Rusya'nın ekonomik omurgası olan petrol ve doğal gaz gelirleri, Kasım ayında yıllık bazda yüzde 33,8 gibi dikkat çekici bir düşüşle 531 milyar rubleye gerileyerek Moskova'nın mali dengeleri üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Yılın ilk on bir ayında ise bu gelirlerdeki azalma yüzde 21,4'e ulaşarak toplam 8 trilyon 29 milyar ruble seviyesinde gerçekleşti. Bu veriler, Batı yaptırımlarının ve küresel enerji piyasasındaki değişimlerin Rusya ekonomisi üzerindeki derinleşen etkisini gözler önüne seriyor.
Vergi Yükü ve Yaptırımların Çifte Darbesi Kasım ayındaki gelir düşüşünün en çarpıcı yönlerinden biri, bir önceki aya kıyasla yaşanan yüzde 40,2'lik keskin gerileme oldu. Analistler, bu düşüşün temelinde Rus enerji şirketleri üzerindeki vergi yükümlülüklerindeki artışın yattığına işaret ediyor. Hükümetin, azalan ihracat gelirlerini dengelemek ve bütçe açıklarını kapatmak amacıyla enerji sektöründen daha fazla kaynak çekme arayışı, sektörün karlılığını ve dolayısıyla devletin vergi gelirlerini olumsuz etkileyen bir döngü yaratmış durumda. Bu iç dinamik, Batılı ülkelerin uyguladığı kapsamlı petrol fiyat tavanları ve ihracat kısıtlamaları gibi yaptırımların yarattığı dış baskıyla birleşince, Rusya'nın enerji gelirlerinde beklenen düşüşün ötesinde bir tablo ortaya çıkardı. Moskova'nın enerji ihracatı için Asya başta olmak üzere alternatif pazarlara yönelme çabaları sürse de, bu yeni pazarlarda genellikle daha düşük fiyatlarla satış yapmak zorunda kalması, gelir kaybını kaçınılmaz kılıyor.
Bütçe Dengesi ve Gelecek Projeksiyonları Enerji gelirlerindeki bu keskin düşüş, Rusya'nın devlet bütçesi üzerinde önemli bir baskı oluşturuyor. Özellikle Ukrayna'daki savaşın yüksek maliyeti göz önüne alındığında, azalan gelirler bütçe açığının derinleşmesine yol açabilir. Rusya Maliye Bakanlığı'nın bu durumu 'planlanandan daha fazla gelir kaybı' olarak tanımlaması, durumun ciddiyetini vurguluyor. Hükümetin, bu açığı kapatmak için ya harcamaları kısması ya da borçlanmayı artırması gerekecek ki, her iki senaryo da ekonomik istikrar açısından riskler barındırıyor. Uzmanlar, Rusya'nın enerji bağımlılığını azaltma ve ekonomisini çeşitlendirme çabalarının hızlanması gerektiğini belirtiyor. Ancak mevcut koşullar altında, kısa vadede enerji sektörünün bütçeye katkısının azalmaya devam edeceği öngörülüyor. Bu durum, küresel enerji piyasalarında arz-talep dengesini ve fiyatları da dolaylı olarak etkileyebilir, özellikle Avrupa'nın Rus enerjisine olan bağımlılığını azaltma politikalarının başarısı açısından kritik bir gösterge niteliği taşıyor.
Anahtar Çıkarımlar:
Rusya'nın enerji ihracatından elde ettiği gelirler, Batı yaptırımları ve artan vergi yükü nedeniyle ciddi darbe almıştır. Kasım ayındaki yüzde 40,2'lik aylık düşüş, iç politikaların ve dış baskıların birleşimiyle ortaya çıkan karmaşık bir tabloyu yansıtmaktadır. Moskova'nın bütçe dengesi üzerindeki baskı artarken, hükümetin yeni gelir kaynakları bulma veya harcamaları kısma zorunluluğu gündeme gelmektedir. Alternatif pazarlara yönelme çabaları, düşük fiyatlar nedeniyle gelir kaybını telafi etmekte yetersiz kalmaktadır.





