Rusya Merkez Bankası (CBR), piyasa beklentileriyle paralel bir karar alarak politika faizini 200 baz puan düşürerek %18 seviyesine çekti. Bu karar, sadece bir faiz indirimi olmanın ötesinde, Kremlin'in ekonomik önceliklerinin enflasyon kontrolünden büyümeyi desteklemeye doğru kaydığının güçlü bir teyidi olarak yorumlanıyor.
Haziran ayında atılan 100 baz puanlık ilk adımın ardından gelen bu daha cesur indirim, merkez bankasının ekonomideki soğumayı ne kadar ciddiye aldığını gözler önüne seriyor. Savaş sonrası dönemde rekor seviyelere tırmanan ve bir noktada %21'i gören politika faizi, artık ekonomik aktiviteyi canlandırmak için bir araç olarak kullanılıyor.
Kararın Arkasındaki Ekonomik Gerekçeler Merkez Bankası'nın karar metni, bu politika değişikliğinin ardındaki temel dinamikleri net bir şekilde ortaya koyuyor. Banka, kararın gerekçesini açıklarken iki ana unsura vurgu yaptı:
Enflasyonist Baskılarda Azalma: Bankaya göre, manşet enflasyon başta olmak üzere fiyat baskıları, tahmin edilenden daha hızlı bir şekilde gevşiyor. Bu durum, bankaya para politikasını gevşetmek için gerekli alanı sağlıyor. Yavaşlayan İç Talep: Ekonomik aktivitenin en önemli motorlarından olan iç talep büyümesindeki yavaşlama, resesyon endişelerini artıran en kritik faktör olarak öne çıkıyor. Bu indirimle tüketim ve yatırımın teşvik edilmesi hedefleniyor.
Banka'nın açıklamasındaki şu ifadeler, geleceğe yönelik para politikasının da sinyallerini veriyor: "Politika faiz oranı ile ilgili ilave kararlar, enflasyonun yavaşlamasının sürdürülebilirliği ve enflasyon beklentilerinin dinamiklerine bağlı olarak alınacaktır."
Kırılgan Denge: Enflasyon Riski Sürüyor mu? CBR'nin bu agresif gevşeme adımı, riskleri de beraberinde getiriyor. Banka, daha önceki açıklamalarında enflasyondaki düşüş eğiliminin kırılgan olduğuna dikkat çekmiş ve gerekirse politikada bir duraklama veya tersine dönüşün gündeme gelebileceği uyarısında bulunmuştu. Dolayısıyla, atılan bu adım, ip üzerinde yürümeye benziyor. Ekonomiyi durgunluğa sokmadan enflasyonu kontrol altında tutma hedefi, önümüzdeki aylarda Rusya ekonomi yönetiminin en büyük sınavı olacak.
Bu karar, aynı zamanda Rusya'nın küresel ekonomideki konumunu ve yaptırımlar altındaki manevra alanını da yansıtıyor. Enerji gelirlerindeki dalgalanmalar ve ithalat kısıtlamaları, iç piyasa dinamiklerini daha da karmaşık hale getiriyor. Bu faiz indirimi, Türkiye gibi Rusya ile yakın ticari ve ekonomik ilişkilere sahip ülkeler için de yakından izlenmesi gereken bir gelişme. Rus ekonomisindeki bir canlanma, turizm ve ihracat kanalları üzerinden Türkiye'ye olumlu yansıyabilirken, Ruble'nin seyrindeki olası dalgalanmalar ise ticaret dengeleri açısından riskler barındırabilir.
