kritik bir gösterge olan beş yıllık kredi temerrüt takas primi (CDS), son altı yılın en düşük seviyesine inerek yatırımcı güveninde önemli bir toparlanmaya işaret etti. 233 baz puana gerileyen CDS, en son 2018 Mayıs ayında bu seviyelerde işlem görmüştü. Bu gelişme, Türkiye'nin uluslararası piyasalardaki borçlanma maliyetleri ve genel risk algısı üzerinde doğrudan olumlu bir etki yaratması bekleniyor.Risk Primi Düşüşünün Anlamı: Güven Endeksi YükseliyorKredi Temerrüt Takas Primi (CDS), bir ülkenin veya şirketin borcunu ödeyememe riskine karşı sigorta primi olarak işlev görür. CDS priminin düşmesi, ilgili ülkenin borçlarını ödeme kabiliyetine duyulan güvenin arttığı anlamına gelir. Türkiye için 233 baz puana gerileyen bu oran, özellikle son dönemde uygulanan makroekonomik politikaların ve finansal istikrar adımlarının uluslararası yatırımcılar nezdinde karşılık bulduğunun önemli bir göstergesidir.Bu düşüş, sadece bir sayısal değerden ibaret değildir; aynı zamanda Türkiye'nin uluslararası sermaye piyasalarından daha uygun koşullarda borçlanabilmesinin önünü açar. Düşük risk primi, ülkeye yönelik doğrudan yabancı yatırımların (FDI) artmasına da zemin hazırlayarak ekonomik büyümeyi destekleyici bir unsur haline gelebilir.Geçmişteki Dalgalanmalar ve Mevcut ToparlanmaCDS oranları, özellikle siyasi ve ekonomik şoklara karşı oldukça hassastır. Nitekim, geçtiğimiz 19 Mart'ta yaşanan siyasi gelişmelerin etkisiyle Türkiye'nin beş yıllık CDS'i 29 baz puan artışla 328 baz puana çıkarak son bir yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştı. Bu hızlı yükseliş, piyasalarda kısa süreli bir tedirginliğe yol açmış, ancak sonrasında gelen toparlanma, piyasaların bu tür şokları daha hızlı absorbe edebildiğini ve temel ekonomik göstergelerin güçlendiğini gösteriyor.Bu toparlanma, özellikle Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadeledeki kararlılığı, bütçe disiplini ve yapısal reform beklentileri gibi faktörlerle destekleniyor. Yatırımcılar, Türkiye ekonomisinin daha öngörülebilir ve istikrarlı bir patikaya girdiğine dair sinyalleri yakından takip ediyor.Piyasalar ve Gelecek BeklentileriRisk primindeki bu olumlu seyir, sadece kamu borçlanmasını değil, aynı zamanda özel sektörün dış finansman maliyetlerini de aşağı çekme potansiyeli taşıyor. Bankaların ve büyük şirketlerin uluslararası piyasalardan sağlayacakları kredilerin faiz oranları üzerinde rahatlatıcı bir etki yaratabilir. Bu durum, nihayetinde üretim ve yatırım ortamını iyileştirerek reel ekonomiye olumlu yansıyacaktır.Ekonomi editörleri, CDS'teki bu düşüşün, Türkiye'nin kredi derecelendirme kuruluşları nezdindeki algısını da olumlu yönde etkileyebileceği ve gelecekteki not artışları için zemin hazırlayabileceği görüşünde. Ancak sürdürülebilir bir düşüş için makroekonomik istikrarın ve reform sürecinin kararlılıkla devam etmesi gerektiği vurgulanıyor.Yatırımcı Güveni: Uluslararası piyasalarda Türk varlıklarına olan güven artıyor.Borçlanma Maliyeti: Kamu ve özel sektör için dış borçlanma maliyetleri düşebilir.Ekonomik Büyüme: Düşük risk primi, doğrudan yabancı yatırımları ve ekonomik büyümeyi destekleyebilir.Piyasa İstikrarı: Geçmişteki siyasi şoklara karşı piyasaların daha dirençli hale geldiği gözlemleniyor.

Finans
Yatırımcı Güveni Yükseliyor: Türkiye CDS'i Son 6 Yılın En Düşüğünde
Türkiye'nin beş yıllık kredi risk primi (CDS), 2018 Mayıs'ından bu yana en düşük seviye olan 233 baz puana geriledi. Bu düşüş, uluslararası yatırımcıların Türk varlıklarına yönelik artan güvenini ve ülke ekonomisinin risk algısındaki olumlu değişimi işaret ediyor. Özellikle mart ayındaki siyasi gerilimlerle yükselen CDS'in bu denli hızlı toparlanması, Türkiye'nin borçlanma maliyetleri ve genel piyasa istikrarı açısından kritik bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Ayşe Yılmaz
•
Bu makaleyi paylaş
Instagram:Bu bağlantıyı kopyalayıp Instagram hikayenizde paylaşabilirsiniz!




