ABD, Türkiye İhracatında Zirveye Oynuyor: 100 Milyar Dolarlık Ticaret
Türk-Amerikan iş dünyası liderleri, iki ülke arasındaki ticaret hacminin önümüzdeki yıllarda 100 milyar dolar hedefine ulaşabileceğini ve ABD'nin Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı haline gelebileceğini öngörüyor. AmCham Türkiye Zirvesi'nde ele alınan bu stratejik dönüşüm, küresel tarifelerin yarattığı avantajlar, Türkiye'nin bölgesel merkez konumu ve yapay zeka ile siber güvenliğin kritik rolüyle destekleniyor. Bu gelişmeler, Türkiye ekonomisi için yeni bir dış ticaret dinamiği vaat ediyor.
Ayşe Yılmaz
•
AmCham’in düzenlediği Türk Amerikan İş Zirvesi bu yıl yapay zekâ ve siber güvenlik temalarıyla İstanbul’da gerçekleştirildi. Açılışta konuşan AmCham Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı & Citi Türkiye CEO’su Emre Karter, iki ülke arasındaki ticaret ilişkilerinin hızla derinleştiğini ve Türkiye’nin ABD için giderek daha stratejik bir konuma yerleştiğini vurguladı.
Zirvenin bu yılki ana gündeminin yapay zekâ ve siber güvenlik olduğunu belirten Karter, bu iki alanın şirket stratejilerinin ayrılmaz bir parçası hâline geldiğini söyledi.
Karter “Yapay zekâ yatırımlarını konuşmadığımız bir gün yok. Ancak bunun bir de risk yönetimi ve siber güvenlik boyutu var. Bu iki başlık birlikte ilerlemediğinde, fırsatlar hızla tehdide dönüşebilir,” dedi.
Karter, gün boyu düzenlenen panellerde hem AmCham üyelerinin hem de Türk iş dünyasından uzmanların yapay zekâ ve güvenlik konusundaki şirket deneyimlerini paylaştığını ifade etti.
Karter, ABD’nin Türkiye’nin ihracat kompozisyonunda son yıllarda hızla yükseldiğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“ABD, Türkiye’nin ihracatında net şekilde ikinci sırada. Oysa 10 yıl önce 7–9. sıralardaydı. COVID sonrası başlayan trendle ABD, Türkiye için açık bir hedef pazar hâline geldi”
ABD’nin küresel tarifelerinin Türkiye için avantaj yarattığını söyleyen Karter, rekabet edilen ülkelerin tarifelere maruziyetinin Türkiye’nin konumunu güçlendirdiğini vurguladı.
Karter “Önümüzdeki üç yılda ABD’nin Türkiye ihracatında birinci sıraya çıkmasını bekliyoruz” dedi.
İthalatta ise Türkiye–ABD ticaretinin dengeli bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Karter, bu dengenin ABD tarafında da olumlu karşılandığını ve Amerikalı paydaşlarının da bunu sık sık vurguladığını ifade etti.
Türk-Amerikan ticaretinin ithalat tarafında da dengeli bir yapıya sahip olduğunu kaydeden Karter, LNG ve uçak alımlarının bu dengeyi güçlendireceğini ifade etti.
Trump döneminde açıklanan 100 milyar dolar ticaret hacmi hedefinin artık gerçekçi bir senaryo olduğunu söyleyen Karter, “Bu hızla giderse 2030–2031’de 100 milyar dolarlık hacme ulaşılabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Karter, AmCham Türkiye üye yapısının Türkiye’nin bölgesel konumuna ışık tuttuğunu belirterek, Amcham üyelerinin yüzde 30–35’inin Türkiye’yi üretim, inovasyon, Ar-Ge ve yönetim süreçlerinde bölgesel merkez olarak konumlandırdığını ifade etti. Karter, AmCham Türkiye’nin beş ana önceliğinden birinin, Türkiye’nin bu bölgesel merkez rolünü daha görünür hâle getirmek ve başarılı örneklerin diğer şirketler tarafından da bilinmesini sağlamak olduğunu ifade etti.
AmCham Türkiye’nin önceliklerinden birinin bu başarı örneklerini görünür kılmak olduğunu söyleyen Karter, Amerikalı şirketlerin Türkiye ile iş birliğini artırmak istediğini belirtti.
Karter; “Amerikalı paydaşlarımız özellikle Orta Asya’dan Afrika’ya uzanan geniş bir coğrafyada Türkiye ile ortak projeler geliştirme isteğini dile getiriyor. İki ülke bir araya geldiğinde 1+1’in 2’den fazla edeceği projeler üretilebilir” şeklinde konuştu.
Etkinlik boyunca Ford Otosan, Honeywell, EXIM Bank, SOCAR, Microsoft Türkiye, USTDA, Garanti BBVA, Cisco, SAHA Robotik, Galatasaray Üniversitesi, Hudson Institute ve Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey yöneticilerin yer aldığı farklı paneller düzenlendi. Yapay zekânın yüksek riskli sektörlerde kullanımı, veri güvenliği ve siber güvenlik gibi kritik başlıklar oturumlarda ele alındı.