Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK), Türkiye ekonomisinin geleceğini şekillendirecek kritik kararların alındığı sekizinci toplantısını tamamladı. Küresel ticarette artan korumacılık eğilimleri ve sınırda karbon düzenlemeleri gibi uluslararası dinamiklerin baskısı altında gerçekleşen bu toplantı, ülkenin üretim ve yatırım politikalarında köklü bir dönüşüm ihtiyacının altını çizdi. Açıklamalar, Türkiye'nin jeostratejik konumunu ve güçlü üretim kapasitesini kullanarak bu zorlukları fırsata çevirme potansiyeline odaklanıyor.Yeşil ve Dijital Dönüşümde Stratejik HamlelerEKK açıklamasında, ihracatın sürdürülebilirliğini ve sanayinin küresel rekabet gücünü artırmanın yolu olarak düşük karbonlu üretime geçişin hızlandırılması ve sanayi politikalarının yeşil ve dijital dönüşüm ekseninde şekillendirilmesi gerektiği vurgulandı. Bu stratejik yönelim, sadece çevresel bir sorumluluk değil, aynı zamanda uluslararası pazarlardaki konumumuzu güçlendirecek hayati bir adımdır. Özellikle 2026 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin (COP) 31. dönem başkanlığını ve ev sahipliğini üstlenecek olmamız, bu dönüşüm çalışmalarına uluslararası bir ivme kazandıracak.İklim Kanunu ve Karbon Piyasası EntegrasyonuTürkiye'nin 2053 Net Sıfır Emisyon ve yeşil kalkınma hedefleri doğrultusunda atılan en somut adımlardan biri, temmuz ayında yürürlüğe giren İklim Kanunu oldu. Bu kanunla birlikte, Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi'nin (ETS) yasal dayanağı oluşturulmuş ve Avrupa Birliği'nin (AB) Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM) ile uyumlu ulusal karbon piyasasının altyapısı tesis edilmiştir. Bu adım, Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olan AB'nin yeşil dönüşüm politikalarına uyumunu destekleyerek Türk sanayisinin rekabet gücünü önemli ölçüde artırma potansiyeli taşımaktadır. CBAM'ın 2026'da tam olarak devreye gireceği düşünüldüğünde, bu entegrasyon süreci kritik bir zamanlamaya sahiptir.Yüksek Katma Değerli Üretim ve Yatırım TeşvikleriEKK toplantısında, yüksek katma değerli ve teknoloji odaklı üretimi artırmaya yönelik aktif sanayi politikaları da gündemdeydi. Hükümet, bu doğrultuda çeşitli teşvik mekanizmalarını devreye sokmuş durumda:HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı: Proje bazlı stratejik yatırımları destekliyor.Yeni Yatırım Teşvik Sistemi: Üretken sektörlerdeki yatırımları, bölgesel kalkınmayı, dijital ve yeşil dönüşüm yatırımlarını hedefliyor.Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK): Yeniden yapılandırılan bu program, uzun vadeli ve uygun koşullarda finansman imkânı sunarak stratejik yatırımları hızlandırmayı amaçlıyor. Özellikle cari işlemler dengesine sürdürülebilir katkı sağlayacak teknolojik yatırımlar bu kapsamda değerlendiriliyor.EKK Gündemindeki Temel Hususlar ve Gelecek VizyonuToplantıda ele alınan temel hususlar, Türkiye'nin küresel rekabet gücünü güçlendirme vizyonunu yansıtıyor:"Küresel rekabet gücümüzü güçlendirmek amacıyla, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na uyum için yürütülen çalışmalar ile izlenecek yol haritası değerlendirilmiştir."Ayrıca, YTAK programının uygulama süreçleri ve devlet yardımlarının etki analizi çalışmaları da Kurul üyeleriyle paylaşıldı. Bu, yardımların daha seçici, odaklı ve etkin bir yapıda yürütülmesi gerektiği yönündeki kararlılığın bir göstergesi. Ekonomide dönüşüm ve sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda, yeşil, dijital ve teknolojik dönüşümün hızlandırılarak katma değeri yüksek, verimli ve rekabetçi bir sanayi üretimi ile ihracatın öncelikli olmaya devam edeceği belirtildi.Bu adımlar, Türkiye'nin sadece mevcut ekonomik zorlukların üstesinden gelme değil, aynı zamanda küresel ekonomide daha güçlü ve sürdürülebilir bir aktör olma hedefini ortaya koymaktadır. Yeşil ve dijital dönüşüm, artık bir tercih değil, küresel rekabetin ve ekonomik büyümenin temel itici gücü olarak konumlandırılmaktadır.

Ekonomi
EKK'dan Yeşil Dönüşüm ve Küresel Rekabet Gücü Hamlesi
Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK), Türkiye ekonomisinin geleceğini şekillendirecek kritik bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantı sonrası yapılan açıklamada, küresel ticaretteki korumacılık ve karbon düzenlemeleri karşısında Türkiye'nin yeşil ve dijital dönüşümle rekabet gücünü artırma hedefi vurgulandı. 2026'daki COP31 ev sahipliği ve yürürlüğe giren İklim Kanunu'nun bu hedeflere ulaşmada kilit rol oynayacağı belirtilirken, yüksek katma değerli üretime yönelik yatırım teşvikleri de öne çıktı.
Fatma Demir
•
Bu makaleyi paylaş
Instagram:Bu bağlantıyı kopyalayıp Instagram hikayenizde paylaşabilirsiniz!




