ABD İşgücü Piyasası Şaşırttı: İşsizlik Başvuruları Yılın En Düşüğünde
Amerika Birleşik Devletleri'nde haftalık işsizlik maaşı başvuruları, piyasa beklentilerini aşarak yılın en düşük seviyesine geriledi. Bu durum, Federal Rezerv'in sıkılaştırma politikalarına rağmen ABD işgücü piyasasının direncini gözler önüne seriyor ve faiz indirim beklentilerini yeniden şekillendirebilir. Güçlü istihdam verileri, enflasyonla mücadeledeki kararlılığı test ederken, küresel piyasalar ve dolar üzerinde önemli etkiler yaratma potansiyeli taşıyor.
Esra Çelik
•
ABD işgücü piyasası, 2024 yılının sonlarına doğru gösterdiği şaşırtıcı dirençle dikkatleri üzerine çekiyor. Son açıklanan verilere göre, haftalık işsizlik maaşı başvuruları, 27 Aralık'ta sona eren haftada 16 bin düşüşle 199 bin seviyesine gerileyerek yılın en düşük seviyesini gördü. Bu rakam, ekonomistlerin 218 bin olan beklentisinin oldukça altında kaldı ve piyasalarda geniş yankı uyandırdı.
Fed'in Faiz Politikası Üzerindeki Etkileri
Bu güçlü veri, Federal Rezerv'in (Fed) para politikası patikası üzerindeki tartışmaları yeniden alevlendirdi. İşgücü piyasasındaki bu sıkılık, Fed'in enflasyonla mücadeledeki başarısını sorgulatabilir ve faiz indirimlerine başlama zamanlamasını erteleyebileceği sinyalini verebilir. Piyasalarda oluşan erken faiz indirimi beklentileri, bu tür verilerle birlikte baskı altına girebilir ve 'daha uzun süre yüksek faiz' senaryosunu güçlendirebilir.
Ekonomistler, işgücü piyasasının beklenenden daha güçlü kalmasının, ücret artışları yoluyla enflasyonist baskıları canlı tutabileceği konusunda uyarıyor. Bu durum, Fed'in 'yumuşak iniş' senaryosunu desteklese de, enflasyon hedefine ulaşma sürecini uzatabilir.
Devam eden işsizlik maaşı başvuruları da 20 Aralık haftasında 1,87 milyon seviyesine gerileyerek işgücü piyasasındaki genel toparlanmanın devam ettiğini gösteriyor. Önceki haftanın verisinin 214 binden 215 bine revize edilmesi ise, genel eğilimi değiştirmese de, verilerin dinamik yapısını bir kez daha ortaya koydu.
Küresel Piyasalar ve Türkiye İçin Anlamı
ABD ekonomisindeki bu direnç, küresel piyasalar üzerinde çeşitli etkiler yaratabilir:
Doların Güçlenmesi: Güçlü ABD ekonomisi ve Fed'in faiz indirimlerini erteleme ihtimali, doların diğer para birimleri karşısında değer kazanmasına neden olabilir.
Küresel Sermaye Akışları: ABD'deki yüksek faiz oranlarının daha uzun süre korunması, gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışlarını tetikleyebilir.
Türkiye Ekonomisi Üzerindeki Etki: Güçlü dolar ve küresel sermaye akışlarındaki değişimler, Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler için dış finansman maliyetlerini artırabilir ve Türk Lirası üzerinde baskı oluşturabilir. Fed'in sıkı duruşunu sürdürmesi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) para politikası adımlarını da dolaylı yoldan etkileyebilir.
Sonuç olarak, ABD işgücü piyasasındaki bu olumlu görünüm, küresel ekonominin lokomotifi konumundaki Amerika'nın direncini gösteriyor. Ancak bu direnç, Fed'in enflasyonla mücadelesini daha karmaşık hale getirebilir ve piyasaların faiz indirim beklentilerini yeniden değerlendirmesine yol açabilir. Bu durum, önümüzdeki dönemde hem ABD hem de küresel ekonomi için önemli belirsizlikleri beraberinde getirecektir.