Küresel finans devi Citi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) yılın son toplantısındaki 150 baz puanlık faiz indirimini mercek altına aldı. Analizde, TCMB'nin beklenenden daha agresif gevşeme adımı için sunulan gerekçelerin yetersiz kaldığı vurgulanırken, enflasyon düşürme sürecinin güvenilirliğinin piyasa katılımcıları tarafından daha yakından inceleneceği belirtildi. Bu durum, gelecekteki politika esnekliği için sınırlı alan bırakıyor.
Ahmet Yıldız
•
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) yılın son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini yüzde 38 seviyesine çekerek piyasa beklentilerinin üzerinde bir indirime gitmesi, uluslararası finans çevrelerinde yankı buldu. Küresel yatırım bankası Citi'nin ekonomistleri, bu kararı 'Daha Fazla Açıklama Gerektiriyor' başlıklı analizleriyle değerlendirerek, TCMB'nin agresif gevşeme adımlarının ardındaki gerekçelerin yeterince şeffaf olmadığını öne sürdü.
TCMB'nin Kararının Arka Planı ve Citi'nin Eleştirisi
TCMB, faiz indirim kararını açıklarken, Kasım ayında enflasyondaki düşüşün tahminlerin üzerinde gerçekleşmesini gıda fiyatlarındaki gerilemeye bağladı. Ayrıca, yılın üçüncü çeyreğindeki Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) büyümesinin beklenenden daha güçlü seyrettiği ve Ekim ile Kasım aylarında enflasyonun temel eğiliminde hafif bir düşüş yaşandığı belirtildi. Merkez Bankası, talep koşullarının enflasyonu düşürme sürecini desteklemeye devam ettiğini savunarak, bu verilerle faiz indirimine zemin hazırladı.
Ancak Citi ekonomistleri, bu açıklamaların 150 baz puanlık agresif bir indirim için 'daha net bir gerekçe sunabileceği' görüşünü dile getirdi. Bu durum, piyasa aktörlerinin TCMB'nin politika duruşunu ve gelecekteki adımlarını daha eleştirel bir gözle incelemesine yol açabilir.
Enflasyonla Mücadele ve Politika Güvenilirliği
Citi'nin analizinde dikkat çekilen bir diğer kritik nokta ise, TCMB'nin 2026 yılında daha fazla gevşeme politikası uygulamaya hazırlanmasıyla birlikte, enflasyon düşürme sürecinin güvenilirliğinin piyasa katılımcıları tarafından daha fazla incelemeye tabi tutulacağı inancı oldu. Bu durum, Merkez Bankası'nın gelecekteki politika adımları için 'politika kaymasına çok az yer bırakacağı' yorumunu beraberinde getirdi.
Güvenilirlik Testi: Piyasalar, TCMB'nin enflasyonu düşürme kararlılığını ve bu yöndeki adımlarının tutarlılığını yakından izleyecek.
Politika Kayması Riski: Enflasyon hedeflerinden sapma veya beklenenden daha erken gevşeme adımları, piyasa güvenini zedeleyebilir ve risk primini artırabilir.
Citi'nin Enflasyon ve Faiz Projeksiyonları
Citi, Türkiye ekonomisine yönelik enflasyon tahminlerini de paylaştı. Kurumun projeksiyonlarına göre, 2024 yılında yüzde 44,4 seviyelerinde gerçekleşen yıllık enflasyonun, 2025 yıl sonunda yüzde 32'ye gerilemesi bekleniyor. Gelecek sene, yani 2026 için ise enflasyon tahmini yüzde 23 olarak belirlenirken, bu tahmine yönelik yukarı yönlü risklerin bulunduğu ifade edildi. Bu, enflasyonla mücadelenin hala kırılgan olduğunu ve beklenenden daha yüksek enflasyon riskinin devam ettiğini gösteriyor.
Politika faizine ilişkin olarak ise Citi, 2026 yıl sonu için yüzde 28 seviyesinde bir tahmin paylaştı. Bu tahmin, TCMB'nin önümüzdeki dönemde faiz indirimlerine devam edebileceğine, ancak enflasyon görünümündeki riskler nedeniyle bu sürecin sınırlı ve temkinli olabileceğine işaret ediyor.
Genel olarak Citi'nin analizi, TCMB'nin son faiz kararının piyasalar tarafından daha derinlemesine sorgulanacağını ve enflasyonla mücadeledeki güvenilirliğin önümüzdeki dönemde Merkez Bankası'nın en önemli sınavı olacağını ortaya koyuyor.