Yüksek enflasyon ve yüksek maliyetlerle Avrupalı rakipler karşısında rekabette kan kaybeden turizm sektör temsilcileri fiyat avantajının azaldığını, finansal desdeğe gereksinim duyulduğunu dile getirirken jeo politik belirsizliğin de devam ettiğine işaret etti.
Antalya’da 15’incisi düzenlenen Uluslararası Resort Turizmi Kongresi’nde sektör temsilcileri, küresel rekabet, sürdürülebilirlik ve yeni stratejileri masaya yatırdı.
Türk turizminin geleceği, sürdürülebilirlik politikaları, pazar çeşitliliği ve yeni trendlerin ele alındığı kongreye Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeleri Birliği (AKTOB) tarafından Türkiye İş Bankası ana sponsorluğunda gerçekleştirilen kongrenin açılışı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ünal Üstel ile Kültür, Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Büşra Özdemir katıldı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye’nin turizmde küresel marka haline geldiğini vurgularken; sektör temsilcileri finansmana erişim ve değer odaklı rekabetin önemine dikkat çekti. Sektöre özel bankalar arasında en ciddi finansmanı sağlayan İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz ise sektöre 2 yıl içinde ilave 1 milyar dolar kaynak aktaracaklarına yönelik verdikleri sözü 2 yıl dolmadan yerine getirdiklerin vurgulayarak, Antalya'da verilen her beş liralık ticari kredinin bir lirasını İş Bankası'nın verdiğini dile getirdi.
Özellikle dövizdeki stabil gidiş karşısındaki yüksek enflasyon ile fiyat fayda avantajlarını kaybetmeye başladıklarını aktaran Kaan Kavaloğlu Türkiye’de gecelemelerin yüzde 60’ının Antalya'da tagerçekleştiğini ve desteğe ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Bu yıl yakalanan güçlü performansın, 2026 yılına da büyük bir umutla girilmesini sağladığını belirten Kaan Kavaloğlu, "Önümüzdeki yıl, tüm zorluklara rağmen aşmamız gereken bir geçiş yılı olacaktır. Jeopolitik gelişmelere bağlı olarak misafir kapasitemizde pozitif değişkenlik bekliyoruz ve ulaştığımız rakamları değer odaklı şekilde korumaya kararlıyız. Bizim rekabet modelimiz fiyat değil, değer rekabetidir. Bizim farkımız indirimli olmak değil, daha iyi olmaktır” diye konuştu.
Türkiye’nin hedef rakiplerinin Fransa, İspanya ve İtalya olduğunu vurgulayan Kavaloğlu, şöyle devam etti:
“Rakip ülkelerdeki otel yatırımlarının finansman kaynaklarına bizlerden daha kolay erişmeleri rekabet gücümüzü zayıflatıyor. Yükselen sabit maliyetlerin döviz kurundaki artışın üzerinde seyretmesi ise fiyat-performans rekabetindeki avantajımızı azaltıyor. Bu noktada, devletimiz için stratejik bir öneme sahip olan, turizm sektörünün tüm imkânlarla desteklenmesi büyük önem taşıyor. Yakın gelecekte oluşabilecek ilave finansal yükler sektörümüzü ciddi şekilde zorlayacak olup, finansal anlamda özellikle geçiş dönemlerinde rahatlamaya ihtiyacımız var.”
Değişen dinamikleri dikkate alarak çeşitlilik temelinde şekillendirilen çok yönlü bir turizm stratejisi izlediklerini anlatan Bakan Ersoy, "Siz değerli paydaşlarımızla omuz omuza, 64 milyar dolarlık 2025 yılı turizm geliri hedefimize ulaşacağımıza; birlikte ortaya koyacağımız her yeni hedefi de yakalayıp aşacağımıza yürekten inanıyorum. Birlikteliğimizin aşamayacağı engel, üstesinden gelemeyeceği zorluk yoktur. İnanıyorum ki önümüzdeki yıllar, yeni rekorlarla Türk turizmini küresel arenada zirveye taşıdığımıza şahitlik edecektir” diye konuştu.
Artık mevsimlerin kaydığını, otelcilerin Nisan ve Mayıs ayında özellikle erken rezervasyon indirimlerini geçen sene olduğu gibi erkenden kapatmaması gerektiğini dile getiren Ersoy, "Özel dönemleri kastetmiyorum ama diğer dönemlerde erken rezervasyonları sonuna kadar korumamız gerekiyor. Birden satışlar iyi geliyor gibi hızlı bir şekilde kapatmamamız gerekiyor. Hep birlikte bu yeni manevraya sahip çıkarsak sonuç alırız ve önümüzdeki sene de dahil olmak üzere bu süreci uzatırız” ifadelerini kullandı.
Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz da konuşmasında turizmi sadece bir sektör olarak değil Türk ekonomisinin stratejik kaldıraçlarından biri olarak gördüklerini vurguladı.
Yılmaz, Kasım 2023’te yine AKTOB Kongresi’nde “sektöre 2 yıl içinde ilave 1 milyar dolar kaynak aktaracaklarına” yönelik verdikleri sözü 2 yıl dolmadan yerine getirdiklerini de vurguladı. Yılmaz, “Üstelik bu dönemde sektörde vadesi gelen kredi geri ödemelerine rağmen bu hedefi gerçekleştirdik. Sadece fiyatlama süreçleri nedeniyle kaçırdığımız ve masada bekleyen 865 milyon dolarlık bir kredi hacmi bulunduğunu da söyleyebilirim” dedi.
Kaynağın yüzde 33’lük kısmını Antalya’ya aktardıklarını kaydeden Yılmaz, Antalya'da tüm ticari kredilerin yüzde 45'inin turizm kredilerinden oluştuğunu, turizm kredilerinde özel bankalar içerisinde her 5 TL krediden 1 TL’sinin İş Bankası tarafından finanse edildiğini dile getirdi.
2026 yılı sonuna kadar turizm sektöründe gerçekleşmesi beklenen yeni otel yatırımlarının bütçesinin 2,38 milyar dolar olduğunu, bu bütçenin yüzde 31’lik kısmına denk gelen yaklaşık 800 milyon dolarlık yatırımın Antalya’daki otel projelerinden oluştuğunu belirten Yılmaz, “Biz Antalya’da bunların tamamını finanse etmeye, fizibilitesine uygun bir şekilde destek vermeye hazır olduğumuzu tekrar vurgulamak istiyorum. Sadece finansman boyutunda değil diğer konularda da turizmcilerin yanında olmaya, onlarla uzun maraton koşmaya varız” diye konuştu.





