Haftanın ilk işlem gününde petrol piyasaları, İsrail ile İran arasındaki tırmanan gerilimin etkisiyle oynak bir seyir izledi. Cuma günü sert yükselen petrol fiyatları, Pazartesi günü kâr satışları ve jeopolitik belirsizlikler eşliğinde geri çekildi.
Brent tipi ham petrol, günün ilk yarısında %1,3 oranında değer kaybederek varil başına 72,55 dolardan işlem gördü. ABD menşeli WTI petrolü ise sabah saatlerinde 73,36 doları görmesine rağmen, %1’in üzerinde düşerek 70,48 dolara kadar geriledi. Her iki gösterge de Cuma gününü yaklaşık %7 artışla tamamlamıştı.
Geri çekilmenin temel nedeni, İran-İsrail çatışmasının doğrudan petrol arzını etkilememiş olması ve Hürmüz Boğazı'nın halen açık kalması. Yatırımcılar, doğrudan arz kesintisi yaşanmadığı için risk pozisyonlarını bir miktar gevşetmeye başladı.
Hürmüz Boğazı Endişesi Sürüyor
Petrol piyasasının odak noktasında, küresel arzın yaklaşık %20’sinin geçtiği Hürmüz Boğazı bulunuyor. Olası bir kapatma senaryosu, fiyatlar üzerinde büyük bir sıçrama yaratabilir. Uzmanlar, İran’ın şu ana kadar boğaz trafiğini etkileyecek bir adım atmaktan kaçındığını belirtiyor ancak risk hâlâ masada.
OPEC Hazırda Bekliyor
Reuters’a göre, OPEC ve müttefik ülkeler, İran kaynaklı muhtemel üretim kayıplarını telafi edebilecek yedek kapasiteye sahip. Bu durum, fiyatlardaki ani sıçramaların sınırlı kalabileceği görüşünü destekliyor. Ancak genel belirsizlik, piyasadaki baskıyı artırıyor.
İran Nükleer Müzakereleri Askıya Aldı
Jeopolitik tansiyon, İran’ın Pazar günü Umman’da ABD ile gerçekleştirmeyi planladığı nükleer müzakereleri iptal etmesiyle daha da arttı. Bu gelişme, diplomatik çözüm beklentilerini zayıflatırken enerji piyasalarında güven algısına zarar verdi.
Citi: Brent 70–80 Dolar Bandında Kalabilir
Citigroup tarafından yayımlanan analizde, Brent petrolün kısa vadede 70 ila 80 dolar bandında hareket etmesi öngörülüyor. Yukarı yönlü kırılma için arzı doğrudan etkileyen bir gelişme gerekebileceği, aşağı yönlü hareket için ise gerginliğin yatışmasının şart olduğu ifade ediliyor. Analistler, piyasaların yakın vadede yüksek volatiliteye karşı hazırlıklı olması gerektiğini vurguluyor.