SAP Güney Avrupa ve Türkiye CFO’su Buluş Fidan Tüfekçi, HT ekranlarında katıldığı programda yapay zekanın iş yaşamındaki katkısını ve şirketin finansal performansını değerlendirdi.
Teknoloji ekosistemindeki değişimin iş yapma biçimlerini yeniden tarif ettiğini belirten Tüfekçi, makroekonomik zorluklara ve jeopolitik kırılganlıklara rağmen teknoloji yatırımlarının şirketler için vazgeçilmez bir stratejik öncelik haline geldiğini vurguladı.
Şirketin finansal performansına dair veriler paylaşan Tüfekçi, SAP'nin küresel düzeyde üçüncü çeyrek sonu itibarıyla yüzde 25’in üzerinde bir büyüme kaydettiğini açıkladı. Türkiye’nin, Güney Avrupa ülkeleri arasında büyüme hızı bakımından en hızlı büyüyen ülke konumunda olduğunu belirten Tüfekçi, yılın oldukça güçlü rakamlarla kapatılacağına dair inancını dile getirdi.
This is a modal window.
Etkileşim penceresinin başlangıcı. ESC tuşu işlemi iptal edip pencereyi kapatacaktır.
Etkileşim penceresinin sonu.
Yapay zekanın iş süreçlerine entegrasyonuna değinen Tüfekçi, bu teknolojinin sadece bir "yan fayda" değil, işin merkezi haline geldiğini ifade etti. Yapay zekanın üretkenliği artırmanın yanı sıra CFO'lar için stratejik karar verme süreçlerini desteklediğini, zaman kazandırdığını ve özellikle etik ile uyumluluk konularında şirketlere önemli faydalar sağladığını söyledi.
Sürdürülebilirlik ve karbon raporlaması konularına dikkat çeken Tüfekçi, 1 Ocak’ta yürürlüğe girecek sınırda karbon vergisi uygulamasına hazırlıklı olunması gerektiğini belirtti. "Yeşil Defter" olarak adlandırılan sistemlerin ve güvenilir ERP verisinin kritik önemde olduğunu vurgulayan Tüfekçi, doğru veriye dayanmayan raporlamaların şirketler için ciddi vergi ve uyumluluk riskleri barındırdığını ifade etti.
2026 yılına dair makroekonomik öngörülerini paylaşan Buluş Fidan Tüfekçi, küresel düzeyde jeopolitik kırılganlıkların azalacağı ve ekonomik sorunların durulacağı daha dengeli bir ortam beklediklerini söyledi. Teknoloji yatırımlarının hız kesmeden devam edeceğini öngören Tüfekçi, Türkiye özelinde çift haneli büyüme rakamlarının görüleceğini ve bu teknolojik kalkınmanın ülke refahını artıracağını belirtti.
Türkiye'deki teknoloji farkındalığının İspanya gibi Avrupa ülkelerinden çok daha yüksek olduğunun altını çizen Tüfekçi, özellikle bulut teknolojilerinin Türkiye’deki kullanım oranının toplam alımlar içinde yüzde 60 seviyelerine ulaştığını kaydetti. Devlet kuruluşlarında dahi bu farkındalığın üst düzeyde olduğunu belirten CFO, Türkiye'nin teknoloji kullanımıyla daha üretken ve rekabetçi bir konuma geldiğini savundu.
Yapay zekanın istihdam üzerindeki etkilerini "pozitif" olarak nitelendiren Tüfekçi, teknolojinin finans çalışanlarını "el oyalayan" rutin işlerden kurtaracağını öngördü. Bu durumun bir kültür değişimi gerektirdiğini ifade eden Tüfekçi, liderlerin görevinin çalışanları bu yeni döneme hazırlamak ve onları daha fazla değer katan, stratejik alanlara yönlendirmek olduğunu dile getirdi.
Son olarak yetenek yönetimine değinen Tüfekçi, yapay zekaya "doğru soruları sorabilen" uzmanların iş dünyasında parlayacağını belirtti. Türkiye’nin genç ve teknolojiye meraklı nüfusunun bu dönüşümde büyük bir avantaj olduğunu vurgulayan Tüfekçi, SAP olarak yazılımlarına yapay zekayı gömülü şekilde sunduklarını ve bu süreçte etik denetimi önceliklendirdiklerini hatırlattı.