İşsizlik %8,5'te Sabit: İşgücü Piyasasında Kırılgan Denge
Ekonomi

İşsizlik %8,5'te Sabit: İşgücü Piyasasında Kırılgan Denge

Türkiye ekonomisinde 2025 yılı üçüncü çeyrek işgücü piyasası verileri açıklandı. Headline işsizlik oranı %8,5 seviyesinde sabit kalsa da, işsiz sayısında yaşanan düşüş ve istihdamdaki artış dikkat çekiyor. Özellikle atıl işgücü oranındaki belirgin iyileşme, piyasadaki olumlu sinyalleri güçlendiriyor. Ancak kadın ve genç işsizliğindeki yüksek oranlar, yapısal sorunların devam ettiğini gösteriyor.

Türkiye'de işgücü piyasası, 2025 yılı üçüncü çeyrek verileriyle karmaşık bir tablo çiziyor. Açıklanan Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre, mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı bir önceki çeyreğe göre değişim göstermeyerek %8,5 seviyesinde sabit kaldı. Bu istikrarlı görünümün ardında, işsiz sayısındaki düşüş ve istihdamdaki artış gibi dinamik gelişmeler yer alıyor.İstihdamda Artış, İşsiz Sayısında AzalışÜçüncü çeyrekte işsiz sayısı, bir önceki çeyreğe kıyasla 26 bin kişi azalarak 3 milyon 10 bin kişiye geriledi. Aynı dönemde istihdam edilenlerin sayısı ise 65 bin kişi artışla 32 milyon 558 bin kişiye ulaştı. Bu durum, işgücü piyasasının genelinde bir hareketlilik ve yeni iş yaratma kapasitesinin sürdüğüne işaret ediyor. Ancak istihdam oranı ise %49,0 ile sabit kaldı.Verilerdeki en dikkat çekici detaylardan biri, cinsiyetler arası eşitsizliğin devam etmesi. Erkeklerde işsizlik oranı %7,0 iken, kadınlarda bu oran %11,2 olarak kaydedildi. İstihdam oranında da benzer bir uçurum gözlemleniyor; erkeklerde %66,2 olan istihdam oranı, kadınlarda yalnızca %32,1 seviyesinde kaldı. Bu, kadınların işgücü piyasasına katılım ve istihdam edilme konusunda karşılaştığı yapısal engellerin sürdüğünü gösteriyor.İşgücüne Katılımda Hafif Gerilemeİşgücü, üçüncü çeyrekte 39 bin kişilik bir artışla 35 milyon 568 bin kişiye ulaşırken, işgücüne katılma oranı 0,1 puanlık hafif bir azalışla %53,5 seviyesine geriledi. Bu hafif gerileme, bazı bireylerin iş aramaktan vazgeçmesi veya işgücü piyasasının dışında kalmayı tercih etmesi gibi faktörlerle açıklanabilir. Erkeklerde işgücüne katılma oranı %71,2 gibi yüksek bir seviyede seyrederken, kadınlarda bu oran %36,2'de kalmaya devam etti. Bu durum, kadınların işgücü piyasasındaki potansiyelinin tam olarak değerlendirilemediğine dair önemli bir gösterge.Genç İşsizliğinde İyileşme SinyalleriEkonominin geleceği açısından kritik öneme sahip genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı, bir önceki çeyreğe göre 0,5 puanlık bir azalışla %15,3'e geriledi. Bu düşüş olumlu bir gelişme olsa da, genç işsizliği hala genel ortalamanın oldukça üzerinde seyrediyor. Genç erkeklerde işsizlik oranı %11,7 iken, genç kadınlarda bu oran %21,8 ile neredeyse iki katına yaklaşıyor. Bu durum, eğitimden istihdama geçiş süreçlerindeki zorlukları ve genç kadınların işgücü piyasasındaki dezavantajlı konumunu bir kez daha gözler önüne seriyor.Atıl İşgücü Oranında Belirgin Düşüş: Olumlu Bir Sinyalİşgücü piyasasının gerçek resmini daha net ortaya koyan atıl işgücü oranı, yani zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan geniş tanımlı işsizlik, 2025 yılı üçüncü çeyreğinde önemli bir iyileşme gösterdi. Bir önceki çeyreğe göre 2,6 puanlık belirgin bir azalışla %29,4 seviyesine gerilemesi, piyasada hissedilen iyileşmenin sadece dar tanımlı işsizlik rakamlarıyla sınırlı kalmadığını gösteriyor. Bu düşüş, ekonomideki toparlanmanın veya istikrarın işgücü piyasasına daha geniş bir yelpazede yansıdığının güçlü bir kanıtı olarak yorumlanabilir.Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı: %18,9Potansiyel işgücü ve işsizlerin bütünleşik oranı: %20,3Ekonomik Görünüm ve BeklentilerGenel olarak, 2025 yılı üçüncü çeyrek işgücü piyasası verileri, Türkiye ekonomisinde bir yandan istihdam yaratma kapasitesinin devam ettiğini ve geniş tanımlı işsizlikte önemli bir rahatlama yaşandığını gösterirken, diğer yandan kadın ve genç işsizliği gibi yapısal sorunların çözüm beklediğini ortaya koyuyor. İşsizlik oranının sabit kalması, işgücüne katılım oranındaki hafif düşüşle birlikte değerlendirildiğinde, piyasada tam bir canlanmadan ziyade kırılgan bir denge durumunun hakim olduğu yorumunu güçlendiriyor. Gelecek dönemde ekonomik büyümenin seyri, enflasyonla mücadele politikaları ve istihdam teşviklerinin bu dengeyi hangi yöne evireceği merak konusu.

Etiketler:

Bu makaleyi paylaş

Instagram:Bu bağlantıyı kopyalayıp Instagram hikayenizde paylaşabilirsiniz!

İlgili Haberler