Türkiye ekonomisi için kritik bir gösterge olan Hizmet Üretici Fiyat Endeksi (H-ÜFE), Kasım 2025 verilerinde aylık bazda %0,70'lik bir düşüş kaydederek piyasalarda dikkat çekti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan bu veri, genel enflasyon görünümü ve Merkez Bankası'nın para politikaları açısından önemli sinyaller taşıyor. Yıllık bazda yüksek artışlar devam etse de, aylık bazdaki bu gerileme, hizmet enflasyonunda bir miktar nefes alma potansiyeline işaret edebilir. Verilere daha yakından bakıldığında, H-ÜFE'nin bir önceki yılın aynı ayına göre %34,93, bir önceki yılın Aralık ayına göre %34,07 ve on iki aylık ortalamalara göre %37,71 artış gösterdiği görülüyor. Bu durum, hizmet sektöründeki maliyet baskılarının ve fiyat artışlarının yıllık bazda hala güçlü seyrini koruduğunu gösteriyor. Ancak, aylık bazdaki %0,70'lik düşüş, özellikle son dönemde uygulanan sıkı para politikalarının ve talep daralmasının hizmet fiyatları üzerindeki etkilerini yansıtabilir. Sektörel Gelişmeler: Yıllık Yükselişler Hangi Alanlarda Yoğunlaştı? Yıllık bazda sektörlere göre incelendiğinde, bazı hizmet kollarında fiyat artışlarının oldukça belirgin olduğu gözlemleniyor. Özellikle gayrimenkul hizmetleri %42,22 ile en yüksek artışı kaydederken, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetler %39,35, idari ve destek hizmetler %38,49 ve konaklama ve yiyecek hizmetleri %36,00 oranında artış gösterdi. Bu rakamlar, özellikle emek yoğun ve girdi maliyetlerinin yüksek olduğu sektörlerde fiyatlama davranışlarının hala yukarı yönlü olduğunu ortaya koyuyor. Artan kira maliyetleri ve işçilik giderleri, bu sektörlerdeki fiyat baskısının ana nedenleri arasında sayılabilir. Aylık Gerilemede Öne Çıkan Sektörler ve Potansiyel Nedenleri Aylık bazdaki düşüşte ise gayrimenkul hizmetleri %8,57'lik belirgin bir gerileme ile dikkat çekti. Bunu konaklama ve yiyecek hizmetleri %1,91 ve idari ve destek hizmetler %1,29'luk düşüşler izledi. Ulaştırma ve depolama hizmetlerinde de %0,09'luk hafif bir azalış yaşandı. Bu düşüşler, mevsimsel etkilerin yanı sıra, yıl sonu indirim kampanyaları, azalan talep veya sektörlerdeki rekabetin artması gibi faktörlerle ilişkilendirilebilir. Özellikle gayrimenkul sektöründeki bu keskin düşüş, konut ve iş yeri piyasalarındaki soğumaya dair bir işaret olarak yorumlanabilir. Öte yandan, bilgi ve iletişim hizmetleri %2,15 ve mesleki, bilimsel ve teknik hizmetler %0,75 oranında aylık artışlarını sürdürdü. Bu durum, dijitalleşme ve uzmanlık gerektiren hizmetlere olan talebin devam ettiğini veya bu alanlardaki maliyet artışlarının henüz tam olarak yansımadığını gösteriyor. Ekonomi İçin Ne Anlama Geliyor? Kasım ayındaki H-ÜFE verileri, Türkiye ekonomisinde enflasyonla mücadelenin karmaşık seyrini gözler önüne seriyor. Yıllık bazda yüksek enflasyonist baskılar devam ederken, aylık bazdaki düşüşler, özellikle hizmetler tarafında bir yavaşlama potansiyeli olduğunu gösteriyor. Merkez Bankası'nın sıkı para politikalarının etkileri, hizmet sektöründeki fiyatlama davranışlarına yavaş yavaş yansımaya başlamış olabilir. Ancak, bu tek aylık düşüşün bir trend haline gelip gelmeyeceği yakından izlenmeli. Özellikle çekirdek enflasyon üzerindeki hizmet fiyatlarının etkisi düşünüldüğünde, bu veriler önümüzdeki dönemdeki enflasyon beklentileri ve dolayısıyla Merkez Bankası'nın faiz kararları için belirleyici olacaktır. Şirketler için ise, girdi maliyetlerindeki bu dalgalanmalar, fiyatlama stratejilerini gözden geçirmeleri gerektiği anlamına geliyor. Tüketiciler açısından ise, hizmet fiyatlarındaki olası bir yavaşlama, harcama güçleri üzerinde bir miktar rahatlama sağlayabilir, ancak yıllık bazdaki yüksek artışlar genel yaşam maliyetini yukarı çekmeye devam edecektir.
Ekonomi
Hizmet ÜFE'de Aylık Gerileme: Enflasyonla Mücadelede Kritik Sinyaller
Kasım 2025'te Hizmet Üretici Fiyat Endeksi'ndeki %0,70'lik aylık düşüş, enflasyonla mücadelede dikkat çekici bir sinyal verdi. Yıllık bazda yüksek artışlar sürerken, özellikle gayrimenkul ve konaklama sektörlerindeki aylık gerilemeler, hizmet enflasyonunda potansiyel bir yavaşlamanın habercisi olabilir. Bu durum, Merkez Bankası'nın gelecekteki para politikası adımları için önemli veriler sunuyor.
Mustafa Koç
•