Küresel petrol piyasaları, jeopolitik gerilimlerin ve makroekonomik dinamiklerin kesişim noktasında, yön bulmakta zorlanıyor. Yatırımcılar, bir yandan Ukrayna'daki ateşkes ihtimalini ve ABD'nin Venezuela'ya yönelik sertleşen tutumunu değerlendirirken, diğer yandan küresel arz fazlası endişeleriyle karşı karşıya. Bu karmaşık tablo, Brent petrolün varil başına 63 doların altında, ABD ham petrolünün (WTI) ise 59 dolar civarında yatay bir seyir izlemesine neden oluyor. Piyasa aktörleri, hem siyasi gelişmelerin olası etkilerini hem de temel arz-talep dengesizliklerini dikkatle izliyor.Jeopolitik Gerginlikler ve Risk PrimiPetrol fiyatları üzerindeki en belirgin baskılardan biri, devam eden jeopolitik belirsizlikler. Özellikle ABD Başkanı Donald Trump'ın, özel temsilcisi ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki görüşmelerin “makul derecede iyi” geçtiğini belirtmesine rağmen, Ukrayna'da kalıcı bir barış anlaşmasının hala belirsizliğini koruması, piyasalardaki temkinli duruşu pekiştiriyor. Ateşkes ihtimali kısa vadeli bir rahatlama potansiyeli sunsa da, bölgedeki kalıcı istikrarsızlık risk primi yaratmaya devam ediyor.Diğer yandan, Trump'ın Venezuela'daki uyuşturucu kartellerine yönelik “kara operasyonları” tehdidini yinelemesi, Latin Amerika'da yeni bir askeri gerilim potansiyeli doğurdu. ABD güçlerinin bölgedeki yoğunlaşması, petrol arz güvenliğine ilişkin endişeleri artırarak fiyatlara bir miktar risk primi ekledi. Bu durum, özellikle Venezuela'nın petrol üretim kapasitesi ve küresel arz üzerindeki potansiyel etkileri nedeniyle yakından takip ediliyor."Jeopolitik riskler, petrol piyasalarında her zaman ani fiyat hareketlerine neden olabilecek bir katalizör görevi görür. Ukrayna ve Venezuela'daki gelişmeler, piyasanın temel arz-talep dengesini göz ardı etmesini sağlayarak kısa vadeli bir destek sunuyor."Arz Fazlası Endişeleri ve OPEC+ StratejileriJeopolitik risklerin fiyatlar üzerindeki yukarı yönlü baskısına rağmen, petrol piyasalarının temel gündemi, gelecek yıl rekor seviyeye ulaşması beklenen küresel arz fazlası endişeleri olmaya devam ediyor. OPEC+ grubunun olası üretim artışı kararları ve diğer üreticilerin (özellikle ABD kaya petrolü) arzı artırması, piyasada ciddi bir fazlalık oluşabileceği beklentisini güçlendiriyor. Bu durum, petrol fiyatlarının yıllık bazda düşüş eğiliminde ilerlemesinin ana nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor.Analistler, arz fazlasının, jeopolitik gerilimlerin eklediği risk primini kısmen dengelediğini belirtiyor. Ancak, OPEC+'ın piyasayı dengelemek adına atacağı adımlar ve küresel ekonomik büyümenin talep üzerindeki etkisi, önümüzdeki dönemde petrol fiyatlarının seyrini belirleyecek kritik faktörler olacak.ABD Stok Verileri ve Talep GörünümüPiyasa dinamiklerini etkileyen bir diğer önemli gösterge ise ABD ham petrol stokları. Hükümet verilerine göre, geçen hafta stoklar 574.000 varil artış gösterdi. Bu artış, piyasa beklentilerinin üzerinde bir fazlalığa işaret ederek, ülkedeki talep görünümüne ilişkin soru işaretlerini artırdı. Ayrıca, benzin ve distile ürün stoklarında da görülen artış, rafine ürün talebinin de zayıfladığına dair sinyaller veriyor.Bu veriler, küresel ekonomik aktivitedeki yavaşlamanın enerji talebi üzerindeki etkilerini bir kez daha gözler önüne seriyor. Özellikle büyük ekonomilerdeki büyüme beklentileri, petrol talebinin geleceği açısından kritik önem taşıyor.Ukrayna'daki ateşkes ihtimali: Belirsizlik devam ediyor.ABD-Venezuela gerilimi: Petrol fiyatlarına risk primi ekliyor.Küresel arz fazlası: Gelecek yıl rekor seviyeye ulaşması bekleniyor.ABD ham petrol stokları: Geçen hafta 574.000 varil arttı.Özetle, küresel petrol piyasaları, jeopolitik risklerin yarattığı kısa vadeli destek ile temel arz fazlası endişelerinin oluşturduğu aşağı yönlü baskı arasında hassas bir denge arayışında. Yatırımcılar, Ukrayna ve Venezuela'daki siyasi gelişmelerin yanı sıra, OPEC+ kararları ve küresel ekonomik verileri yakından takip etmeye devam edecek. Bu dinamiklerin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkisi, enerji maliyetleri ve enflasyon beklentileri açısından önemli olacak; zira petrol fiyatlarındaki her dalgalanma, ithalat faturamızı doğrudan etkileyerek makroekonomik istikrar üzerinde baskı yaratabilir.

Gündem
Petrol Piyasaları Jeopolitik Gerilim ve Arz Fazlası Arasında Sıkışıyor
Küresel petrol piyasaları, Ukrayna ve Venezuela'daki jeopolitik flashpoint'ler ile temel arz-talep dinamikleri arasında karmaşık bir denge arayışında. Brent ve WTI yatay seyrederken, ABD'nin Venezuela'ya yönelik tehditleri risk primini artırıyor. Ancak, gelecek yıl beklenen arz fazlası ve ABD stoklarındaki artış, fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturmaya devam ediyor. Bu çelişkili dinamikler, küresel enerji piyasalarında belirsizliği derinleştiriyor.
Mehmet Aydın
•
Bu makaleyi paylaş
Instagram:Bu bağlantıyı kopyalayıp Instagram hikayenizde paylaşabilirsiniz!




