Avrupa'nın ekonomik lokomotifi Almanya, gelecek yıl için iddialı bir borçlanma stratejisi belirledi. Frankfurt merkezli devlet borcunu yöneten finans ajansının duyurusuna göre, sermaye ve para piyasaları aracılığıyla toplamda yaklaşık 494 milyar euro tutarında menkul kıymet ihraç edilmesi planlanıyor. Bu rakam, ülkenin son yıllardaki en yüksek borçlanma hedeflerinden biri olarak öne çıkarken, özellikle 2025 için öngörülen 425 milyar euroluk planı aşarak, 2023'teki yaklaşık 500 milyar euroluk zirveye yaklaşan bir büyüklüğe işaret ediyor.Söz konusu borçlanmanın detaylarına bakıldığında, 318 milyar euro sermaye piyasalarında yapılacak ihaleler yoluyla, 176 milyar euro ise para piyasası üzerinden sağlanacak. Ayrıca, sürdürülebilir finansman taahhüdünün bir parçası olarak 16 ila 19 milyar euro arasında yeşil tahvil ihracı da gerçekleştirilecek. Bu hamle, Başbakan Friedrich Merz liderliğindeki hükümetin, pandemi sonrası toparlanmakta zorlanan ekonomiyi yeniden canlandırma ve ülkenin stratejik önceliklerini finanse etme kararlılığını gösteriyor.Ekonomik Canlanma Hedefi ve Altyapı YatırımlarıMerz hükümeti, Avrupa'nın en büyük ekonomisini yeniden büyüme patikasına sokmayı temel hedef olarak belirlemiş durumda. Bu kapsamda, önümüzdeki on yıl boyunca ülke genelinde 500 milyar euroluk devasa bir altyapı fonu kullanma taahhüdünde bulunuldu. Bu fon, sadece ekonomik aktiviteyi canlandırmakla kalmayacak, aynı zamanda Almanya'nın rekabet gücünü artıracak, dijitalleşme ve enerji dönüşümü gibi kritik alanlarda ülkeye ivme kazandıracak. Altyapı yatırımları, uzun vadeli sürdürülebilir büyümenin temelini oluştururken, istihdam yaratma ve özel sektör yatırımlarını teşvik etme potansiyeli taşıyor.Savunma Harcamalarında Artış ve Jeopolitik GerçeklerAlmanya'nın borçlanma stratejisinin bir diğer önemli ayağını, savunma harcamalarındaki artış oluşturuyor. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının ardından Avrupa'da değişen güvenlik kaygıları, Merz koalisyonunu (Muhafazakar birlik grubu CDU/CSU ile Maliye Bakanı Lars Klingbeil'in Sosyal Demokrat Partisi) uzun süredir ihmal edilen Alman silahlı kuvvetlerine yönelik yatırımları artırmaya yöneltti. Bu durum, Almanya'nın sadece ekonomik değil, aynı zamanda jeopolitik arenadaki sorumluluklarının da bilincinde olduğunu ve Avrupa'nın savunma kapasitesine daha fazla katkı sağlama isteğini yansıtıyor. Artan savunma bütçesi, NATO taahhütlerinin yerine getirilmesi ve bölgesel güvenliğin sağlanması açısından kritik önem taşıyor.Almanya'nın Mali Disiplini ve Borçlanma KapasitesiBu denli büyük bir borçlanma hamlesine rağmen, Almanya'nın mali yapısı oldukça güçlü bir zeminde duruyor. Ülkenin kamu borcunun gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 100'ün oldukça altında seyrediyor ve G7 ekonomileri arasında açık ara en düşük seviyede bulunuyor. Bu mali disiplin, hükümetin artan borçlanma maliyetlerini karşılayabilme kapasitesinin yüksek olduğunu gösteriyor. Küresel faiz oranlarındaki yükselişe rağmen, Almanya'nın sağlam kredi notu ve yatırımcı güveni, bu ölçekteki borçlanmayı daha yönetilebilir kılıyor. Bu durum, Almanya'nın ekonomik toparlanma ve güvenlik stratejilerini finanse ederken, mali istikrarını koruyabileceğine dair piyasalara güçlü bir sinyal veriyor.
Ekonomi
Almanya'dan 494 Milyar Euro Borçlanma: Ekonomik Canlanma ve Güvenlik
Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya, gelecek yıl için 494 milyar euro ile yakın tarihin en yüksek borçlanma planlarından birini açıkladı. Bu devasa kaynak, pandemi sonrası yavaşlayan ekonomiyi canlandırmak, altyapı yatırımlarını hızlandırmak ve değişen jeopolitik koşullar altında savunma kapasitesini güçlendirmek için kullanılacak. Hükümetin güçlü mali yapısı, artan borçlanma maliyetlerine rağmen bu hamleyi sürdürülebilir kılıyor.
Esra Çelik
•
Bu makaleyi paylaş
Instagram:Bu bağlantıyı kopyalayıp Instagram hikayenizde paylaşabilirsiniz!