Tarım Sektöründe Alarm: Hasat Dönemi İthalatı Çiftçiyi Vurdu, Fiyatlar
Ekonomi

Tarım Sektöründe Alarm: Hasat Dönemi İthalatı Çiftçiyi Vurdu, Fiyatlar

Mersin'de Trabzon hurması ve mandalina üreticileri, hasat döneminde yaşanan ithalat şokuyla derin bir krizle karşı karşıya. Azerbaycan'dan gelen ürünler piyasayı doyururken, yerli ürün fiyatları dibe vurdu, çiftçiler soğuk hava deposu gibi ek maliyetlere katlanmak zorunda kaldı. Bu durum, zaten zirai donla mücadele eden sektörü daha da zora sokarak, tarım politikalarının acilen gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Üretici ve tüketici arasındaki fiyat farkı da alarm veriyor.

Mersin'deki Trabzon hurması ve mandalina üreticileri, tam da hasat döneminin ortasında, beklenmedik bir ithalat dalgasıyla sarsıldı. Azerbaycan'dan gelen yoğun ürün akışı, yerel piyasaları altüst ederek, zaten zorlu koşullarda üretim yapan çiftçiyi büyük bir mağduriyetle baş başa bıraktı. Bu durum, sadece bölgesel bir sorun olmanın ötesinde, Türkiye'nin tarım politikaları ve gıda güvenliği stratejileri üzerine ciddi soru işaretleri doğuruyor.

Hasat Döneminde Gelen İthalatın Yıkıcı Etkisi Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz'ın açıklamaları, durumun vahametini gözler önüne seriyor. Yılmaz, ithal hurmaların Mersin hallerinde yoğunluk oluşturarak özellikle Trabzon hurması üreticisini çok zor durumda bıraktığını belirtti.

Yılmaz, "Son günlerde Azerbaycan’dan gelen ithal hurmalar, Mersin hallerinde yoğunluk oluşturarak özellikle Trabzon hurması üreticimizi çok zor durumda bıraktı. Ürünlerin fiyatı düştü. İthal ürün yüzünden yerli ürüne talep azaldı" ifadeleriyle, çiftçinin yaşadığı dramı özetledi. Yerli üreticiler, ürünlerinin zayi olmaması için ek bir maliyete katlanarak ürünlerini soğuk hava depolarına yerleştirmek zorunda kaldı.

Zirai Donun Ardından Gelen İkinci Darbe Bu ithalat şoku, Akdeniz Bölgesi çiftçisinin zaten ağır bir darbe aldığı bir döneme denk geldi. Yılmaz, bu yıl birçok üründe yaşanan zirai don nedeniyle çiftçilerin yüzde 75'lere varan ürün kayıpları yaşadığını belirtti. Don afetinden kurtulan nadir ürünlerden biri olan Trabzon hurmasında dahi ithalatın getirdiği baskı, sektördeki kırılganlığı gözler önüne seriyor. Bu durum, tarım sektörünün hem iklim değişikliğinin getirdiği risklere hem de kontrolsüz piyasa koşullarına karşı ne kadar savunmasız olduğunu gösteriyor.

Mandalina Örneği: Üretici-Tüketici Arasındaki Uçurum Mandalina piyasasındaki tablo ise daha da endişe verici. Üretim maliyetinin kilogram başına 7 TL olduğu mandalinanın, üreticinin elinden sadece 2-3 TL'ye çıktığı, ancak market raflarında 30 TL'ye kadar alıcı bulduğu belirtiliyor. Bu on katı aşan fiyat farkı, sadece üreticiyi mağdur etmekle kalmıyor, aynı zamanda tüketicinin de gıda enflasyonuyla mücadelesini zorlaştırıyor. Bu uçurum, aracılık maliyetleri, lojistik sorunları ve piyasadaki güç dengesizlikleri gibi yapısal sorunların bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

Yerli Üretimi Koruma Çağrısı ve Politika İhtiyacı Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, yerli çiftçinin korunması için acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyor. Yılmaz, komşu ülkelerin kendi yerli ürünleri çıktığında ithalatı durdurma politikasını örnek göstererek, Türkiye'nin de benzer bir yaklaşım sergilemesini talep ediyor. Bu çağrı, tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. İthalatın denetlenmesi ve haksız rekabetin önlenmesi, sadece çiftçinin emeğinin karşılığını almasını sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda yerel üretimin sürdürülebilirliği ve gıda arz güvenliği açısından da kritik bir rol oynayacaktır.

Uzmanlar, bu tür durumlarda tarım ürünleri ithalatında sezonluk kotalargümrük vergisi düzenlemeleriithalatın belirli dönemlerde askıya alınması gibi araçların devreye sokulabileceğini belirtiyor. Ancak bu tür önlemlerin, iç piyasada fiyat istikrarı ve tüketici erişimi üzerindeki potansiyel etkileri de dikkatle değerlendirilmelidir. Dengeli bir politika, hem üreticiyi koruyacak hem de tüketiciyi mağdur etmeyecektir.

Türkiye Ekonomisi İçin Tarımın Stratejik Önemi Tarım sektörü, Türkiye ekonomisi için stratejik bir öneme sahiptir. Kırsal istihdamın önemli bir kısmını sağlayan ve gıda arz güvenliğinin temelini oluşturan bu sektördeki her türlü aksaklık, domino etkisiyle geniş kitleleri etkilemektedir. Üreticinin mağduriyeti, uzun vadede üretimden vazgeçişlere, kırsal göçe ve nihayetinde gıda fiyatlarında daha büyük dalgalanmalara yol açabilir. Bu nedenle, yerli üretimin desteklenmesi ve adil piyasa koşullarının sağlanması, sadece çiftçinin değil, tüm ülkenin ekonomik refahı için hayati önem taşımaktadır.

Sonuç olarak, Mersin'deki Trabzon hurması ve mandalina üreticilerinin yaşadığı bu kriz, Türkiye'nin tarım politikalarında acil ve kapsamlı bir revizyona ihtiyaç duyulduğunu açıkça göstermektedir. İthalat politikaları, yerel üretim kapasitesi ve çiftçinin maliyet yapısı dikkate alınarak yeniden şekillendirilmeli, üretici ve tüketici arasındaki fiyat dengesizliği giderilmelidir. Aksi takdirde, bu tür mağduriyetlerin artarak devam etmesi kaçınılmaz olacaktır.

Etiketler:

Bu makaleyi paylaş

Instagram:Bu bağlantıyı kopyalayıp Instagram hikayenizde paylaşabilirsiniz!

İlgili Haberler