Mondi Mukavva'dan Gebze Kararı: Verimlilik Odaklı Dönüşüm ve İstihdamın

Mondi Mukavva'nın Gebze fabrikasını kapatma kararı, sadece bir şirket haberi olmanın ötesinde, Türkiye sanayisindeki derinleşen yapısal sorunlara ve küresel rekabet baskısına işaret ediyor. Şirketin Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yaptığı açıklama, mevcut ekonomik, teknolojik ve operasyonel koşulların sürdürülebilir olmamasını ve uzun vadeli stratejik hedefler doğrultusunda verimlilik ile rekabet gücünü artırma ihtiyacını gerekçe gösterdi.Verimlilik ve Sürdürülebilirlik BaskısıBu karar, özellikle imalat sektöründe artan enerji, işçilik ve hammadde maliyetlerinin şirket kârlılıkları üzerindeki baskısını gözler önüne seriyor. Mondi gibi uluslararası bir oyuncunun dahi Türkiye'deki bir tesisini "sürdürülebilir değil" olarak tanımlaması, genel ekonomik iklimin ve yatırım ortamının zorluklarını vurguluyor. Şirket, bu hamleyle üretimini daha verimli lokasyonlarda konsolide etmeyi hedefliyor olabilir.Kapatılma sürecinin 31 Mart 2026 tarihine kadar tamamlanacak olması, şirkete operasyonel geçiş için yeterli zaman tanırken, bu durum aynı zamanda kararın uzun vadeli bir stratejik planın parçası olduğunu gösteriyor. Mondi'nin toplam satış hacmindeki payının "oldukça düşük" olduğu belirtilen Gebze fabrikasının kapatılması, diğer tesislerin müşteri taleplerini aksaksız karşılayacağı garantisiyle, şirketin pazar payında ciddi bir kayıp beklemediğini ortaya koyuyor.İstihdam ve Sosyal MaliyetlerKararın en hassas boyutu ise çalışanlar üzerindeki etkisi. Açıklamada, Gebze Fabrikası'ndaki çalışanların bir kısmının İzmit Fabrikası'na nakledileceği belirtilse de, nakledilecek ve iş akdi feshedilecek kesin sayıların henüz belirlenmemiş olması belirsizliği artırıyor. Bu durum, özellikle yüksek enflasyon ve işsizlik endişelerinin sürdüğü bir dönemde, çalışanlar için önemli bir sosyal maliyet oluşturuyor.Türkiye'nin imalat sanayisinde benzer konsolidasyon ve optimizasyon kararlarının artabileceği yönündeki sinyaller, istihdam piyasasında yeni dalgalanmalara yol açabilir. Şirketlerin artan maliyetler karşısında operasyonel verimlilik arayışları, teknolojik adaptasyon ve otomasyon süreçleri, geleneksel istihdam yapılarında dönüşümü hızlandırıyor.Sektöre ve Ekonomiye YansımalarıMondi'nin bu kararı, ambalaj sektöründeki rekabetin ve marj baskısının ne denli yoğun olduğunu gösteriyor. Özellikle küresel tedarik zincirlerindeki aksaklıklar ve enerji fiyatlarındaki oynaklıklar, bu tür stratejik kararları tetikleyebiliyor. Türkiye ekonomisi için ise bu tür tesis kapatmaları, doğrudan yabancı yatırımların sürdürülebilirliği ve yerel üretim kapasitesinin geleceği hakkında önemli soruları gündeme getiriyor.Uzun vadede, şirketlerin Türkiye'deki operasyonlarını yeniden yapılandırma eğilimi, ülkenin rekabet gücünü artıracak reformların ve yatırım ortamını iyileştirecek adımların ne denli kritik olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Mondi'nin bu hamlesi, diğer sektör oyuncuları için de bir uyarı niteliği taşıyor ve gelecekte benzer dönüşüm kararlarının kapısını aralayabilir.