Türk lojistik sektörünün köklü oyuncularından Horoz Lojistik, Kamuoyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yaptığı son bildirimle piyasalarda yankı uyandırdı. Şirketin 2025 yılının son çeyreğine girerken duyurduğu bu stratejik atılım, sektördeki dijitalleşme ve sürdürülebilirlik trendlerine uyum sağlama konusunda kararlı adımlar attığını gösteriyor. Dijitalleşme ve Sürdürülebilirlik Odaklı Yeni Yatırım KAP bildirimine göre, Horoz Lojistik, yeni nesil tam otomasyonlu bir lojistik merkezi kurma ve elektrikli araç filosunu önemli ölçüde genişletme kararı aldı. Bu hamle, özellikle e-ticaret hacmindeki patlayıcı büyümenin getirdiği operasyonel yükü hafifletmeyi ve çevresel ayak izini azaltmayı hedefliyor. Otomasyon, operasyonel verimliliği artırırken, elektrikli araçlar karbon emisyonlarını düşürerek şirketin çevresel sorumluluklarını yerine getirmesine yardımcı olacak.
"Lojistik sektörü, küresel tedarik zincirlerindeki kırılganlıklar ve artan tüketici beklentileriyle dönüşümün eşiğinde. Horoz Lojistik'in bu yatırımı, sadece operasyonel kapasitesini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda sektördeki teknoloji ve çevre standartlarını da yukarı çekecektir."
Sektör Dinamikleri ve Rekabet Üzerindeki Etkileri Horoz Lojistik'in bu kararı, Türk lojistik sektöründeki rekabeti daha da kızıştırabilir. Özellikle e-ticaretin hızla büyümesiyle birlikte, son mil teslimatları ve depo otomasyonu kritik hale geldi. Şirketin bu alandaki yatırımları, rakiplerini de benzer adımlar atmaya teşvik edebilir. Türkiye'nin stratejik konumu göz önüne alındığında, lojistik sektöründeki bu tür modernizasyonlar ülkenin bölgesel bir lojistik üssü olma potansiyelini güçlendirecektir. Uzmanlar, bu tür yatırımların sektörün genelinde yüzde 10-15 arasında bir verimlilik artışı sağlayabileceğini öngörüyor. Ekonomik Katkı ve Gelecek Beklentileri Bu yatırımın sadece Horoz Lojistik için değil, Türkiye ekonomisi için de önemli getirileri olması bekleniyor. Yeni lojistik merkezinin inşası ve işletilmesi, istihdam yaratacak ve teknoloji transferine katkıda bulunacak. Ayrıca, daha verimli ve sürdürülebilir lojistik hizmetleri, ihracatçı firmaların rekabet gücünü artırarak dış ticarete olumlu yansıyabilir. Özellikle yeşil lojistik çözümlerine yapılan vurgu, Avrupa Birliği'nin Yeşil Mutabakatı gibi uluslararası düzenlemelere uyum sürecinde Türkiye'ye avantaj sağlayabilir.
Operasyonel Verimlilik: Otomasyon sayesinde hata oranlarında düşüş ve teslimat sürelerinde kısalma.
Çevresel Faydalar: Elektrikli filo ile karbon emisyonlarında önemli azalmalar.
Pazar Payı Artışı: E-ticaret lojistiğinde güçlenme ve yeni müşteri kazanımı.
İstihdam: Nitelikli iş gücüne olan talebin artması.
Horoz Lojistik'in bu hamlesi, sektördeki diğer oyuncular için de bir yol haritası niteliği taşıyabilir. Gelecek dönemde, benzer teknolojik ve sürdürülebilirlik odaklı yatırımların artması beklenirken, Türk lojistik sektörünün küresel arenadaki konumu daha da sağlamlaşacaktır.