Karaman'da ortaya çıkan ve yaklaşık 2.5 tonluk uygunsuz süt ürününe el konulmasıyla sonuçlanan operasyon, Türkiye ekonomisinin önemli yapısal sorunlarından biri olan kayıt dışı üretimin ve gıda güvenliği ihlallerinin ne denli ciddi boyutlara ulaşabildiğini gözler önüne serdi. Bir evin bodrum katında, sağlıksız koşullarda depolanan ve piyasaya sürülmeyi bekleyen bu ürünler, hem tüketici sağlığı için büyük bir risk oluşturuyor hem de kayıtlı ekonomiye darbe vuruyor.Kayıt Dışı Üretimin Ekonomik YansımalarıKaraman Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ihbar üzerine başlattığı soruşturma ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerinin titiz çalışması sonucu ele geçirilen 2 bin 424 kilogram peynir ve 60 kilogram tereyağı, buzdağının sadece görünen kısmı olabilir. Ürünlerin 567 kilogramlık kısmının son tüketim tarihinin geçmiş olması ve geri kalanının etiketsiz, izlenebilirliği olmayan nitelikte olması, kayıt dışı üretimin temel özelliklerini taşıyor."Kayıt dışı ekonomi, vergi kaybı, haksız rekabet ve tüketici mağduriyeti gibi çok boyutlu sorunlara yol açarak ulusal ekonominin büyüme potansiyelini kısıtlar."Bu tür olaylar, kayıtlı ekonomide faaliyet gösteren, tüm yasal yükümlülüklerini yerine getiren ve denetimlerden geçen işletmeler için adil olmayan bir rekabet ortamı yaratmaktadır. Kayıt dışı üreticiler, vergi, sigorta, hijyen ve kalite kontrol maliyetlerinden kaçınarak daha düşük fiyatlarla ürün sunabilmekte, bu da piyasada haksız bir avantaj sağlamaktadır. Bu durum, uzun vadede sektördeki kayıtlı ve güvenilir firmaların sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir.Gıda Güvenliği ve Tüketici Sağlığı RiskleriEle geçirilen ürünlerin son tüketim tarihinin geçmiş olması ve izlenebilirliklerinin bulunmaması, doğrudan halk sağlığını tehdit eden bir durumdur. Gıda güvenliği standartlarına uymayan ürünler, çeşitli hastalıklara ve zehirlenmelere yol açabilir. Bu tür vakalar, tüketicilerin gıda sektörüne olan güvenini sarsmakta ve uzun vadede sağlıklı gıdaya erişim konusunda endişeler yaratmaktadır.Sağlık Harcamalarında Artış: Gıda zehirlenmeleri ve hastalıklara bağlı olarak kamu ve bireysel sağlık harcamalarında artış.Tüketici Güveninde Azalma: Sektöre duyulan güvenin zedelenmesi, tüketim alışkanlıklarında olumsuz değişiklikler.Pazar Bozulması: Kaliteli ve güvenilir ürünlerin, düşük maliyetli ve sağlıksız alternatiflerle rekabet etmek zorunda kalması.Denetimlerin Rolü ve Ekonomik ŞeffaflıkKaraman'daki bu operasyon, gıda sektöründeki denetimlerin ve ihbar mekanizmalarının ne denli kritik olduğunu bir kez daha göstermiştir. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün ve Cumhuriyet Başsavcılığı'nın koordineli çalışması, bu tür yasa dışı faaliyetlerin engellenmesinde kilit rol oynamaktadır. Ancak, kayıt dışı ekonominin tam anlamıyla önüne geçilebilmesi için denetimlerin sıklığı ve etkinliğinin artırılması, aynı zamanda tüketicilerin bilinçlendirilmesi ve şeffaf tedarik zinciri uygulamalarının yaygınlaştırılması büyük önem taşımaktadır.Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyümesi ve refah seviyesinin artırılması için kayıt dışı ekonomiyle mücadele, sadece vergi gelirlerini artırmakla kalmayıp, aynı zamanda adil rekabeti tesis etmek, tüketici sağlığını korumak ve piyasa güvenini güçlendirmek adına hayati bir öneme sahiptir. Karaman vakası, bu mücadelenin ne denli kapsamlı ve sürekli olması gerektiğini bir kez daha hatırlatmaktadır.

Ekonomi
Kayıt Dışı Ekonominin Gölgesi: Karaman'daki Peynir Skandalı ve Maliyeti
Karaman'da ele geçirilen 2.5 tona yakın uygunsuz peynir ve tereyağı, sadece bir gıda güvenliği ihlali olmanın ötesinde, Türkiye ekonomisinin karşı karşıya olduğu kayıt dışı üretim sorununu gözler önüne seriyor. Son tüketim tarihi geçmiş ve etiketsiz ürünlerin piyasaya sürülme girişimi, hem tüketici sağlığını tehdit ediyor hem de sektördeki adil rekabeti baltalayarak kayıtlı üreticileri zor durumda bırakıyor. Bu olay, denetimlerin ve ekonomik şeffaflığın önemini bir kez daha vurguluyor.
Mehmet Aydın
•
Bu makaleyi paylaş
Instagram:Bu bağlantıyı kopyalayıp Instagram hikayenizde paylaşabilirsiniz!




