Kurumsal yatırımcılar ve sermaye piyasalarının temsilcileri, Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD) tarafından beşincisi düzenlenen “TKYD 5. Portföy Yönetimi Zirvesi”nde bir araya geldi.
Swissôtel The Bosphorus, İstanbul’da, 05 Aralık Cuma günü düzenlenen zirveye; Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül, Türkiye Varlık Fonu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Mahmut Kayacık, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Başkanı (TSPB) Pamir Karagöz’ün yanı sıra, çok sayıda sektör temsilcisi katılım gösterdi. Zirve, yatırım fonlarının geleceğine ve teknolojik gelişmelere ilişkin önemli analiz ve öngörülerin de yapıldığı 5 ayrı panele ev sahipliği yaptı.
Zirvenin açış konuşmasını yapan TKYD Başkanı G. Yaman Akgün, zirvede sektörün mevcut durumunu değerlendirmek için değil, aynı zamanda geleceğin finansal ekosisteminin şekillenmesine birlikte katkı sağlamak için toplandıklarını söyleyerek konuşmasına şöyle devam etti: “Portföy yönetimi, küresel ekonominin belirsizliklerle çevrili olduğu bir dönemde hiç olmadığı kadar kritik bir rol üstleniyor. Sermaye piyasalarının derinleşmesi, yatırımcı güveninin artması ve sürdürülebilir büyüme hedeflerinin gerçeğe dönüşmesi; ancak güçlü bir portföy yönetimi sektörünün varlığıyla mümkün olabilir.”
“2010 yılında 23 olan portföy yönetim şirketi sayısı bugün 80’i aştı.”Bu doğrultuda TKYD olarak görevlerinin sektör standartlarını yükseltecek, etik ilkeleri güçlendirecek, teknolojik dönüşümü destekleyecek ve yatırımcıların uzun vadeli refahını artıracak politikaların şekillenmesine katkı sunmak olduğunu vurgulayan Akgün, 2000’li yılların başında sınırlı sayıda aktörle yürüyen portföy yönetimi faaliyetlerinin kısa sürede önemli bir dönüşüm yaşadığını, 2010 yılında 23 olan portföy yönetim şirketi sayısının bugün 80 kurumu aştığını, bu artışın yalnızca nicel bir büyümeyi ifade etmediğini; sektördeki uzmanlaşmanın, kurumsallaşmanın ve yatırımcı nezdindeki güvenin güçlenmesinin de önemli bir göstergesi olduğunu belirtti. “Sermaye Piyasası Kurulu’muzun 2015 yılında fon kuruculuğunu portföy yönetimi şirketlerine devretmesi ve Türkiye Elektronik Fon Alım Satım Platformu’nun (TEFAS) Takasbank tarafından devreye alınması sektör için bir dönüm noktasıdır.” şeklinde konuşan Akgün, TEFAS’ın etkin kullanılması, fon çeşitliliğinin artması, yatırımcıların artan ilgisi ve finansal okuryazarlığın gelişmesiyle Ekim 2025 itibarı ile yönetilen portföy büyüklüğünün 11 trilyon TL’yi aşarak GSYH’mızın %21,4’üne ulaştığını açıkladı.Akgün, klasik fon yapılarının yanında serbest fonlar, alternatif yatırım fonları, borsa yatırım fonları ve arbitraj stratejilerine dayalı yapıların yatırım evrenini hem derinleştirdiğini hem de dinamik bir hale getirdiğini vurguladı.
“Kurumsal yatırımcıların reel ekonomiye katkısı 1 trilyon TL’yi geçti.”
