Türkiye ekonomisinde üretim maliyetlerini hafifletme ve rekabet gücünü artırma hedefiyle önemli bir adım atıldı. Resmi Gazete'nin üçüncü mükerrer sayısında yayımlanan Cumhurbaşkanı kararlarıyla, çeşitli sanayi ürünleri ve tekstil girdileri için gümrük vergisiz ithalat kontenjanları açıldı. Bu stratejik hamle, özellikle kimya, elektronik ve tekstil sektörlerindeki sanayicilerin uzun süredir dile getirdiği girdi maliyetleri sorununa çözüm getirme potansiyeli taşıyor.Bugün itibarıyla bazı kimyasallar için yürürlüğe giren kararların büyük bir kısmı, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olacak. Bu düzenlemeler, 15 Şubat 2027 ve 31 Aralık 2026'ya kadar belirli miktarlarla sınırlı olmak üzere sıfır gümrük vergisi avantajı sunuyor.Kritik Sektörlere Nefes Aldıracak ÜrünlerAçılan tarife kontenjanları, geniş bir ürün yelpazesini kapsıyor. Sanayi tarafında, üretimde kilit rol oynayan kimyasallar, elektrik transformatörleri, akümülatörler, iyon piller, baskı devre kartları ve ses mekanizmaları gibi kalemler listede yer alıyor. Bu ürünler, birçok nihai ürünün üretiminde temel girdi olarak kullanılıyor ve ithalat maliyetlerindeki düşüş, zincirleme bir etki yaratabilir.Tekstil sektörüne yönelik olarak ise, yalnızca imperteks kumaşları girdi olarak kullanan sanayiciler için 8 milyon metrekarelik bir tarife kontenjanı belirlendi. Bu, özellikle teknik tekstil ve dış giyim gibi alanlarda faaliyet gösteren firmalar için önemli bir destek anlamına geliyor."Hükümetin bu kararı, küresel tedarik zincirlerindeki dalgalanmalar ve yüksek enerji maliyetlerinin baskısı altındaki yerli sanayicilerimize bir nebze olsun rahatlama sağlayacaktır. Özellikle ara malı ithalatına bağımlı sektörler için maliyet avantajı rekabet gücünü artıracaktır." - Ekonomi Editörü YorumuEkonomiye Yansımaları: Enflasyon ve Rekabet GücüSıfır gümrük vergisi uygulaması, doğrudan ithal girdi maliyetlerini düşürerek, üreticilerin üzerindeki yükü hafifletecektir. Bu durumun, nihai ürün fiyatlarına yansıması halinde, genel enflasyonla mücadele çabalarına da olumlu katkı sağlaması bekleniyor. Ancak, bu yansımanın ne ölçüde olacağı, piyasa dinamikleri ve rekabet koşullarına bağlı olacak.Kararların potansiyel etkileri şu şekilde özetlenebilir:Maliyet Avantajı: Sanayiciler, daha uygun fiyatlarla hammadde ve ara malı temin edebilecek.Rekabet Gücü: Özellikle ihracat odaklı çalışan firmaların uluslararası piyasalardaki rekabet gücü artacak.Üretim Teşviki: Düşen maliyetler, yerli üretimin devamlılığı ve kapasite kullanım oranlarının artırılmasına katkı sağlayabilir.Enflasyonist Baskıların Azalması: Girdi maliyetlerindeki düşüş, tüketici fiyatlarına yansıyarak enflasyonun seyrini olumlu etkileyebilir.Uygulama Süreci ve Ticaret Bakanlığı'nın RolüTarife kontenjanları kapsamında yapılacak ithalat işlemleri için Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü tarafından ithal lisansı düzenlenecek. Bu, sürecin belirli bir kontrol ve denetim altında yürütüleceğini gösteriyor. Ayrıca, Ticaret Bakanlığı'nın bu kararların uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen İthalatta Kota ve Tarife Kontenjanı İdaresine İlişkin tebliğleri de Resmi Gazete'de yayımlanarak uygulama çerçevesini netleştirdi.Bu düzenlemeler, Türkiye'nin dış ticaret politikasında, yerli üretimi destekleyici ve maliyetleri düşürücü adımların devam edeceğinin sinyalini veriyor. Piyasalar, kararların özellikle 2026 yılı boyunca sanayi ve tekstil sektörlerine sağlayacağı katkıları yakından takip edecek.
Ekonomi
Sanayi ve Tekstile Gümrüksüz İthalat Desteği: Maliyetler Hafifleyecek mi?
Türkiye ekonomisinde girdi maliyetlerini düşürme hedefiyle kritik bir adım atıldı. Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararlarıyla, bazı sanayi ürünleri ve imperteks kumaşlar için belirli süre ve miktarlarda gümrük vergisiz ithalat kontenjanları açıldı. Bu hamle, özellikle kimya, elektronik ve tekstil sektörlerinde faaliyet gösteren sanayicilerin rekabet gücünü artırarak enflasyonist baskıları hafifletmeyi amaçlıyor. Kararların 1 Ocak'ta yürürlüğe girmesiyle piyasalarda maliyet düşüşü beklentisi hakim.
Ayşe Yılmaz
•