Değerli metaller piyasasında altın, küresel ekonomik görünümdeki zayıflama emareleri ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki (ABD) siyasi belirsizliğin geçici olarak ortadan kalkmasıyla yukarı yönlü ivmesini hızlandırdı. Ons başına 4.050 dolar eşiğine yakın seyreden spot altın, geçtiğimiz haftayı yatay kapatmasının ardından cuma günkü yükselişini sürdürerek yatırımcıların dikkatini çekiyor.
ABD Ekonomisindeki Zayıflama ve Washington Etkisi Altının yükselişindeki temel dinamiklerden biri, ABD ekonomisinden gelen zayıf sinyaller oldu. Özellikle tüketici güveninin, hükümetin 40 gün süren kapanması ve enflasyonist baskılar nedeniyle tarihinin en düşük seviyelerine yaklaşması, ekonomik görünümün daha da kötüleştiğine işaret ediyor. Bu durum, yatırımcıları güvenli liman varlıklarına yöneltirken, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) para politikasına yönelik beklentileri de şekillendiriyor. Washington'da yaşanan siyasi uzlaşma da piyasalara nefes aldırdı. ABD Senatosu'nda Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasında, hükümetin ocak ayı sonuna kadar fonlanmasını sağlayacak geçici bütçe konusunda anlaşmaya varılması, kısa vadeli bir belirsizliği ortadan kaldırdı. Oversea-Chinese Banking Corp. yatırım stratejisti Vasu Menon, bu gelişmenin önemini şu sözlerle vurguladı:
"Hükümetin kapanma riski ortadan kalktığında, yatırımcılar genellikle yeniden Fed’in politika görünümüne odaklanır. Kapanmanın sona ermesi, ertelenmiş ekonomik verilerin yayımlanmasına imkan tanırsa, büyümede yavaşlama görülmesi durumunda Fed’e daha erken gevşeme alanı sağlayabilir."
Menon'un bu tespiti, piyasaların artık Fed'in olası faiz indirimi takvimini daha yakından izleyeceğinin altını çiziyor. Zayıflayan ekonomik veriler, Fed'in sıkı para politikasından daha erken bir gevşemeye gidebileceği beklentisini güçlendirerek altının cazibesini artırıyor.
Merkez Bankaları ve Küresel Belirsizliklerin Rolü Altının mevcut rallisi, yalnızca ABD iç dinamikleriyle sınırlı değil; küresel çapta devam eden ekonomik ve jeopolitik belirsizlikler de değerli metalin destekçisi konumunda. Yılbaşından bu yana %50'den fazla değer kazanan altın, ekim ortasında 4.380 doların üzerinde rekor kırmasının ardından yaklaşık %8 gerilemiş olsa da, uzun vadeli yükseliş trendini koruyor. Bu rallinin en önemli destekçilerinden biri de merkez bankalarının istikrarlı alımları. Özellikle Çin Merkez Bankası, ekim ayında da rezervlerine altın ekleyerek alım serisini 12'nci aya taşıdı. Bu durum, küresel rezerv çeşitlendirme ve dolar bağımlılığını azaltma stratejilerinin bir yansıması olarak okunabilir. Bireysel yatırımcıların ilgisi de devam ediyor; altına dayalı borsa yatırım fonlarında (ETF) son iki seansta net girişler gözlemlendi. Özetle, altının yükselişini destekleyen temel unsurlar şunlardır:
ABD ekonomisindeki zayıflama ve tüketici güvenindeki düşüş.
Fed'in olası erken faiz indirimi beklentileri.
Küresel ekonomik ve jeopolitik belirsizlikler.
Merkez bankalarının (özellikle Çin) ve bireysel yatırımcıların devam eden alımları.
Teknik Seviyeler ve Gelecek Beklentileri Piyasalarda TSİ 11.20 itibarıyla spot altın, %1,2 yükselişle ons başına 4.048,69 dolardan işlem gördü. Dolar Endeksi'nin %0,1 yükselmesine rağmen altının değer kazanması, değerli metalin kendi dinamikleriyle hareket ettiğini gösteriyor. Gümüş, platin ve paladyum gibi diğer değerli metaller de bu yükseliş trendine katılarak fiyat artışları kaydetti. Önümüzdeki dönemde yatırımcılar, ABD'den gelecek yeni ekonomik verileri ve Fed yetkililerinin açıklamalarını yakından takip edecek. Küresel risk iştahındaki değişimler ve merkez bankalarının altın alım stratejileri, altının seyrini belirlemeye devam edecek ana faktörler arasında yer alıyor.