ABD Hazine Bakanlığı, İran ve Venezuela merkezli 10 kişi ve kuruluşu kapsayan yeni bir yaptırım dalgası açıkladı. Bu karar, özellikle Tahran'ın Karakas ile yürüttüğü insansız hava aracı (İHA) ticaretine odaklanarak, iki ülkenin askeri işbirliğini hedef alıyor. Washington'ın bu adımı, küresel jeopolitik dengeler açısından önemli sinyaller taşıyor ve uluslararası piyasalarda yeni tartışmaları beraberinde getiriyor.Açıklamada, yaptırımların birincil amacının İran'ın silah ticaretini ve özellikle İHA programını engellemek olduğu vurgulandı. Zira ABD, İran'ın bu programlarının Orta Doğu'daki Amerikan ve müttefik personel için ciddi bir tehdit oluşturduğunu ve Kızıldeniz'deki ticari taşımacılığın istikrarını olumsuz etkilediğini belirtiyor. Bu durum, küresel tedarik zincirleri ve enerji nakliyesi açısından kritik bir bölge olan Kızıldeniz'deki gerilimi daha da artırma potansiyeli taşıyor.Yaptırımların Arka Planı ve Jeopolitik HedeflerABD'nin bu hamlesi, sadece İran'ın askeri kapasitesini değil, aynı zamanda Batı Yarımküre'deki nüfuzunu da kısıtlamayı amaçlıyor. Venezuela'ya sağlanan konvansiyonel silahların, ABD'nin kendi çıkarları açısından risk oluşturduğu ifade ediliyor. Bu, Washington'ın Latin Amerika'daki stratejik güvenlik algısının bir yansıması olarak okunabilir. Yaptırımlar, İran'ın küresel ölçekte müttefik arayışlarını ve silah teknolojisi transferlerini sekteye uğratma çabası olarak değerlendiriliyor.ABD Hazine Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "İran'ın yıkıcı askeri faaliyetleri ve Venezuela ile olan tehlikeli işbirliği, bölgesel ve küresel istikrar için kabul edilemez bir tehdit oluşturmaktadır. Bu yaptırımlar, bu ağları kesintiye uğratarak ulusal güvenliğimizi koruma kararlılığımızın bir göstergesidir." ifadelerine yer verildi.Bu yeni yaptırımlar, İran ve Venezuela'nın zaten ağır ekonomik baskı altındaki ekonomilerini daha da zorlayacak. Özellikle petrol ihracatına bağımlı olan bu ülkeler için, uluslararası finans sisteminden izole edilmek, ekonomik daralmayı derinleştirebilir ve halkın yaşam standartlarını olumsuz etkileyebilir. Bu durum, aynı zamanda iç siyasi gerilimleri de tırmandırabilir.Küresel Ekonomi ve Türkiye Üzerindeki Potansiyel EtkilerHer ne kadar doğrudan Türkiye'yi hedef almasa da, bu tür jeopolitik gerilimler ve yaptırım kararları, küresel ekonomi üzerinde dolaylı etkilere sahiptir. Özellikle Kızıldeniz ve Ortadoğu'daki istikrarsızlık, enerji fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturabilir. Petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki artışlar, enerji ithalatçısı konumundaki Türkiye gibi ülkelerin cari açığını olumsuz etkileyebilir ve enflasyonist baskıları artırabilir.Enerji Fiyatları: Bölgesel gerilimler, petrol ve gaz fiyatlarında oynaklığı artırabilir.Tedarik Zincirleri: Kızıldeniz'deki deniz trafiğinin aksaması, küresel tedarik zincirlerinde aksaklıklara yol açabilir.Jeopolitik Risk Primi: Artan risk algısı, gelişmekte olan piyasalara yönelik yatırımcı iştahını azaltabilir.Bu gelişmeler, uluslararası ilişkilerde tansiyonun yükseldiğini ve ekonomik araçların siyasi hedeflere ulaşmada daha sık kullanıldığını gösteriyor. Dunyaekonomi.com olarak, bu tür kararların küresel piyasalar ve bölgesel ekonomiler üzerindeki uzun vadeli etkilerini yakından takip etmeye devam edeceğiz.
Gündem
ABD'den İran-Venezuela Ekseni'ne Yeni Yaptırımlar: Küresel Etkileri
ABD Hazine Bakanlığı, İran'ın Venezuela ile insansız hava aracı (İHA) ticaretini destekleyenler dahil 10 kişi ve kuruluşa yeni yaptırımlar uyguladı. Bu hamle, Tahran'ın Orta Doğu ve Batı Yarımküre'deki askeri yayılımını hedefliyor. Yaptırımlar, küresel enerji ve ticaret yollarındaki istikrarsızlık riskini artırırken, iki ülkenin ekonomik izolasyonunu derinleştirecek ve jeopolitik gerilimleri tırmandırabilir. Washington'ın bu adımı, bölgesel ve uluslararası güvenlik dinamiklerini yeniden şekillendirme potansiyeli taşıyor.
Fatma Demir
•