Marmara Holding'den Şeffaflık Adımı: PwC Bağımsız Denetçi Olarak Önerildi
Marmara Holding Yönetim Kurulu, 11 Eylül - 31 Aralık 2025 hesap dönemi için bağımsız denetçi olarak PwC Bağımsız Denetim ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik A.Ş.'nin atanmasını Genel Kurul onayına sunma kararı aldı. Bu hamle, Sermaye Piyasası Kanunu'nun gerektirdiği şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine bağlılığı gösterirken, yatırımcı güvenini pekiştirmeyi hedefliyor. Kurumsal yönetim standartlarının yükseltilmesi açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Selin Öztürk
•
Marmara Holding, kurumsal yönetimde şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine verdiği önemi yeni bir kararla pekiştirdi. Şirket Yönetim Kurulu, 11 Eylül 2025 ile 31 Aralık 2025 tarihleri arasındaki hesap dönemi için bağımsız denetçi olarak PwC Bağımsız Denetim ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik A.Ş.'nin atanmasını, yapılacak ilk Genel Kurul'un onayına sunma kararı aldı. Bu karar, Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri uyarınca, Denetimden Sorumlu Komite'nin teklifi doğrultusunda alındı.
Bağımsız Denetimin Önemi ve Kurumsal Yönetime Katkısı
Bağımsız denetim, halka açık şirketler için finansal tabloların güvenilirliğini ve doğruluğunu temin eden kritik bir süreçtir. Şirketlerin finansal verilerinin tarafsız bir gözle incelenmesi, yatırımcıların karar alma süreçlerinde sağlıklı bilgilere ulaşmasını sağlar. PwC gibi uluslararası alanda tanınmış ve köklü bir denetim firmasının seçilmesi, Marmara Holding'in bu konudaki ciddiyetini ve global standartlara uyum arayışını ortaya koymaktadır.
Bu tür denetim kararları, sadece yasal bir zorunluluk olmanın ötesinde, şirketlerin piyasadaki itibarını ve yatırımcı nezdindeki güvenilirliğini doğrudan etkiler. Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalarda, kurumsal yönetim kalitesi ve finansal şeffaflık, yabancı yatırımcıların ilgisini çekme ve sermaye akışını sağlama açısından büyük önem taşımaktadır.
Genel Kurul Onayı ve Piyasa Algısı
Yönetim Kurulu'nun aldığı bu kararın, şirketin en üst karar alma organı olan Genel Kurul'un onayına sunulacak olması, hissedarların denetçi seçimi sürecine dahil edilmesini ve kurumsal yönetim mekanizmalarının işleyişini göstermektedir. Genel Kurul'un denetçi atamasına onay vermesi, şirketin finansal raporlama süreçlerine olan güveni daha da artıracaktır.
Bu karar, aynı zamanda şirketlerin Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) düzenlemelerine tam uyum sağlama çabasının bir göstergesidir. Bağımsız denetim, sadece geçmiş dönem finansallarını incelemekle kalmaz, aynı zamanda şirketin iç kontrol sistemlerinin etkinliği ve risk yönetimi süreçleri hakkında da önemli bilgiler sunar. Bu sayede, şirketlerin geleceğe yönelik stratejileri için daha sağlam bir zemin oluşturulur.
Ekonomiye Yansımaları ve Sektörel Etki
Marmara Holding gibi önemli bir şirketin bu yöndeki adımları, genel olarak Türk iş dünyasında kurumsal yönetim standartlarının yükselmesine katkıda bulunur. Şeffaflık ve hesap verebilirlik, sadece tek bir şirketin değil, tüm sermaye piyasasının ve dolayısıyla Türkiye ekonomisinin sağlığı için vazgeçilmez unsurlardır. Bağımsız denetim süreçlerinin titizlikle yürütülmesi, piyasa katılımcılarının şirketlere ve genel olarak piyasaya olan inancını güçlendirir, bu da uzun vadede daha istikrarlı bir ekonomik büyüme ortamının oluşmasına zemin hazırlar.