Ekonomik Güven Kasım'da Mart Zirvesini Gördü: Beklentiler Dönüşüyor mu?

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Kasım ayı ekonomik güven endeksi, piyasalarda dikkat çeken bir iyileşmeye işaret etti. Ekim ayında 98,2 olan endeks, Kasım ayında yüzde 1,3'lük bir artışla 99,5 değerine yükseldi. Bu artış, endeksi Mart ayından bu yana görülen en yüksek seviyeye taşıdı ve ekonomik aktörlerin geleceğe dair beklentilerinde belirgin bir olumlu dönüşümün sinyallerini verdi.Ekonomik güven endeksinin 100'ün altında kalmaya devam etmesi, genel olarak kötümser bir tabloyu işaret etse de, Mart ayından bu yana kaydedilen en yüksek seviye, özellikle yeni ekonomi yönetiminin uyguladığı sıkılaşma politikalarının ve enflasyonla mücadele adımlarının piyasa algısında olumlu bir karşılık bulmaya başladığını gösteriyor. Bu durum, seçim sonrası dönemdeki belirsizliklerin azaldığı ve ekonomik istikrar arayışının güven ortamına katkı sağladığı şeklinde yorumlanabilir.Sektörel Güven Endekslerindeki İyileşme ve AnlamıKasım ayında ekonomik güven endeksini yukarı çeken temel faktörler, tüm ana sektörlerdeki güven artışı oldu. Bu, iyileşmenin genele yayıldığını ve tek bir alana özgü olmadığını ortaya koyuyor:Tüketici Güveni: Endeks yüzde 1,6 artışla 85,0 seviyesine yükseldi. Bu, hanehalkının gelecekteki ekonomik durum, işsizlik beklentisi ve harcama eğilimleri konusundaki iyimserliğinin arttığını gösterir. Tüketici güvenindeki artış, iç talebin canlı kalma potansiyeli açısından önemli bir göstergedir.Reel Kesim (İmalat Sanayi) Güveni: Endeks yüzde 1,2 oranında artarak 103,2 değerini aldı. İmalat sanayinde güvenin 100 eşik değerinin üzerinde seyretmesi, sektörün üretim, sipariş ve istihdam beklentilerinin olumlu yönde olduğunu teyit ediyor. Bu, sanayi üretiminde bir ivmelenme beklentisi yaratabilir.Hizmet Sektörü Güveni: Yüzde 1,0 artışla 111,8'e çıktı.Perakende Ticaret Sektörü Güveni: Yüzde 0,9 artarak 114,2 seviyesine ulaştı.İnşaat Sektörü Güveni: Yüzde 1,5 artışla 84,9 değerini aldı.Hizmet ve perakende ticaret sektörlerindeki güçlü güven seviyeleri, iç pazarın ve turizm gibi hizmet odaklı alanların dinamizmini sürdürdüğünü gösteriyor. İnşaat sektörü güveni hala 100'ün altında kalsa da, kaydedilen artış, sektördeki toparlanma çabalarının ve potansiyel yatırım hareketlerinin bir yansıması olabilir.Ekonomi Politikalarının Güven Endeksine Etkisi ve Gelecek BeklentileriEkonomik güven endeksindeki bu yükseliş, Türkiye ekonomisinin son dönemde uyguladığı makroekonomik politikaların ilk olumlu yansımalarından biri olarak değerlendirilebilir. Merkez Bankası'nın faiz artırımları ve sıkı para politikası adımları ile Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın mali disiplin vurgusu, enflasyonla mücadeledeki kararlılığı güçlendirmiş ve bu da ekonomik aktörlerin geleceğe dair belirsizliklerini azaltmış olabilir.Uzmanlar, güven endeksindeki bu toparlanmanın, enflasyon beklentilerindeki iyileşme ve kur istikrarına yönelik adımlarla birlikte daha da güçlenebileceğini belirtiyor. Ancak, bu iyimserliğin sürdürülebilirliği, enflasyonla mücadelede kaydedilecek somut ilerlemelere ve küresel ekonomik koşulların seyrine bağlı olacak.Önümüzdeki dönemde, ekonomik güven endeksindeki bu olumlu seyrin reel ekonomik aktiviteye ne ölçüde yansıyacağı yakından izlenecek. Artan güven, tüketim harcamalarını ve yatırım kararlarını teşvik edebilirken, yüksek faiz oranları ve sıkılaşan finansal koşullar, bu ivmeyi sınırlayıcı bir etki de yaratabilir. Dolayısıyla, ekonomi yönetimi için güven artışını sürdürülebilir bir büyüme patikasına dönüştürmek kritik önem taşıyor.