SPK'dan 2026 İçin Kritik Düzenlemeler: Piyasalara Yön Veren Kararlar
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), 2026 yılına yönelik önemli düzenlemelerle piyasalarda yeni bir dönemin sinyallerini verdi. Yeniden değerleme oranının %25,49'a çekilmesi, enflasyon beklentilerindeki düşüşe işaret ederken, halka arz edilecek şirketler için aktif büyüklük ve ciro kriterlerinin yükseltilmesi piyasa kalitesini artırmayı hedefliyor. Ayrıca, yatırımcı tazmin limitlerinin artırılması, sermaye piyasalarında güveni pekiştiren bir adım olarak öne çıkıyor. Bu adımlar, Türkiye finans piyasalarının geleceğine yönelik stratejik bir vizyonu yansıtıyor.
Selin Öztürk
•
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Türk sermaye piyasalarının geleceğine yön verecek kritik kararlarını açıkladı. 2026 yılına ilişkin yeniden değerlemeye tabi tutarlar, halka arz kriterleri ve yatırımcı tazmin limitlerinde yapılan bu güncellemeler, piyasa oyuncuları ve yatırımcılar için yeni bir dönemin habercisi niteliğinde. Kurul'un bu adımları, piyasa istikrarını, yatırımcı güvenini ve kurumsal kaliteyi artırma hedefini taşıyor.
Yeniden Değerleme Oranında Dikkat Çeken Düşüş
SPK'nın 2026 yılı için belirlediği yeniden değerleme oranı %25,49 olarak açıklandı. Bu oran, önceki dönem olan 2025 yılı için uygulanan %43,93'lük orana kıyasla önemli bir düşüşü temsil ediyor. Bu düşüş, Kurul'un önümüzdeki dönemdeki enflasyon beklentilerinin düşüş yönünde olduğunu ve ekonomik istikrara yönelik olumlu bir projeksiyon çizdiğini gösteriyor. Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili düzenlemelerdeki parasal sınırların bu yeni oranla güncellenmesi, finansal raporlamalar ve çeşitli yükümlülükler üzerinde doğrudan etkili olacak.
Bu oran, SPK'nın enflasyonla mücadeledeki kararlılığını ve 2026 yılı için daha ılımlı bir ekonomik tablo öngördüğünü açıkça ortaya koymaktadır. Şirketlerin finansal planlamalarında bu yeni oranı dikkate alması gerekecektir.
Halka Arz Kriterlerinde Yükselen Çıta
Sermaye piyasalarına açılmak isteyen şirketler için de önemli değişiklikler getirildi. Halka arz başvurusunda bulunacak şirketler için aranan aktif büyüklük şartı 2,4 milyar liradan 3,6 milyar liraya, ciro şartı ise 1,2 milyar liradan 1,8 milyar liraya yükseltildi. Bu artış, SPK'nın halka arz edilecek şirketlerin finansal sağlamlığını ve operasyonel büyüklüğünü daha da önemsemesi olarak yorumlanıyor. Bu kararın temel nedenleri ve olası etkileri şunlardır:
Piyasa Kalitesini Artırma: Daha büyük ve olgun şirketlerin borsaya açılması, piyasanın genel kalitesini ve derinliğini artırabilir.
Yatırımcı Koruma: Finansal olarak daha güçlü şirketler, yatırımcılar için daha az risk taşıyabilir ve daha istikrarlı bir yatırım ortamı sunabilir.
Sürdürülebilirlik: Yüksek aktif ve ciroya sahip şirketler, genellikle daha sürdürülebilir iş modellerine ve büyüme potansiyeline sahiptir.
Bu düzenleme, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) için halka arz sürecini daha zorlu hale getirebilirken, sermaye piyasalarının daha seçici bir yapıya bürünmesine katkı sağlayacaktır.
Yatırımcı Güvenliği İçin Güçlü Adımlar
SPK, yatırımcıların korunmasına yönelik adımlarını da güçlendirdi. Yatırımcı Tazmin Merkezi tarafından yatırımcılara ödenebilecek azami tazmin tutarı, 2026 yılı için %25,5 artırılarak 2 milyon 65 bin 145 liraya yükseltildi. Ayrıca, Özel Fon kapsamında hak sahiplerine yapılabilecek azami ödeme tutarı 416 bin 934 lira olarak belirlendi.
Bu artışlar, yatırımcıların olası mağduriyetlerinde alabilecekleri tazminat miktarını güncelleyerek, sermaye piyasalarına olan güveni pekiştirme amacını taşıyor. Özellikle piyasalardaki dalgalanmalar veya aracı kurumlarla ilgili yaşanabilecek sorunlar karşısında yatırımcıların finansal güvenlik ağını güçlendiren bu adımlar, piyasa katılımcıları için olumlu bir sinyal olarak değerlendirilmelidir.
SPK'nın bu kapsamlı düzenlemeleri, Türkiye'nin sermaye piyasalarını 2026 yılına hazırlarken, hem kurumsal hem de bireysel yatırımcılar için daha şeffaf, güvenli ve kaliteli bir ortam yaratma vizyonunu ortaya koyuyor. Yeniden değerleme oranındaki düşüş, enflasyonla mücadeledeki beklentileri yansıtırken, halka arz kriterlerinin yükseltilmesi ve yatırımcı tazminat limitlerinin artırılması, piyasa dinamiklerini ve güvenliğini ön planda tutan stratejik bir yaklaşımın göstergesi.