Türkiye ekonomisinin en kritik sorunlarından biri olan enflasyonla mücadelede, önde gelen finans kuruluşlarından QNB'nin son analizi, Kasım ayına ilişkin önemli ipuçları sunuyor. Erkin Işık ve Deniz Çiçek'in de aralarında bulunduğu QNB ekonomistleri, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)'nin Kasım ayında aylık bazda %1 oranında artmasını, yıllık enflasyonun ise Ekim ayındaki %32,9 seviyesinden %31,2'ye gerilemesini bekliyor.
Kasım Enflasyonunda Beklentiler ve Dinamikler QNB ekonomistlerinin değerlendirmelerine göre, Kasım ayında enflasyon dinamiklerinde bazı belirgin değişiklikler gözlemlendi. Özellikle meyve ve sebze fiyatlarında önemli bir gerileme yaşanırken, işlenmiş gıda fiyatlarının yüksek seyrini koruması, gıda grubunda genel olarak neredeyse yatay bir görünüm oluşmasına neden oldu. Bu durum, hanehalkı bütçeleri üzerindeki gıda enflasyonu baskısının kısmen hafiflediği ancak yapısal sorunların devam ettiğini gösteriyor.
Analizde dikkat çeken bir diğer nokta ise, otomobil, beyaz eşya ve elektronik gibi temel mal gruplarındaki fiyat artışlarının son aylara kıyasla yavaşlaması. Bu yavaşlamanın ardındaki en önemli faktör olarak ise döviz kurlarındaki artışın belirgin şekilde ivme kaybetmesi gösteriliyor. Kur istikrarının, ithal girdi maliyetleri üzerindeki baskıyı azaltarak nihai tüketici fiyatlarına olumlu yansıdığı belirtiliyor.
Kur İstikrarının Enflasyona Etkisi Türk lirasının Eylül ve Ekim aylarında dolar karşısında yaklaşık %1,1 değer kaybetmesi, Mayıs-Ağustos dönemindeki aylık ortalama %1,7'lik değer kaybının altında kaldı. Bu yavaşlama, dezenflasyon süreci için kritik bir gösterge niteliğinde. Kurdaki istikrarın sürdürülebilirliği, ithalata bağımlı sektörlerde maliyet enflasyonunun düşürülmesi ve genel fiyat istikrarının sağlanması açısından büyük önem taşıyor. Ekonomistler, bu eğilimin devam etmesi halinde, gelecek aylarda da temel mal gruplarında fiyat artışlarının daha ılımlı seyredeceğini öngörüyor.
QNB ekonomistleri, döviz kurlarındaki artış hızının yavaşlamasının, enflasyonla mücadelede önemli bir destekleyici unsur olduğunu vurguluyor. Bu durum, ithalat maliyetleri üzerindeki baskıyı hafifleterek ve beklentileri yöneterek enflasyonla mücadelede önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.
Orta Vadeli Enflasyon Patikası ve Beklentiler QNB'nin orta vadeli enflasyon tahminleri de dikkat çekici. Banka, yıl sonu enflasyonunun 2025'te %32, 2026'da ise %23 olacağını öngörüyor. Bu beklentiler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) sıkı para politikası duruşunun ve makro ihtiyati tedbirlerin, enflasyon beklentileri üzerindeki etkisinin kademeli olarak artacağına işaret ediyor. Uzun vadede enflasyonun tek haneli seviyelere düşürülmesi hedefi doğrultusunda, bu tür orta vadeli tahminler, piyasaların ve yatırımcıların geleceğe yönelik beklentilerini şekillendirmede önemli bir rol oynuyor.
Kısa Vadeli Beklenti: Kasım yıllık TÜFE %31,2. Orta Vadeli Hedefler: 2025 yıl sonu %32, 2026 yıl sonu %23. Temel Sürücüler: Kur istikrarı, temel mal fiyatlarındaki yavaşlama. Riskler: İşlenmiş gıda fiyatlarındaki yüksek seyir ve potansiyel dış şoklar.
Sonuç olarak, QNB'nin analizi, Türkiye'nin enflasyonla mücadelesinde bazı olumlu sinyallerin belirmeye başladığını gösteriyor. Ancak, dezenflasyon sürecinin kalıcı ve sürdürülebilir olması için yapısal reformların ve para politikasındaki kararlılığın devam etmesi gerektiği de unutulmamalıdır. Bu süreç, hem tüketiciler hem de işletmeler için öngörülebilirliğin artırılması adına hayati önem taşımaktadır.





