Bolat: Azerbaycan ile STA, Bölgesel Ticaret Dinamiklerini Değiştirecek
Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın Azerbaycan ile Serbest Ticaret Anlaşması (STA) hedefi, iki ülke arasındaki ekonomik entegrasyonu derinleştirme arayışını yansıtıyor. 2021'deki Tercihli Ticaret Anlaşması'nın (TTA) olumlu sonuçlarının ardından, STA'ya geçiş, ticaret hacmini artırma ve bölgesel tedarik zincirlerini güçlendirme potansiyeli taşıyor. Bu stratejik adım, Türkiye'nin Kafkasya'daki ekonomik etkinliğini pekiştirirken, küresel rekabette de yeni kapılar açabilir.
Zeynep Kaya
•
Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ekonomik ilişkiler, Serbest Ticaret Anlaşması (STA) hedefiyle yeni bir boyuta taşınmaya hazırlanıyor. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Bakü'de düzenlenen 2. Türkiye-Azerbaycan Yatırım Forumu'nda yaptığı açıklamalarla, iki ülke arasındaki ticari entegrasyonun derinleştirilmesine yönelik güçlü iradeyi ortaya koydu. Bolat'ın vurgusu, mevcut Tercihli Ticaret Anlaşması'nın (TTA) ötesine geçerek, çok daha kapsamlı bir serbest ticaret rejimine geçişin stratejik önemine işaret ediyor.
Tercihli Ticaretten Serbest Ticarete: Neden Şimdi?
2021 yılında yürürlüğe giren TTA'nın, iki ülke arasındaki ticari ilişkilere olumlu yansımaları olduğu belirtiliyor. Ancak TTA, belirli ürün gruplarında gümrük vergisi indirimleri ve kotalar gibi sınırlı avantajlar sunarken, STA çok daha geniş bir yelpazede tarife ve tarife dışı engelleri ortadan kaldırmayı hedefler. Bu geçiş, sadece mal ticaretini değil, hizmetler ticaretini, yatırımları, fikri mülkiyet haklarını ve rekabet politikalarını da kapsayarak ekonomik iş birliğini maksimize etme potansiyeli taşır.
Bakan Bolat, "Türkiye ile Azerbaycan arasında serbest ticaret anlaşması yapılmasını arzu ediyoruz. Bu konuda iki hükümetin teknik ekipleri görüşüyorlar. Analiz ve değerlendirme çalışmaları yapıyorlar. İnşallah zamanla bunu da başaracağız" ifadeleriyle, sürecin teknik detaylarının yoğun bir şekilde ele alındığını ve siyasi iradenin tam olduğunu vurguladı.
Ekonomik Entegrasyonun Türkiye ve Azerbaycan İçin Anlamı
Bir STA'nın yürürlüğe girmesi, her iki ülke için de önemli ekonomik kazanımlar vaat ediyor:
Ticaret Hacminin Artışı: Gümrük vergilerinin kaldırılması veya önemli ölçüde azaltılması, iki yönlü ticaret hacmini önemli ölçüde artıracaktır. Bu durum, özellikle sanayi ürünleri, tarım ve enerji sektörlerinde yeni fırsatlar yaratacaktır.
Yatırımların Teşviki: Serbest ticaret ortamı, karşılıklı doğrudan yabancı yatırımları (DYY) teşvik ederek, ortak üretim ve tedarik zincirlerinin oluşmasına zemin hazırlayacaktır. Bu durum, her iki ülkenin de küresel değer zincirlerindeki konumunu güçlendirebilir.
Bölgesel Lojistik ve Enerji Merkezi: Azerbaycan'ın enerji kaynakları ve jeostratejik konumu, Türkiye'nin ise Avrupa ve Asya arasındaki köprü rolü, bir STA ile daha da pekişecektir. Bu, iki ülkeyi bölgesel bir lojistik ve enerji merkezi haline getirme potansiyeli taşır.
Rekabet Gücünün Artırılması: Şirketler, daha geniş bir pazara erişim ve daha düşük maliyetlerle üretim yapma imkanı bulacak, bu da onların uluslararası rekabet gücünü artıracaktır.
Stratejik Ortaklık ve Gelecek Vizyonu
Türkiye ve Azerbaycan arasındaki stratejik ortaklık, sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasi ve kültürel bağlarla da güçlenmektedir. STA hedefi, bu çok boyutlu ilişkinin ekonomik ayağını daha da sağlamlaştırmayı amaçlamaktadır. Özellikle küresel tedarik zincirlerindeki kırılganlıkların arttığı bir dönemde, iki dost ve kardeş ülkenin ekonomik entegrasyonu, bölgesel istikrar ve refah için kritik bir adım olarak değerlendirilmelidir.
Teknik ekiplerin yürüttüğü analiz ve değerlendirme çalışmaları, anlaşmanın detaylarının titizlikle ele alındığını göstermektedir. Bu süreç, her iki ülkenin de çıkarlarını gözeten, dengeli ve sürdürülebilir bir anlaşmanın temelini atacaktır. Türkiye'nin Kafkasya'daki ekonomik etkinliğini artırma ve bölgesel ticareti yönlendirme vizyonu açısından, Azerbaycan ile imzalanacak bir STA, kritik bir kilometre taşı olacaktır.