Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent Özbilgin, AmCham’in düzenlediği Türk Amerikan İş Zirvesi'nde HT'ye konuştu.
Özbilgin, tüm teknolojilerin doğasında hızlı bir yükseliş, deneme süreci, sonrasında bir düşüş ve nihayet olgunlaşma döneminin bulunduğunu söyledi. Ancak yapay zekanın bu döngünün dışına çıktığını belirten Özbilgin, “Yapay zekanın kullanıldığı alanlarda getiriler çok daha erken bekleniyor. Çünkü hemen her sektörün ve her fonksiyonun içinde değerlendirilebilecek çok sayıda yapay zeka kullanım senaryosu mevcut” ifadesini kullandı.
Üretimden havayoluna, lojistikten perakendeye; sağlıktan eğitime kadar tüm sektörlerde birimlerin tek tek incelendiğini anlatan Özbilgin, insan kaynaklarından tedarik zincirine, pazarlamadan hukuka kadar her fonksiyon için birden fazla yapay zeka kullanım senaryosu bulunduğunu belirtti.
Kurumların en önemli görevinin sürekli denemek, ölçmek, tekrar denemek olduğunu ifade eden Özbilgin, “Paydaşlarımızdan beklediğimiz, bu tabloyu tam olarak taramaları; farklı yapay zeka senaryolarını kurum içinde hızla deneyip sonuçlarını sorgulamaları. Getiri yoksa, bir sonraki deneme döngüsüne geçmek şart” yorumunu yaptı.
Microsoft Türkiye’nin yaklaşık iki yıldır kurumsal paydaşlarla yoğun biçimde yapay zeka projeleri geliştirdiğini söyleyen Özbilgin, çevik hareket eden kurumların bugün somut faydalar elde etmeye başladığını vurguladı.
Özbilgin, hem Türkiye’deki büyük şirketlerin, hem de KOBİ’lerin başarılı kullanım örnekleri yarattığını belirterek, Microsoft’un yurtdışı referanslarını Türkiye’ye taşıdığını; Türk şirketlerinin de kendi kullanım senaryolarını global paydaşlarla paylaştığını anlattı. Özbilgin “Gayri safi yurtiçi hasılanın oluştuğu, katma değer üreten sektörlerin hemen hepsinde yapay zekanın başarılı kullanımını görüyoruz.” dedi.
Özbilgin yapay zeka adaptasyonunda asıl sorunun başarı değil ölçek olduğunu ifade ederek “Türkiye’de yapay zekanın kullanım ölçeği olması gerekenden çok daha düşük. Sadece başarılı olmak yetmez; yaygın ve derin bir dönüşüm gerekiyor.” diye konuştu.
Özbilgin, yapay zekanın yayılma hızının tarihteki elektrikleşmeye benzediğini ancak çok daha kısa sürede gerçekleşeceğini belirtti.
Özbilgin “Elektrik icat edildikten sonra evlere ve işyerlerine standart şekilde sunulması 35–40 yıl aldı. Yapay zekada bu difüzyonun çok daha hızlı olmasını bekliyoruz.” dedi.
Türkiye’nin güçlü olduğu sektörlerde yapay zekanın “çarpan etkisi” yaratacağını belirten Özbilgin, doğru stratejiyle Türkiye’nin AI difüzyonundan en fazla fayda sağlayabilecek ülkeler arasında bulunduğunu ifade etti.