Akgün, kurumsal yatırımcıların Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin pay senetlerine yaptıkları uzun vadeli yatırımlar ile Girişim Sermayesi Yatırım Fonları (GSYF) ve Gayrimenkul Yatırım Fonları (GYF) tarafından reel sektöre doğrudan önemli miktarda yatırım yaptığını vurgulayarak, Kasım sonu itibarı ile bu fonların toplam yatırımının 534 milyar TL’ye ulaştığını, kurumsal yatırımcıların pay senetlerine yaptıkları yatırımın Kasım sonu itibarı ile 1 trilyon TL’nin üzerine, özel sektör tahvillerine yaptıkları yatırımın ise 109 milyar TL seviyesine geldiğini açıkladı.Gerek sermaye piyasalarının gelişimi, gerekse ürün çeşitliliğinin artması ile 2022 yılı sonunda 3,5 milyon olan yatırım fonu yatırımcı sayısı yıllar itibarı ile artarak Kasım 2025 sonu itibarı ile 5,6 milyon kişiye ulaştığını söyleyen Akgün, “Yatırımcılar artık kurumsal yatırımcılar aracılığı ile yatırıma yöneliyor. Bu konuda bizleri her zaman destekleyen Sermaye Piyasası Kurulumuza şükranlarımızı tekrar sunuyoruz.” dedi.TKYD’nin 1999 yılından beri, 26 yıllık süreçte yatırım fonları alanında farkındalığın artırılması ve kurumsal yatırımcı tabanının büyümesi için çalıştığını dile getiren Akgün, portföy yönetimi sektörünün yarattığı kaynağın ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasında ve reel sektörün gelişimine katkısının her geçen gün arttığının altını çizdi.
“Kısa zamanda çok yol aldık, ancak daha gidilecek yolumuz var.”
Sektörün son yıllarda kuvvetli büyüme gösterdiğini; ancak gelişmiş ülke ekonomileri ile kıyaslandığında gidilecek yolun olduğunu ve hedefin bu yola istikrarlı şekilde ulaşmaktan geçtiğini söyleyen Akgün, sözlerine şöyle devam etti: “Yönetim kurulu üyesi olduğum Avrupa Fon ve Varlık Yönetimi Birliği EFAMA verilerine göre; 2025 2.çeyrek itibarı ile Avrupa portföy yönetimi sektörü, 28,5 trilyon Euro büyüklük ile Avrupa GSYH’nın % 87’si. Küresel bakıldığında sektör, 101 trilyon Euro büyüklük ile dünya GSYH’nın %68’sine gelmiş. Bizim de hedefimiz bu seviyelere yaklaşarak, ülkemizin finansal istikrarının artmasına ve ekonomimizin gelişmesine katkı vermeye devam etmek olacaktır.” “Finansal Okuryazarlığın güçlendirilmesi önemlidir.”Akgün, portföy yönetimi sektörünün büyümesi ve güçlenmesi ile beraber genişleyen ürün evreni ve yatırımcı sayısı ile beraber teknolojik altyapılara, veri güvenliğine, operasyonel yetkinliklere ve risk yönetimi disiplinine duyulan ihtiyacın her geçen gün arttığını vurgularken, finansal okuryazarlığın güçlendirilmesinin tekrar altını çizerek “Yatırımcıların çeşitlenen ürünlerin kapsamını, risklerini ve kullanım amaçlarını doğru şekilde anlayabilmesi finansal okuryazarlığın güçlendirilmesi büyük önem taşıyor.” dedi.
“Sektör, önemli bir dönüşüm sürecinden geçiyor.”
Zirve’nin açılışında söz alan SPK Başkanı İbrahim Ömer Gönül, sektörün, son yıllarda hem büyüklüğü hem ürün çeşitliliği hem de yatırımcı tabanının genişlemesi bakımından önemli bir dönüşüm sürecinden geçtiğine vurgu yaptı. Gönül, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bugün fon ekosistemimiz, sadece yurt içi tasarruf sahiplerinin değil, uluslararası yatırımcıların da yakından izlediği, güven duyduğu ve giderek daha fazla ilgi gösterdiği bir yapıya ulaşmıştır.Bu dinamizmin sağlıklı bir şekilde devam etmesini temin etmek, sektörün ihtiyaçlarına zamanında ve yerinde çözümler üretmek ve gelişen piyasa koşullarına hızlı biçimde uyum sağlayabilmek Kurul olarak temel önceliklerimiz arasında yer almaktadır.”
“87 portföy yönetim şirketi, 11,2 trilyon liralık bir fon büyüklüğünü yönetiyor.”
