Küresel finans piyasalarının nabzını tutan ABD tahvil piyasası, son dönemde tarihi bir sakinliğe sahne oluyor. Volatilitenin önemli göstergelerinden ICE BofA MOVE Endeksi, Ekim 2021'den bu yana en düşük seviyesi olan 59'a gerileyerek, finansal kriz sonrası dönemdeki en büyük yıllık düşüşlerden birini kaydediyor. Bu düşüş, piyasalardaki belirsizliğin azaldığına ve yatırımcı güveninin arttığına dair güçlü sinyaller veriyor.Bu çarpıcı düşüşün ardında yatan temel faktörlerden biri, ABD Merkez Bankası (Fed)'in proaktif para politikası adımları ve ekonomik durgunluk risklerini azaltmaya yönelik çabalarıdır. Fed'in art arda yaptığı faiz indirimleri, piyasaların geleceğe yönelik beklentilerini şekillendirirken, işgücü piyasasının soğumasıyla birlikte enflasyon endişelerinin de hafiflemesine katkıda bulundu. Ayrıca, ABD ekonomisinden gelen iki yılın en güçlü büyüme rakamları gibi olumlu veriler, finansal piyasalardaki genel belirsizliği önemli ölçüde azalttı.MOVE Endeksi'nin 1988'den bu yana kaydedilen en keskin yıllık düşüşlerinden biri olması, yalnızca 2009 finansal krizindeki çöküşün gerisinde kalmasıyla, mevcut durumun ne denli olağanüstü olduğunu gözler önüne seriyor. Bu durum, piyasa katılımcılarının risk algısında belirgin bir iyileşmeye işaret ediyor.Piyasalarda Sakinliğin Nedenleri ve Gelecek Beklentileri"Piyasalarda şiddetli hareketlere neden olabilecek sorunlu verilerle karşılaşmadık. Yılın bu döneminde volatilite çok düşük olma eğiliminde."diyen Natixis Corporate and Investment Banking'in ABD Faiz Stratejisi Başkanı John Briggs, bu sakinliğin yeni yıla kadar süreceğini öngörüyor. Ancak Briggs, "Ocak ayı bazen sürprizler getirebilir veya yaygın görüşlerin sorgulanmasına neden olabilir" uyarısında bulunarak potansiyel değişimlere dikkat çekiyor.Piyasalardaki bu düşük volatilite, aynı zamanda ABD Başkanı Donald Trump'ın küresel gümrük vergileri nedeniyle piyasayı altüst ettiği nisan ayında zirveye ulaşan oynaklığın, o dönemden bu yana tahviller, para birimleri ve hisse senetleri genelinde düşüş eğilimi göstermesiyle de destekleniyor.Fed'in Politikası ve Yatırımcı GörünümüFed'in para politikası duruşu, tahvil piyasasındaki bu sakinliğin anahtarı konumunda. Makro Stratejist Brendan Fagan'ın da belirttiği gibi, "Fed'in gevşeme eğilimi, zamanlaması tartışmalı olsa da, artık açıkça belli." Bu durum, yatırımcıların gelecekteki faiz oranları hakkında daha net bir görüşe sahip olmasını sağlıyor. Tahvil yatırımcıları, 2026 için iki çeyrek puanlık faiz indirimi daha fiyatlıyor ve ilk hamlenin Haziran toplantısında yapılması bekleniyor.Küresel Ekonomiye Yansımalar ve RisklerWall Street'teki konsensüs, 2026'da daha düşük politika faiz oranları ve biraz daha dik bir getiri eğrisi üzerinde odaklanmaya devam ediyor. Bu yapı, enflasyonun kalıcılığı, büyümenin sürdürülebilirliği ve mali riskler konusunda tartışmalar sürse de, düşük volatilite ile bir arada var olabilir. Ancak, küresel ekonomideki belirsizlikler, özellikle jeopolitik gerilimler veya beklenmedik ekonomik şoklar, bu sakin dönemi aniden sonlandırabilir.Noel ve yeni yıl tatilleriyle başlayan ve biten bir hafta boyunca piyasayı hareketlendirecek verilerin olmaması da son günlerde ticaret faaliyetlerinin azalmasına ve piyasanın sakinleşmesine katkıda bulunan geçici bir faktör olarak öne çıkıyor. Ancak asıl etki, Fed'in yönlendirmesi ve ekonomik verilerin istikrarından kaynaklanıyor.Bu durum, küresel sermaye akışları ve gelişmekte olan piyasalar için de önemli çıkarımlar barındırıyor. ABD tahvil piyasasındaki istikrar, risk iştahını artırarak gelişmekte olan ülke varlıklarına olan ilgiyi canlandırabilir. Ancak, Türkiye gibi ülkeler için bu durum, sermaye akışlarının yönünü ve maliyetini etkileyebilecek dinamikleri yakından takip etmeyi gerektiriyor. Düşük volatilite, kısa vadede piyasalar için olumlu bir hava yaratsa da, uzun vadeli ekonomik dengeler ve olası sürprizlere karşı dikkatli olmak önemini koruyor.
Ekonomi
ABD Tahvil Piyasasında Tarihi Sakinlik: Fed ve Küresel Ekonomiye Etkileri
ABD tahvil piyasasında volatilitenin göstergesi MOVE Endeksi, Fed'in faiz indirimleri ve ekonomik durgunluk risklerinin azalmasıyla tarihi düşük seviyelere geriledi. Bu durum, 2009'dan bu yana en keskin yıllık düşüşü işaret ederken, piyasalardaki belirsizliğin azaldığını ve küresel finansal istikrara yönelik olumlu sinyaller verdiğini gösteriyor. Uzmanlar, düşük volatilitenin yeni yıla kadar sürebileceğini öngörüyor.
Ahmet Yıldız
•
Bu makaleyi paylaş
Instagram:Bu bağlantıyı kopyalayıp Instagram hikayenizde paylaşabilirsiniz!