Döviz Mevduatları Yükselirken KKM Geriliyor: Piyasalar Ne Anlatıyor?
Türkiye'de döviz mevduatlarında devam eden yükseliş ivmesi, özellikle tüzel kişilerin artan döviz talebiyle dikkat çekiyor. Merkez Bankası verilerine göre, 19 Aralık haftasında parite etkisinden arındırılmış 479 milyon dolarlık artış kaydedilirken, Kur Korumalı Mevduatlarda (KKM) ise 3,3 milyar TL'lik bir düşüş yaşandı. Bu iki zıt eğilim, piyasalardaki dolarizasyon endişelerini ve TL varlıklara yönelik yatırımcı tercihlerini yeniden gündeme getiriyor.
Ayşe Yılmaz
•
Türkiye ekonomisinde döviz varlıklarına olan ilgi, son haftalarda belirgin bir şekilde artmaya devam ediyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan 19 Aralık haftası verileri, döviz mevduatlarında parite etkisinden arındırılmış 479 milyon dolarlık önemli bir artışa işaret ediyor. Bu yükselişin arkasındaki dinamikler ve Kur Korumalı Mevduatlardaki (KKM) eş zamanlı gerileme, piyasalardaki beklentileri ve yatırımcı davranışlarını daha yakından incelemeyi gerektiriyor.
Tüzel Kişilerden Gelen Güçlü Döviz Talebi
Döviz mevduatlarındaki artışın detaylarına bakıldığında, tüzel kişilerin talebinin belirleyici olduğu görülüyor. Gerçek kişilerin döviz mevduatlarında sadece 29 milyon dolarlık mütevazı bir artış kaydedilirken, şirketlerin döviz mevduatları 450 milyon dolar gibi çok daha yüksek bir oranda yükseldi. Bu durum, kurumsal aktörlerin gelecekteki kur risklerine karşı korunma (hedge) ihtiyacını veya operasyonel döviz gereksinimlerini önden karşılama eğilimini güçlendirdiğini gösteriyor.
Kurumsal Hedging: Şirketler, özellikle ithalat maliyetlerini veya döviz cinsinden borçlarını sabitlemek amacıyla döviz pozisyonlarını artırabilirler.
Operasyonel İhtiyaçlar: Uluslararası ticaret yapan firmaların, hammadde alımları veya ihracat gelirlerinin yönetimi için döviz tutma ihtiyacı devam ediyor.
Belirsizlik Algısı: Gelecekteki kur hareketliliğine dair belirsizlikler, şirketlerin döviz varlıklarını artırarak bilançolarını koruma güdüsünü tetikleyebilir.
Kur Korumalı Mevduatlarda (KKM) Gerileme Hızlanıyor
Döviz mevduatlarındaki artışla eş zamanlı olarak, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verileri, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarında önemli bir düşüşe işaret ediyor. KKM hacmi, 19 Aralık haftasında 3,3 milyar TL azalarak 8,3 milyar TL seviyesine geriledi. Bu düşüş, KKM'den çıkış stratejisinin kademeli olarak işlediğini ve yatırımcıların bu enstrümandan uzaklaşmaya başladığını gösteriyor.
“KKM'deki düşüş, bir yandan hükümetin de-dolarizasyon ve rasyonel politikalara dönüş hedefiyle uyumlu olsa da, bu paranın nereye yöneldiği kritik önem taşıyor. Eğer KKM'den çıkan fonlar doğrudan döviz mevduatlarına akıyorsa, bu durum dolarizasyon riskini canlı tutar.”
KKM'deki gerilemenin başlıca nedenleri arasında, vade sonlarında yenileme oranlarının düşmesi, TL mevduat faizlerinin rekabetçi hale gelmesi ve yatırımcıların alternatif getiri arayışları sayılabilir. Ancak, döviz mevduatlarındaki artışla birlikte değerlendirildiğinde, KKM'den çıkan bazı fonların doğrudan döviz varlıklarına yöneldiği endişesi de güçleniyor.
Piyasa Dinamikleri ve Ekonomiye Etkileri
Döviz mevduatlarındaki yükseliş ve KKM'deki düşüş, Türkiye ekonomisindeki temel dinamikler hakkında önemli ipuçları sunuyor:
Dolarizasyon Eğilimi: Özellikle tüzel kişilerin artan döviz talebi, piyasalarda dolarizasyon eğiliminin devam ettiğine dair bir sinyal olarak yorumlanabilir. Bu durum, enflasyonla mücadele ve fiyat istikrarı hedefleri açısından Merkez Bankası'nın işini zorlaştırabilir.
Politika Etkinliği: KKM'den çıkış stratejisinin başarıya ulaşması için, TL varlıklarının cazibesinin artırılması ve enflasyon beklentilerinin kalıcı olarak düşürülmesi gerekiyor. Mevcut veriler, bu sürecin henüz tam olarak istenen yönde ilerlemediğini düşündürüyor.
Faiz Politikası: Döviz talebindeki artış, Merkez Bankası'nın faiz politikaları üzerindeki baskıyı sürdürebilir. Enflasyonla mücadele kapsamında sıkı para politikasının devam etmesi, TL varlıklarına olan güveni yeniden tesis etmek için kritik önem taşıyor.
Önümüzdeki dönemde, TCMB'nin ve ekonomi yönetiminin atacağı adımlar, bu ikili trendin seyrini belirleyecek. Döviz mevduatlarındaki artışın sürdürülebilir olup olmadığı ve KKM'den çıkan fonların TL varlıklara yönelip yönelmeyeceği, Türkiye ekonomisinin geleceği açısından yakından takip edilmesi gereken konular arasında yer alıyor.