Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Para Politikası Kurulu, piyasaların merakla beklediği kararını açıklayarak politika faizini %46'dan %43'e çekti. Bu 300 baz puanlık indirim, üretim ve yatırım maliyetleri altında ezilen reel sektör için bir nefes alma hamlesi olarak yorumlansa da, iş dünyası temsilcileri asıl sınavın şimdi başladığına işaret ediyor: Kredi muslukları açılacak mı?Karar, kağıt üzerinde bir gevşeme sinyali verse de, sahadaki yansıması bankacılık sektörünün atacağı adımlara bağlı. Uzun süredir yüksek faiz ortamının getirdiği finansman zorluklarıyla boğuşan sanayiciler ve tüccarlar için indirimin anlam kazanması, uygun maliyetli ve uzun vadeli krediye erişimle mümkün olacak.İndirimin Ötesinde: Kredi Mekanizması Çalışacak mı?İş dünyasının önde gelen kuruluşları, faiz indirimini olumlu ancak 'yetersiz' bir ilk adım olarak nitelendiriyor. Temel endişe, politika faizindeki düşüşün bankaların kredi faizlerine aynı oranda ve hızda yansımaması. Özellikle KOBİ'lerin finansmana erişimde yaşadığı kronik sorunlar, bu endişenin merkezinde yer alıyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, bu kritik noktayı net bir şekilde ifade ediyor:"TCMB'nin 300 baz puanlık faiz indirimi, iş dünyamızın beklentileriyle uyum içindedir. Ama en önemlisi KOBİ'lere yönelik kredi kanallarının açılmasıyla, bu faiz indirimi gerçek anlamını kazanacaktır. Derinden hissettiğimiz yüksek faizin yıpratıcı etkilerini geride bırakacağımıza inanıyoruz."Bu görüş, indirimin tek başına bir çözüm olamayacağını, finansal sistemin çarklarının da bu yönde dönmesi gerektiğini gösteriyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe de indirimin miktarını yetersiz bulurken, asıl meselenin kredilerin uygun koşullarda kullandırılması olduğunun altını çiziyor.Büyüme ve Enflasyon İkileminde Temkinli Politika BeklentisiAnkara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran ise kararı, ticaret ve yatırım iklimi açısından umut verici olarak değerlendiriyor. Baran, Merkez Bankası'nın izleyeceği yola dair önemli bir beklentiyi dile getiriyor: Parasal gevşemenin, finansal istikrar ve fiyat istikrarını göz ardı etmeden, temkinli adımlarla ve büyümeyi destekleyecek şekilde yönetilmesi. Bu durum, TCMB'nin önündeki zorlu dengeyi özetliyor: Bir yanda ekonomiyi canlandırma hedefi, diğer yanda ise enflasyonla mücadele kararlılığı.İş dünyasının ortak hedefi, hem faizde hem de enflasyonda tek haneli rakamların kalıcı olarak yakalanması. Bu indirimin, bu hedefe giden yolda bir kilometre taşı olup olmayacağını ise önümüzdeki dönemde kredi piyasalarındaki gelişmeler ve makroekonomik veriler belirleyecek. Reel sektör için beklenen faydalar şunlardır:Üretim ve işletme maliyetlerinde düşüşYatırım iştahında artış ve yeni projelerin önünün açılmasıİhracatçının uluslararası pazarlardaki rekabet gücünün artmasıŞirketlerin sermaye yapılarının güçlenmesiSonuç olarak, TCMB'nin faiz indirimi reel sektör tarafından memnuniyetle karşılansa da, bu bir zafer değil, bir başlangıç olarak görülüyor. Gözler şimdi, bu politika kararını reel ekonomiye taşıyacak olan bankacılık sektörünün atacağı adımlarda ve kredi kanallarının ne ölçüde açılacağında olacak.

Ekonomi
Reel Sektörden Faiz İndirimine Şartlı 'Evet': Gözler Kredilerde
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) politika faizini 300 baz puan düşürmesi iş dünyasında temkinli bir iyimserlik yarattı. Ancak reel sektör temsilcileri, bu indirimin ekonomiye tam anlamıyla yansıması için asıl belirleyici olanın, özellikle KOBİ'ler için kilitli olan kredi kanallarının açılması olduğunu vurguluyor. Karar, bir başlangıç olarak görülse de tek başına yeterli bulunmuyor.
Mehmet Aydın
•
Bu makaleyi paylaş
Instagram:Bu bağlantıyı kopyalayıp Instagram hikayenizde paylaşabilirsiniz!