Hâlihazırda sektörde faaliyette bulunan 87 portföy yönetim şirketinin 11,2 trilyon liralık bir fon büyüklüğünü yönettiğine de işaret eden Gönül, sektörün rakamsal büyüklüğü hakkında şu bilgileri verdi: “Kasım sonu itibarıyla; 1.954 adet menkul kıymet yatırım fonu, 224 adet gayrimenkul yatırım fonu, 441 adet girişim sermayesi yatırım fonu, 390 adet emeklilik yatırım fonu ve 28 adet borsa yatırım fonu bulunmaktadır. Aynı dönemde; menkul kıymet yatırım fonlarının toplam değeri 7,3 trilyon TL, gayrimenkul yatırım fonlarının toplam değeri 182 milyar TL, girişim sermayesi yatırım fonları toplam değeri 352 milyar TL, emeklilik yatırım fonları toplam değeri 2,1 trilyon TL ve borsa yatırım fonları toplam değeri 284 milyar TL seviyesindedir. 2024 yılının aynı dönemiyle karşılaştırıldığında menkul kıymet yatırım fonlarında yüzde 86, girişim sermayesi yatırım fonlarında yüzde 75, gayrimenkul yatırım fonlarında yüzde 72, emeklilik yatırım fonlarında yüzde 83, borsa yatırım fonlarında ise yüzde 149 artış göstermiştir.”
“Önemli düzenlemeleri hayata geçirdik.”
“Fon büyüklüğündeki son yıllardaki artışın, bizleri gelişmekte olan ülkeler arasında öne çıkarmakta; bölgesel ölçekte ise fon yönetimi kapasitesi ve ürün çeşitliliği bakımından referans gösterilen piyasalardan biri haline getirmiştir. Ancak fon piyasamızın hâlâ gelişmiş ülkelerin gerisinde olduğunu müşahede etmekteyiz. Bu manada gidecek yolumuzun olduğunu görmekteyiz.” şeklinde sözlerini sürdüren Gönül, “Bu çerçevede, 2025 yılı içerisinde kurumsal yatırımcıları ve portföy yönetim sektörünü doğrudan etkileyen önemli düzenlemeleri hayata geçirdik, 2026 yılında düzenlemelerimiz devam edecek.” dedi.
“Gayrimenkul yatırım fonları ile ilgili Temmuz ayında ilke kararı aldık.”
“Benzer şekilde, gayrimenkul yatırım fonları ve girişim sermayesi yatırım fonlarının finansal raporlarının Kurulumuza gönderilmesi ve yatırımcılara ayrıca iletilmesi zorunluluğu da kaldırılmıştır. Tüm bu adımlar şüphesiz ki sektörümüzün dijitalleşme yönündeki güçlü eğilimini desteklemek amaçlıdır.” diyen Gönül, “Gayrimenkul yatırım fonları demişken uygulamada önemli bir kolaylık yaratan Temmuz ayında aldığımız ilke kararından bahsetmek isterim. Bu karar ile gayrimenkul yatırım fonlarının portföylerinde ekonomik ömrünü tamamlamış, metruk ya da gelir üretmeyen yapıların bulunduğu taşınmazlara ilişkin uygulamayı daha açık ve pratik bir çerçeveye kavuşturduk. Böylece, değerleme raporuyla durumun teyit edilmesi ve yapının yıkılacağının Kurula bildirilmesi şartıyla, ilgili varlıkların arsa niteliğiyle fon portföyüne dâhil edilebilmesine imkân tanımış olduk. Bu düzenlemenin ise özellikle kentsel dönüşüm sürecinin yoğun olduğu bölgelerde fonların daha hızlı ve etkin hareket edebilmesine katkı sağlayacağı şüphesizdir.” şeklinde konuştu.
“Altın ağırlıklı yatırım fonlarının değerleme sürecine ilişkin iyileştirmeyi hayata geçirdik.”
