Türkiye Ekonomisi 21 Çeyrek Büyüme Trendini Korudu: Yatırımlar Lokomotif
Türkiye ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde kaydettiği yüzde 3,7'lik büyüme ile kesintisiz büyüme trendini 21 çeyreğe taşıdı. İş dünyası temsilcileri, bu performansta özellikle yüzde 11,7 artan yatırımların kritik rol oynadığını vurgularken, zayıf dış talep ve tarımdaki daralma gibi zorluklara dikkat çekti. Finansmana erişimin iyileştirilmesi ve kur-enflasyon dengesinin sağlanması, sürdürülebilir büyüme ve ihracat rekabetçiliği için anahtar olarak öne çıkıyor.
Mustafa Koç
•
İş dünyası temsilcileri, yılın üçüncü çeyreğine ilişkin yüzde 3,7'lik büyüme verilerini değerlendirdi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde 2024'ün aynı dönemine göre yüzde 3,7 büyüme gösterdi. Böylece Türkiye ekonomisi, büyüme trendini 21 çeyreğe taşımış oldu.
İş dünyası temsilcileri, büyüme verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, büyümenin alt başlıklarına bakıldığında yatırımlardaki artışın dikkat çektiğini belirterek, "Üçüncü çeyrekte yatırımların yüzde 11,7 yükselmesini değerli buluyoruz. Türkiye ekonomisinin büyüme trendini 21. çeyreğe taşıması memnuniyet verici. Yatırımlara her şeye rağmen ve her koşulda hız vermemiz ve üretim iklimini sürekli iyileştirmemiz büyük önem taşımaktadır" dedi.
Dış talep koşullarının zayıf seyrettiği ve bölgesel saldırganlıklar ile tarife savaşlarının yoğunlaştığı bir dönemde, reel sektörün yatırımlarını artırarak devam ettirmesinin pozitif bir gelişme olduğunu dile getiren Avdagiç, makina ve teçhizat yatırımlarındaki yüzde 11,3'lük yükselişin imalat ve yatırım gücünü koruduğunu gösterdiğini aktardı.
Şekib Avdagiç, "İhracatın büyümesinde üçüncü çeyrekteki yüzde 0,7'lik gerilemeyi tersine çevirmek ve geleneksel sektörlerimizin rekabet gücünü yukarı taşımak için, iş dünyası olarak sıkça dile getirdiğimiz gibi finansmana erişimin iyileştirilmesi ve kur-enflasyon dengesi önem taşımaktadır" açıklamasında bulundu.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak da küresel zorlukların giderek derinleştiğini belirterek, bu durumun büyüme oranlarına yansıdığını söyledi.
Olpak, tarım yüzde 12,7 daralırken diğer sektörlerin büyümeye pozitif katkı vermesinin önemli olduğunu ifade ederek, tarımdaki daralmayı sadece büyümeye katkısı açısından değil gıda arz güvenliği ve fiyatları üzerinden değerlendirmeleri gerektiğini vurguladı.
Özellikle ihracatın büyümeye katkısına daha fazla eğilmeleri gerektiğinin altını çizen Olpak, "Yüksek katma değer ve yüksek teknoloji ihracatına dayalı modeli esas alan ve bu kapsamda finansman sorunlarından üretimdeki diğer maliyetlere kadar, üreticinin ve ihracatçının rekabet avantajını korumasını sağlayacak her türlü adımın daha fazla atılması gerektiğini düşünüyoruz" açıklamasında bulundu.
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın ise yüzde 3,7'lik büyümenin Türkiye ekonomisinin güçlü ve istikrarlı büyüme eğilimini sürdürdüğünü gösterdiğini söyledi.
Ekonominin üst üste 21 çeyrektir devam eden büyüme trendini koruduğunu dile getiren Aydın, "GSYH'nin 17 trilyon 424 milyar lira seviyesine ulaşması ve dolar bazında 432 milyar 880 milyon dolar olarak gerçekleşmesi, Türkiye ekonomisinin küresel ölçekte de güç kazandığını ortaya koydu. Dezenflasyon sürecinde yüzde 3,7'lik büyüme çarkların döndüğüne işaret ediyor" dedi.
İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz da küresel ekonominin zayıf seyrettiği ve içerde dezenflasyon programına bağlı olarak ekonomik aktivitenin soğutulmaya çalışıldığı bu dönemde, Türkiye ekonomisinin reel sektörün direnci ve azmiyle büyüme ivmesini sürdürmesinin takdire şayan olduğunu söyledi.
Kopuz, "Ekonominin, bir yandan fiyat istikrarı ve finansal istikrarı sağlamaya yönelik politikaların uygulandığı, bir yandan da küresel talepteki yavaşlama arasında hassas bir denge içinde ilerlediği böyle bir ortamda, Türkiye'nin büyüme gayretleriyle pozitif ayrışması kayda değerdir" dedi.