Vergi ve Prim Düzenlemeleri: Hanehalkı ve İş Dünyası İçin Yeni Yükler
Resmi Gazete'de yayımlanan kapsamlı yasal düzenlemeler, emlak vergisi artışlarına üst sınır getirirken, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) primleri, genel sağlık sigortası ve emeklilik borçlanması oranlarında önemli artışlar öngörüyor. Bu değişiklikler, hanehalkı bütçeleri ve iş dünyasının maliyet yapıları üzerinde doğrudan etkili olacak. Düzenlemeler ayrıca, Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) katkı payları ve sanayiye yönelik destekler konusunda yeni yetkiler ve mekanizmalar sunuyor.
Ahmet Yıldız
•
Türkiye ekonomisi için kritik öneme sahip yeni yasal düzenlemeler Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu düzenlemeler, emlak vergisi rayiç değerlerinden sosyal güvenlik primlerine, genel sağlık sigortasından emeklilik borçlanmasına kadar geniş bir yelpazede önemli değişiklikler içeriyor. Özellikle hanehalkı bütçeleri ve iş dünyasının maliyet yapıları üzerinde doğrudan etkileri olacak bu adımlar, ekonominin farklı kesimlerinde yeni dengeler oluşturacak.
Emlak Vergisi Artışlarına Fren: Kademeli Yükseliş Dönemi
Gayrimenkul sahiplerini yakından ilgilendiren bir düzenlemeyle, 2026 yılı için hesaplanan bina ve arazi vergi rayiç değerlerinin artışı, 2025 yılına ait vergi değerlerinin iki katı ile sınırlandırıldı. Bu kural, takip eden 2027, 2028 ve 2029 yıllarında da bina ve arazi vergisi matrahları ile asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin hesaplanmasında esas alınacak. Bu adım, özellikle yüksek enflasyon dönemlerinde emlak vergisi matrahlarında yaşanan ani ve yüksek artışların önüne geçmeyi hedefliyor. Düzenleme, hem vatandaşlar için öngörülebilirlik sağlarken, hem de yerel yönetimlerin gelirlerinde dengeli bir artışı garanti altına almayı amaçlıyor. Ancak, iki katlık bir artış tavanı bile, emlak vergisi yükünün önemli ölçüde artabileceği anlamına geliyor.
Sosyal Güvenlik Primlerinde Büyük Artış: İşgücü Maliyetleri Yükselecek
Yayımlanan yasa, sosyal güvenlik sisteminde de köklü değişiklikler getiriyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) çalışanları için prim oranı, yüzde 39'dan yüzde 54'e çıkarıldı. Bu artışın dağılımında işçi payı yüzde 21, işveren payı ise yüzde 33 olarak belirlendi. Bu oranlar, hem işverenler için işgücü maliyetlerini önemli ölçüde artıracak hem de çalışanların net ücretlerinde düşüşe neden olabilecek potansiyele sahip. Artan prim yükü, özellikle KOBİ'ler üzerinde baskı yaratabilir ve istihdam kararlarını etkileyebilir.
Genel Sağlık Sigortası (GSS) prim oranı yüzde 11'den yüzde 12'ye yükseltildi.
Emeklilik borçlanması oranı ise yüzde 32'den yüzde 45'e çıkarıldı.
Bu artışlar, sosyal güvenlik sisteminin finansman sürdürülebilirliğini güçlendirme amacı taşısa da, bireylerin ve işletmelerin maliyet yükünü artırarak tüketim ve yatırım kararlarını dolaylı yoldan etkileyebilir. Özellikle emeklilik borçlanması oranındaki keskin artış, bu yolla emekli olmayı planlayan vatandaşlar için önemli bir maliyet kalemi oluşturacak.
Sanayiye Destek ve Bireysel Emeklilikte Yeni Yetkiler
Yasa, İşsizlik Sigortası Fonu'ndan sanayiye destek sağlanmasını da hüküm altına aldı. Bu adım, sanayi sektörünün rekabet gücünü artırma ve istihdamı teşvik etme potansiyeli taşıyor. Ancak, fonun temel amacından sapma endişelerini de beraberinde getirebilir.
Diğer yandan, Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) katkısının sıfıra kadar indirilmesi veya yüzde 50'sine kadar artırılması konusunda Cumhurbaşkanına yetki verildi. Bu yetki, hükümetin BES'i bir politika aracı olarak daha esnek kullanabilmesinin önünü açıyor. Bireysel tasarrufların teşviki veya yönlendirilmesi noktasında önemli bir enstrüman haline gelebilecek bu düzenleme, sistemdeki katılımcıların getirilerini ve tasarruf alışkanlıklarını etkileyebilir.
Kentsel Dönüşümde Kira Yardımı Uzatıldı
Riskli yapılarda kira yardımı süresi, 31 Aralık 2027 tarihine kadar iki yıl uzatıldı. Bu karar, kentsel dönüşüm sürecinde mağduriyet yaşayan vatandaşlar için önemli bir destek olmaya devam edecek ve dönüşüm projelerinin hız kesmeden ilerlemesine katkı sağlayacak.
Genel olarak değerlendirildiğinde, Resmi Gazete'de yayımlanan bu kapsamlı düzenlemeler paketi, bir yandan kamu finansmanını güçlendirme ve sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğini sağlama hedefini taşırken, diğer yandan hanehalkı ve işletmeler üzerinde yeni maliyet yükleri oluşturuyor. Ekonominin farklı katmanlarında yaratacağı etkilerin önümüzdeki dönemde yakından takip edilmesi gerekecek.