Asgari Ücrette Kritik Randevu: Türk-İş Boykotu ve Ekonomik Sınav

Türkiye'de milyonlarca çalışanı doğrudan ilgilendiren 2026 yılı asgari ücretini belirleme süreci, bugün yapılacak ikinci Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısıyla kritik bir eşiğe geliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde saat 14.00'te başlayacak görüşmeler, işçi tarafını temsil eden Türk-İş'in ilk toplantıdaki boykotunun ardından daha da gergin bir atmosferde geçiyor.Türk-İş, komisyonun mevcut yapısının işçilerin gerçek anlamda temsil edilmesine olanak tanımadığı ve asgari ücretin fiilen hükümet-işveren uzlaşmasıyla belirlendiği eleştirisini sürdürerek, "yapı değişmeden yokuz" tutumunu koruyor. Bu durum, müzakere masasının meşruiyetini ve alınacak kararın kapsayıcılığını tartışmaya açıyor. Sendikanın bu kararlı duruşu, hükümet ve işveren kanadının masaya hangi somut tekliflerle geleceği sorusunu daha da önemli hale getiriyor.Döviz Bazında Eriyen Asgari Ücret GerçeğiAsgari ücretin belirlenme sürecindeki en önemli gündem maddelerinden biri, şüphesiz ki alım gücündeki erime ve döviz bazındaki değeri. Geçtiğimiz yıl asgari ücret, yüzde 30 oranında artırılarak 20 bin 2 liradan 26 bin 5 liraya yükselmişti. Ancak bu artışa rağmen, özellikle döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve enflasyonist baskılar, asgari ücretin reel değerini hızla aşındırdı.2025 yılına 708 Euro ile Cumhuriyet tarihinin döviz bazında en yüksek asgari ücreti olarak başlayan bu rakam, Temmuz 2025'e gelindiğinde 558 Euro'ya, Çarşamba günkü kur itibarıyla ise 520 Euro'ya kadar geriledi. Bu keskin düşüş, asgari ücretle çalışanların alım gücündeki dramatik kaybı gözler önüne seriyor ve yeni ücretin belirlenmesinde enflasyonun yanı sıra kur etkisinin de ne denli kritik olduğunu gösteriyor.Bu veriler, sendikaların sadece nominal artışlar değil, aynı zamanda asgari ücretin döviz bazında istikrarının da sağlanması yönündeki taleplerini güçlendiriyor. Türkiye ekonomisinin yüksek enflasyon ve kur oynaklığı ile mücadelesi sürerken, asgari ücretin sadece bir geçim kaynağı olmaktan öte, ekonomik istikrarın ve sosyal adaletin bir göstergesi olarak da değerlendirilmesi gerekiyor.Gözler Hükümet ve İşveren TekliflerindeTürk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay'ın, Çalışma Hukuku Buluşmaları toplantısı öncesinde yapacağı açıklamalar, sendikanın son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerini ve olası yol haritasını ortaya koyması açısından büyük önem taşıyor. İşçi tarafının masada olmaması, hükümet ve işverenin uzlaşma arayışlarını daha karmaşık hale getirebilir.Komisyonun bu toplantıda bir karara varması beklenmiyor. Ancak masaya gelecek ilk teklifler, tarafların uzlaşma zemini ve asgari ücretin 2026 yılındaki olası seviyesi hakkında önemli ipuçları verecek. Asgari ücretin belirlenmesi, sadece çalışanların değil, işverenlerin maliyetleri ve genel piyasa dinamikleri üzerinde de doğrudan etkili olacak, bu nedenle tüm gözler müzakerelerin seyrine çevrilmiş durumda.