Merkezi Yönetim Borç Stoku 13.3 Trilyon TL: Döviz Cinsi Borçların Yükü
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın açıkladığı Kasım 2025 verilerine göre, merkezi yönetim borç stoku 13.325 milyar TL'ye ulaştı. Bu artışta, 7.050 milyar TL'lik döviz cinsi borçların ağırlığı dikkat çekiyor. Uzmanlar, döviz kurundaki olası dalgalanmaların borç yükünü daha da artırabileceği ve mali disiplin üzerindeki baskıyı derinleştirebileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Bu durum, Türkiye ekonomisi için kur riskinin ve borçlanma maliyetlerinin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
Esra Çelik
•
Türkiye ekonomisinin yakından takip ettiği merkezi yönetim borç stoku verileri açıklandı. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan Kasım 2025 dönemine ilişkin verilere göre, ülkenin merkezi yönetim borç stoku 30 Kasım 2025 tarihi itibarıyla 13 trilyon 325 milyar TL seviyesine yükseldi. Bir önceki aya göre kaydedilen bu artış, toplam borç yükündeki yükseliş trendini sürdürüyor ve ekonomik aktörler için önemli sinyaller taşıyor.
Borç Stokundaki Artışın Detayları ve Kompozisyonu
Kasım ayında kaydedilen 13.325 milyar TL'lik borç stoku, bir önceki döneme kıyasla yaklaşık 125 milyar TL'lik bir artışı ifade ediyor. Bu artışın temelinde yatan dinamikler, borcun kompozisyonu incelendiğinde daha net anlaşılıyor:
Türk Lirası Cinsi Borçlar: Toplam borcun 6 trilyon 274 milyar TL'lik kısmı Türk Lirası cinsinden oluşuyor.
Döviz Cinsi Borçlar: Borç stokunun 7 trilyon 50 milyar TL'lik kısmı ise döviz cinsinden borçları kapsıyor. Bu oran, toplam borcun yüzde 52.9'una denk gelerek döviz cinsi borçların ağırlığını gözler önüne seriyor.
Döviz cinsi borçların TL karşılığının, kur hareketliliğine doğrudan bağlı olması, bu veriyi özellikle kritik hale getiriyor.
Döviz Cinsi Borçların Yükselen Payı ve Riskler
Merkezi yönetim borç stokunun yarıdan fazlasının döviz cinsinden olması, Türkiye ekonomisi için önemli riskleri beraberinde getiriyor. Özellikle küresel piyasalardaki belirsizlikler ve iç dinamikler nedeniyle döviz kurlarında yaşanabilecek ani yükselişler, bu borçların TL karşılığını hızla artırarak Hazine üzerindeki yükü ağırlaştırabilir. Bu durum, bütçe dengeleri üzerinde baskı oluştururken, borç servis maliyetlerini de yükseltme potansiyeli taşıyor.
Ekonomi editörleri, "Döviz cinsi borçların bu denli yüksek olması, kur riskini doğrudan Hazine'nin üzerine yıkıyor. Küresel faiz artırımları ve yerel enflasyonist baskılar devam ederken, bu yapı sürdürülebilirlik açısından dikkatle izlenmelidir." yorumunda bulunuyor.
Bu riskler, aynı zamanda ülkenin kredi notu değerlendirmelerinde ve uluslararası yatırımcıların Türkiye'ye yönelik algısında da belirleyici bir faktör olarak öne çıkıyor. Yüksek döviz cinsi borçluluk, dış şoklara karşı ekonominin kırılganlığını artırabilir.
Ekonomik Görünüm ve Mali Disiplin Üzerine Etkileri
Merkezi yönetim borç stokundaki artış, hükümetin mali disiplin hedefleri açısından da önem arz ediyor. Bütçe açığının finansmanı için yapılan borçlanmaların artması, uzun vadede kamu maliyesi üzerinde kalıcı bir yük oluşturabilir. Bu durum, enflasyonla mücadele ve ekonomik istikrarın sağlanması çabalarını da olumsuz etkileyebilir.
Önümüzdeki dönemde, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın borçlanma stratejileri, döviz cinsi borçların payını azaltmaya yönelik adımlar atıp atmayacağı ve maliyetleri düşürme çabaları piyasalar tarafından yakından takip edilecektir. Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyüme patikasına oturması için borç yönetiminde şeffaflık ve etkinliğin kritik öneme sahip olduğu vurgulanıyor.