Bakırda Tarihi Yükseliş: 13 Bin Dolar Sınırında, Piyasalar Nereye Koşuyor?
Küresel piyasalarda bakır fiyatları, yenilenebilir enerji talebi ve ABD'nin olası ithalat tarifeleri beklentisiyle 13 bin dolar/ton sınırına dayandı. Yıl boyunca yaşanan maden kesintileri ve ticaret politikası belirsizlikleri ralliyi desteklerken, analistler fiyatların aşırı yükseldiği konusunda uyarılarda bulunuyor. Özellikle Çin'deki tesislerin yüksek maliyetler nedeniyle üretimi kısması, piyasalardaki beklenti odaklı hareketin sürdürülebilirliğini sorgulatıyor.
Ahmet Yıldız
•
Küresel ekonominin barometresi olarak kabul edilen bakır, son dönemde yaşanan olağanüstü fiyat artışlarıyla tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Metal, iki günlük tatilin ardından Londra Metal Borsası (LME) işlemlerinde yüzde 6,6 civarında bir sıçrama yaparak 12.960 dolar/ton seviyesinden işlem gördü ve 13 bin dolar sınırına dayandı. Aralık ayında yüzde 15'in üzerinde değer kazanan bakırdaki bu ralli, hem küresel talebin güçlü seyrini hem de piyasalardaki jeopolitik ve ticari belirsizlikleri yansıtıyor.
Bakır Rallisini Besleyen Güçler: Talep ve Tarife Rüzgarları
Bakırın bu denli hızlı yükselişinde birden fazla faktör etkili oluyor. En temel ve sürdürülebilir itici güçlerden biri, hiç şüphesiz yenilenebilir enerji sektöründeki devasa büyüme ve elektrik şebekelerinin modernizasyon ihtiyacı. Elektrikli araçlardan güneş panellerine, rüzgar türbinlerinden enerji depolama sistemlerine kadar geniş bir yelpazede kritik öneme sahip olan bakır, yeşil dönüşümün anahtar metallerinden biri konumunda.
Ancak kısa vadeli fiyat hareketlerini tetikleyen bir diğer önemli unsur, ABD'nin olası ithalat tarifeleri beklentisi. Yatırımcılar, ABD Başkanı Donald Trump'ın rafine bakıra yönelik potansiyel tarifeleri öncesinde alımlarını hızlandırarak, gelecekteki arz kısıtlamalarına karşı pozisyon alıyor. Bu durum, piyasalarda spekülatif bir hareketliliğe yol açarken, ABD'de bakır fiyatlarının LME seviyelerinin üzerinde seyretmesine neden oluyor.
Arz Kısıtları ve Jeopolitik Belirsizliklerin Etkisi
Bakır piyasası, son bir yılı 'olağanüstü' olarak tanımlayacak gelişmelerle geçirdi. Bu dönemde yaşananlar, fiyat rallisinin sadece talep kaynaklı olmadığını açıkça gösteriyor:
Planlanmamış Maden Kesintileri: Dünya genelindeki önemli bakır madenlerinde yaşanan kesintiler, arz tarafında ciddi daralmalara yol açarak fiyatları yukarı itti.
Ticaret Politikası Belirsizlikleri: ABD'nin ticaret politikalarına ilişkin belirsizlikler, küresel tedarik zincirlerinde aksaklıklar yaratma potansiyeli taşıyor ve bu da emtia piyasalarında volatiliteyi artırıyor.
Döküm Tesisleri Üzerindeki Baskı: Dünya genelindeki döküm tesisleri üzerinde eşi görülmemiş bir baskı yaşanması, rafine bakır üretimini olumsuz etkileyerek arz endişelerini körüklüyor.
Aşırı Isınma Endişeleri ve Çin'den Gelen Soğuk Rüzgarlar
Bakır piyasasındaki bu güçlü yükseliş, beraberinde 'aşırı değerlenme' endişelerini de getiriyor. Analistler, değerli metal piyasalarındaki genel olumlu havanın bakır piyasasına da sıçramış olabileceği ve fiyatların mevcut ekonomik temellerin ötesine geçmiş olabileceği konusunda uyarıyor.
Minmetals Futures temel metal araştırma başkanı Wu Kunjin, bu durumu özetler nitelikte bir yorumda bulunarak, "Hala her şeyin beklentilerle ilgili olduğunu hissediyorum" dedi. Wu, son ralliden sonra Çin'de fiyatlara hassas olan ve bakır satın alan bazı tesislerin, yüksek maliyetler nedeniyle üretimi kestiğini veya tamamen durdurduğunu belirtti. Bu durum, dünyanın en büyük bakır tüketicisi olan Çin'den gelen talep tarafında bir yavaşlama sinyali olarak okunabilir ve fiyatlar üzerindeki baskıyı artırabilir.
New York'ta Comex bakır vadeli işlemleri de benzer bir tablo çiziyor; cuma günü yüzde 5'lik güçlü bir artışın ardından yüzde 1,2'lik ek bir yükselişle 5.908 dolar/libre seviyesinden işlem gördü.
ABD'nin Ticaret Politikaları ve Küresel Bakır Piyasasının Geleceği
Başkan Trump'ın gelecek yıl ortasında rafine bakıra ithalat tarifesi uygulama kararı, piyasalardaki belirsizliği artıran en önemli unsurlardan biri. Bu beklenti, büyük yatırımcıların ABD'ye bakır sevkiyatını artırmasına neden oluyor. Zira tarifelerin yürürlüğe girmesiyle birlikte ABD pazarında bakırın daha da pahalı hale geleceği öngörülüyor. Bu durum, küresel ticaret akışlarını bozma ve tedarik zincirlerinde yeni dengeler oluşturma potansiyeli taşıyor.
Bakır piyasasındaki bu dinamikler, küresel ekonominin geleceğine dair önemli ipuçları sunuyor. Yeşil dönüşümün itici gücüyle artan talep, madenlerdeki arz kısıtlamaları ve jeopolitik gerilimler bir araya geldiğinde, bakır fiyatlarının yönü, sadece emtia piyasalarını değil, aynı zamanda sanayi üretimini ve enflasyon beklentilerini de derinden etkileyecek gibi görünüyor. Yatırımcılar ve sanayiciler, bu kritik metalin seyrini yakından takip etmeye devam edecek.