Türkiye'nin enerji arz güvenliğini sağlamak ve elektrik üretim kapasitesini sürdürülebilir kılmak adına atılan adımlar, kamu maliyesi üzerinde önemli yükler oluşturmaya devam ediyor. Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) tarafından açıklanan son verilere göre, kapasite mekanizması kapsamında Ekim ayında 32 elektrik santraline toplam 1 milyar 400 milyon lira destek ödemesi yapılacak. Bu ödeme, enerji piyasalarında arz güvenliğinin sağlanmasının maliyetini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Kapasite Mekanizması Nedir ve Neden Önemli? Kapasite mekanizması, elektrik üretim tesislerinin, talep dalgalanmalarına ve beklenmedik durumlara karşı her an devrede olmaya hazır tutulması karşılığında yapılan bir ödeme sistemidir. TEİAŞ'ın bu mekanizmayı devreye almasındaki temel amaç, ülkenin elektrik ihtiyacının kesintisiz ve güvenli bir şekilde karşılanmasını temin etmektir. Özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarının değişken yapısı göz önüne alındığında, baz yük santrallerinin (kömür, doğalgaz vb.) yedek kapasite olarak hazır bulunması stratejik bir önem taşımaktadır.
Enerji uzmanları, bu tür mekanizmaların kısa vadede arz güvenliğini sağlasa da, uzun vadede enerji verimliliği ve kapasite planlaması açısından daha bütüncül yaklaşımlara ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.
Mali Yük ve Şirketlere Yansımaları Ekim ayı için yapılan 1.4 milyar liralık ödeme, kamu bütçesi ve dolayısıyla elektrik faturaları üzerinde dolaylı bir maliyet yaratmaktadır. Açıklanan listeye göre, en yüksek ödeme 144 milyon 121 bin 178 lira ile Hidro-Gen Enerji İthalat İhracat Dağıtım ve Ticaret AŞ'ye yapılırken, onu 98 milyon 558 bin 649 lira ile İzmir Elektrik Üretim Limited Şirketi takip ediyor. Bu durum, belirli santrallerin enerji sistemindeki kritik rolünü ve bu rolün finansal karşılığını ortaya koymaktadır.
Kapasite mekanizması, santrallerin yatırım ve işletme maliyetlerinin bir kısmını karşılayarak, atıl kapasite riskini azaltmayı hedefler. Ancak bu ödemeler, enerji fiyatlarına yansıyarak nihai tüketici üzerinde bir yük oluşturma potansiyeli taşır. Mekanizmanın şeffaflığı ve adil dağılımı, kamuoyunda sıkça tartışılan konular arasındadır.
Bu ödemeler, özellikle yüksek kapasiteye sahip ve sisteme entegrasyonu maliyetli olan santraller için hayati bir gelir kalemi oluşturmaktadır. Ancak, bu tür desteklerin uzun vadede enerji sektöründeki rekabeti ve verimliliği nasıl etkilediği de önemli bir analiz konusudur.
Sürdürülebilirlik ve Gelecek Perspektifi Türkiye'nin enerji politikaları, bir yandan yerli ve yenilenebilir kaynaklara yönelirken, diğer yandan da mevcut baz yük kapasitesini koruma dengesini gözetmektedir. Kapasite mekanizması, bu geçiş sürecinde bir köprü görevi görse de, enerji arz güvenliğinin sadece finansal desteklerle değil, aynı zamanda verimlilik artışı, akıllı şebeke yatırımları ve çeşitlendirilmiş kaynak portföyü ile sağlanması gerektiği vurgulanmaktadır. Önümüzdeki dönemde, bu mekanizmanın etkinliği, maliyet-fayda analizi ve enerji piyasalarına olan etkileri daha yakından incelenecektir. Özellikle enerji dönüşümü hedefleri doğrultusunda, kapasite mekanizmasının yapısının ve kapsamının gözden geçirilmesi, hem kamu kaynaklarının daha verimli kullanılması hem de daha sürdürülebilir bir enerji geleceği için kritik öneme sahiptir.





