Hükümet ile kamu işçisi sendikaları arasında yürütülen ve yaklaşık 600 bin çalışanın kaderini belirleyecek toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmeleri, ekonomi politikalarının seyrini yansıtan kritik bir dönemece girdi. Kamu işvereninin, daha önce masaya getirdiği enflasyon oranında artış teklifini geri çekmesi, dezenflasyon programına sadakat adına atılmış en net adımlardan biri olarak yorumlanıyor.Teklifteki Radikal Değişiklik Ne Anlama Geliyor?Görüşmelerin önceki aşamasında kamu işvereni, ilk 6 ay için yüzde 24 zam ve takip eden dönemler için geçmiş 6 aylık enflasyon oranında artış önermişti. Bu teklif, çalışanların alım gücünü enflasyon karşısında korumayı hedefliyordu. Örneğin, bu senaryoda işçiler 1 Temmuz'dan itibaren yüzde 16,67 oranında bir zam alacaktı.Ancak masadaki son durum, bu koruma kalkanının kaldırıldığını gösteriyor. Kamu işveren heyeti, ikinci 6 aylık dönem için enflasyona endeksli artış yerine sabit yüzde 10'luk bir zam teklif etti. Bu değişiklik, basit bir oran revizyonundan çok daha fazlasını ifade ediyor:Enflasyonist Beklentileri Kırma Amacı: Hükümet, ücret artışlarını geçmiş enflasyona bağlamanın gelecekteki enflasyonu körüklediği (enflasyonist atalet) tezinden hareketle, bu sarmalı kırmayı hedefliyor.Bütçe Disiplini Mesajı: Belirsiz bir enflasyon oranına kıyasla sabit yüzde 10'luk bir artış, kamu harcamaları üzerinde daha öngörülebilir bir kontrol sağlıyor ve mali disiplin mesajını güçlendiriyor.Merkez Bankası'na Destek: Bu hamle, Merkez Bankası'nın yürüttüğü sıkı para politikasına, ücretler kanalıyla maliye politikasından verilen güçlü bir destek olarak okunabilir.İşçiler İçin Reel Kayıp Riski MasadaHükümetin bu stratejik adımı, işçiler için ciddi bir reel ücret kaybı riskini beraberinde getiriyor. Yılın ikinci yarısında beklenen enflasyonun yüzde 10'un üzerinde gerçekleşmesi durumunda, kamu işçilerinin alım gücü eriyecek. Sendikaların bu teklifi kabul etmesi beklenmezken, müzakere sürecinin daha da çetin geçeceği ve sosyal taraflar arasındaki gerilimin artabileceği öngörülüyor.Bu durum, ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadeleyi, çalışanların alım gücünü koruma hedefinin önüne koyduğunu net bir şekilde gösteriyor. Pazarlıkların sonucu, hükümetin bu politikadaki kararlılık düzeyinin de bir testi olacak.Piyasalar ve Genel Ekonomi Üzerindeki EtkileriKamu kesimi ücret politikası, genellikle özel sektör için de bir çıpa niteliği taşır. Hükümetin bu tutumu, özel sektördeki ücret artış beklentilerini de aşağı yönlü baskılayabilir. Bu durum, bir yandan enflasyonla mücadeleye yardımcı olurken, diğer yandan iç talebi yavaşlatarak ekonomik büyüme üzerinde fren etkisi yaratma potansiyeli taşıyor. Müzakerelerin sonucu, önümüzdeki dönemde hem sosyal dengeler hem de makroekonomik göstergeler açısından yakından izlenecektir.

Ekonomi
Kamu Pazarlığında Sert Viraj: Enflasyon Teklifi Masadan Kalktı
Yaklaşık 600 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinde hükümet, enflasyona endeksli zam teklifini geri çekerek stratejik bir değişikliğe gitti. Bu hamle, ekonomi yönetiminin dezenflasyon kararlılığını gösterirken, işçileri reel ücret kaybı riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Yeni teklif, piyasalara sıkı duruş mesajı verirken, sendikalarla pazarlık sürecini zorlaştıracak gibi görünüyor.
Mehmet Aydın
•
Bu makaleyi paylaş
Instagram:Bu bağlantıyı kopyalayıp Instagram hikayenizde paylaşabilirsiniz!