Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) beklentilerin ötesindeki faiz indirimi sonrası uluslararası finans çevrelerinden gelen analizler, para politikasının önündeki çetin ikilemi gözler önüne seriyor. Önde gelen bir yatırım bankasının yayımladığı son rapora göre, Türkiye ekonomisi yavaşlayan büyüme ile kur istikrarını koruma zorunluluğu arasında hassas bir denge kurmaya çalışıyor.Raporda, TCMB'nin bir süredir benimsediği reel efektif döviz kuru bazlı dezenflasyon stratejisine devam edeceği öngörülüyor. Bu, enflasyonla mücadelede kurun istikrarının kilit rol oynadığı anlamına geliyor. Ancak bu stratejinin sürdürülebilirliği, ekonomik aktivitedeki yavaşlama ve artan işsizlik oranı nedeniyle baskı altında.Büyüme Baskısı ve Sıkı Politikanın SınırlarıAnalistler, yavaşlayan ekonomik büyüme ve istihdam piyasasındaki bozulmanın, TCMB'nin uzun süre sıkı para politikasını sürdürme kapasitesini ciddi şekilde zorladığına dikkat çekiyor. Bu durum, politika yapıcıları büyümeyi desteklemek için daha fazla gevşeme yönünde teşvik ederken, aynı zamanda enflasyonist riskleri ve kur üzerindeki baskıyı artırıyor.Raporda altı çizilen bir diğer kritik nokta ise yerleşiklerin portföy tercihleri. Son dönemde Türk Lirası'na artan bir güven gözlemlense de, bu eğilimin kalıcı olup olmadığı belirsiz. Analistlere göre bu durum, ekonomiyi olumsuz şoklara karşı daha hassas hale getiriyor."Mevcut makroekonomik ortam, olumsuz bir şok durumunda yerleşiklerin döviz varlıklarına yeniden ve anlamlı bir şekilde yönelebileceği riskini barındırıyor. Bu da kur üzerinde ani bir baskı yaratabilir."Rezervler ve Finansal İstikrar EndişeleriTCMB'nin rezerv pozisyonunda son aylarda bir toparlanma yaşansa da, brüt rezervlerin döviz bileşeni, Şubat ortasındaki 100,7 milyar dolarlık zirve seviyesinin altında kalmaya devam ediyor. Bu durum, Merkezin potansiyel bir kur şokuna karşı müdahale kapasitesinin sınırlı olabileceğine işaret ediyor.Güçlü rezerv tamponlarının korunması, yalnızca TL'nin istikrarı için değil, aynı zamanda keskin bir kur değer kaybının şirket bilançoları ve bankacılık sektörü üzerinde yaratabileceği olumsuz etkilerden kaynaklanan finansal istikrar endişeleri nedeniyle de hayati önem taşıyor. Raporun vardığı sonuca göre, Türkiye ekonomisini bekleyen temel zorluklar şunlardır:Yavaşlayan ekonomik aktivite ve artan işsizlikHalen yüksek seviyelerde seyreden enflasyonPara politikasında normalleşme adımlarının azalmasıKırılgan rezerv seviyeleri ve yerleşiklerin döviz talebi riskiBu tablo, para politikasında atılacak gevşeme adımlarının önündeki yolun oldukça zorlu ve risklerle dolu olduğunu teyit ediyor.

Ekonomi
Merkez Bankası'nın Zorlu Patikası: Büyüme mi, Kur İstikrarı mı?
Uluslararası bir yatırım bankasının analizine göre, TCMB'nin faiz indirim döngüsü zorlu bir yolda ilerliyor. Yavaşlayan büyüme ve artan işsizlik gevşemeyi teşvik ederken, yüksek enflasyon ve kırılgan rezervler kur istikrarını tehdit ediyor. Rapora göre, yerleşiklerin dövize yönelik olası bir yönelimi en büyük risklerden biri olarak öne çıkıyor.
Mustafa Koç
•
Bu makaleyi paylaş
Instagram:Bu bağlantıyı kopyalayıp Instagram hikayenizde paylaşabilirsiniz!