Türkiye, Ekim 2024'ten bu yana dördüncü kez sıfır gümrüklü mısır ithalatı için düğmeye bastı. 15 Temmuz 2025 itibariyle başlayacak olan 500 bin ton mısır ithalatı 31 Temmuz 2025'e kadar (31 Temmuz dahil) yüzde 130 gümrük vergisi yerine sıfır gümrükle ithal edilebilecek. Konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Hatırlanacağı üzere Ekim 2024, Mart 2025 ve Mayıs 2025 tarihlerinde de ithalata yönelik 1'er milyon ton mısır kotaları açılmış ve bugüne kadar 3 milyon ton mısır ithalatı gerçekleştirilmişti. Ancak yeniden açılan sıfır gümrüklü 500 bin tonluk mısır ithalat kotası hasada sayılı günler kaldığı için çiftçilerden tepki çekti. Bu yıl kurak iklim nedeniyle erken ekilen mısırın hasadının Ağustos başlarından itibaren Adana’da başlayacağını kaydeden Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, "Ancak hasada çok az bir süre kalmışken, 14 Temmuz tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan karar gereği 31 Temmuz 2025 tarihine kadar ithalatının gerçekleşmesi şartıyla sıfır gümrük vergisi ile 500 bin ton mısır ithalat kotası verilmesi mısır çiftçimizi kaygılandırmıştır" dedi. Doğru, bu yıl kuraklık nedeniyle sulama sıkıntıları çeken ve artan üretim maliyetine katlanarak mısır üreten çiftçinin hasat zamanı mağdur olmaması ve bu ithalatın mantığını anlamak için bazı sorulara yanıt verilmesi gerektiğini söyledi.
Mutlu Doğru'nun soruları şu şekilde sıraladı: 1- Bu ay sonuna kadar sıfır gümrükle ithal edilen mısır, gelecek ay başı yerli hasat başlayana kadar tükenir ve yerli mısıra talep olur mu? 2- Depolar İthal mısırla yerli hasattan hemen önce dolarsa fiyatlar düşmez mi? 3- Türkiye’de 15 gün için 500 bin ton ithal mısır kotası açılıyorsa, yıllık mısır ihtiyacımız 12 milyon ton mu? 4- Sıfır gümrükle, ucuz mısır ithal edilmesine rağmen en büyük kullanıcısı olan yem sanayiinde yem fiyatları düşmüyorsa, bu ucuz fiyatlı mısırı kimler ithal ediyor ve neye yarıyor? 5- Nişasta sanayii ithal ediyorsa, düşürülen NBŞ kotasına rağmen üretilen glikoz ve fruktoz nasıl ve nereye satılıyor? 6- Bu ithalat kararını alan Ticaret Bakanlığımız, arz fazlası veya talep düşüklüğü ile tarlada kalan çiftçinin ürünleri için neden aynı hızla davranarak ihracat desteği vermiyor?