Sektörden gelen talepler doğrultusunda, altın ağırlıklı yatırım fonlarının değerleme sürecine ilişkin önemli bir iyileştirmeyi hayata geçirdiklerinin de altını çizen Gönül, “Borsa İstanbul’da zaman zaman yalnızca tescil amacıyla yapılan işlemler, fiyat oluşumunda dalgalanmalara neden olabiliyordu. Yeni düzenlememizle yatırımcıların bu tür fiktif dalgalanmalardan etkilenmemesini teminen, altın fonlarının değerlemesinde artık Borsa İstanbul tarafından yayımlanan ve tescil amaçlı işlemleri kapsam dışı bırakan ağırlıklı ortalama fiyatının kullanılması zorunlu hale getirilmiştir. Böylelikle fonların daha doğru, daha istikrarlı ve yatırımcıyı koruyan bir değerleme üzerinden işlem yapması sağlanmıştır.” dedi.
“Yanlışı olanın gözünün yaşına bakmayız.”Yatırım fonları, gayrimenkul yatırım fonları ve gayrimenkul yatırım ortaklıklarına ilişkin mevzuatın güncellenmesine yönelik çalışmaların devam ettiğine de vurgu yapan Gönül, sözlerine şu şekilde devam etti: “Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek’in başkanlığındaki son Finansal İstikrar Komitesi toplantısında serbest fonlar ve para piyasası fonlarındaki son dönem gelişmeler ele alındı. Bu enstrümanların finansal istikrara etkileri ile alınabilecek makro ihtiyati tedbirler değerlendirildi. Yanlışı olanın gözünün yaşına bakmayız. Kurul olarak fon ekosisteminin güçlenmesi, derinleşmesi ve en yüksek standartlarda ilerlemesi, sektörümüzün daha dirençli bir yapıya kavuşması için gerekli tüm düzenlemeleri ivedi şekilde hayata geçireceğiz.”Gönül, konuşmasını “Amacımız, hem yatırımcımızı en iyi şekilde korumak hem de ülkemizin sermaye piyasalarını uluslararası düzeyde daha saygın, daha etkin ve daha rekabetçi bir konuma taşımaktır.” şeklinde sonlandırdı.
Zirve, birbirinden özel panellere ev sahipliği yaptı Açış konuşmalarından sonra Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünde ekonomi ve uluslararası ilişkiler konusunda önde gelen isimlerin yer aldığı “Türkiye Ekonomisi ve Dünya Jeopolitik Senaryoları” adlı ilk panelde; Beykoz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara panelist olarak yer aldılar.TKYD Başkanı Yaman Akgün’ün moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Sorularla ve Cevaplarla Türkiye Varlık Fonu” konulu ikinci panele Türkiye Varlık Fonu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Mahmut Kayacık panelist olarak yer aldı. HSBC Portföy Yönetimi Genel Müdürü Nilgün Şimşek’in moderatörlüğünü üstlendiği, Liquidity Trading-Bull Teknoloji-Arge A.Ş Kurucu Ortak ve Yönetim Kurulu Üyesi Burak Şenyuva, Misyon Kripto Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Evren Cantürk ve Lidya Tech Başkanı Uğur Arslan’ın panelist olarak yer aldıkları üçüncü panelde “Portföy Yönetimi Sektöründe Dijital Çözümler” konuşuldu.
“Kırılım Çağı” nasıl olacak?Öğleden sonra gerçekleştirilen, Rota Portföy Yönetimi Yönetici Ortağı Emral Yücel’in moderatör olarak yer aldığı, “Portföy Yönetimi Sektöründe Alternatif Temalar” konulu dördüncü panelde Sermaye Piyasası Kurulu Kurul Başkan Yardımcısı Aytaç Dikmen, Türkiye Kalkınma Bankası Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim H. Öztop ve Emlak Konut GYO Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Ercan Alioğlu panelist olarak yer aldılar. CFA geçmiş dönem başkanı/Ak Portföy Yönetimi CMO’su Ertunç Tümen moderatörlüğünde gerçekleştirilen kapanış panelinde ise Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı’nın panelistliğinde “Daha Yeni Başlıyor: Kırılım Çağı” konusu ele alındı.





