Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin'de, Merkez Bankası (PBOC), piyasaların yakından takip ettiği 1 ve 5 yıllık kredi faiz oranlarını (LPR) sabit tutma kararı aldı. Beklentilerle uyumlu olarak, 1 yıllık LPR yüzde 3, 5 yıllık LPR ise yüzde 3,50 seviyesinde bırakıldı. Bu karar, Mayıs ayından bu yana faiz oranlarında bir değişime gidilmediğini teyit ederken, Çin ekonomisinin mevcut durumu ve geleceğine dair önemli sinyaller veriyor.
Beklenen Karar, Artan Endişeler PBOC'un bu adımı, bir süredir devam eden ekonomik yavaşlama ve özellikle gayrimenkul sektöründeki sorunlar göz önüne alındığında, piyasa beklentileriyle örtüştü. Ancak, faiz indirimine gidilmemesi, bazı ekonomistler tarafından, merkez bankasının kredi büyümesindeki mevcut yavaşlamayı şimdilik tolere ettiği şeklinde yorumlanıyor. Bu durum, ekonominin canlanması için daha agresif bir parasal teşvik beklentisi olan kesimlerde hayal kırıklığı yaratabilir.
Ekonomistler, Çin Merkez Bankası'nın geniş kapsamlı bir gevşeme adımının 2026 yılının ilk çeyreğine kadar ertelenebileceğini belirtiyor. Bu, PBOC'un kısa vadede daha çok hedefli ve yapısal önlemlere odaklanacağını gösteriyor.
Kredi Büyümesindeki Yavaşlama ve Gayrimenkul Piyasası Çin'de kredi büyümesi, özellikle gayrimenkul sektöründeki derinleşen krizin etkisiyle son dönemde ivme kaybetmiş durumda. Tüketici güvenindeki düşüş ve şirketlerin yatırım iştahındaki azalma, kredi talebini baskılıyor. Merkez bankasının faizleri sabit tutması, bir yandan enflasyonist baskıları kontrol altında tutma çabası olarak yorumlanırken, diğer yandan da mevcut kredi yavaşlamasının daha derin yapısal sorunlardan kaynaklandığı ve sadece faiz indirimleriyle çözülemeyeceği inancını yansıtabilir.
Gayrimenkul krizi: Birçok büyük geliştiricinin borç sorunları, konut satışlarını ve yeni inşaatları olumsuz etkiliyor. Tüketici harcamaları: İşsizlik endişeleri ve ekonomik belirsizlik, hanehalkı harcamalarını kısıtlıyor. Küresel talep: Dünya genelindeki yavaşlama, Çin'in ihracat performansını da etkiliyor.
Küresel Piyasalar ve Türkiye'ye Yansımaları Çin'deki ekonomik gelişmeler, küresel piyasalar üzerinde önemli bir etkiye sahip. Çin'in büyümesindeki yavaşlama, özellikle emtia fiyatları üzerinde aşağı yönlü baskı yaratabilir ve küresel ticaret hacmini etkileyebilir. Bu durum, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için hem fırsatlar hem de riskler barındırıyor:
Emtia fiyatları: Çin'in talebindeki düşüş, petrol, demir cevheri ve diğer metallerin fiyatlarını etkileyerek Türkiye'nin ithalat maliyetlerini düşürebilir. İhracat pazarı: Çin'deki yavaşlama, küresel talebi azaltarak Türkiye'nin ihracat pazarlarını zorlayabilir. Küresel büyüme beklentileri: Çin'in performansı, küresel büyüme tahminlerini doğrudan etkilediğinden, yatırımcı risk iştahını da şekillendirir.
Sonuç olarak, PBOC'un faizleri sabit tutma kararı, Çin'in ekonomik toparlanma yolunda temkinli adımlar attığını ve daha kapsamlı bir parasal gevşeme için doğru zamanı beklediğini gösteriyor. Bu süreç, sadece Çin'in iç dinamiklerini değil, küresel ekonominin geleceğini de yakından ilgilendiriyor.





