ABD Enflasyonu Beklentileri Altında: Fed'in Karar Masası Daha Karmaşık
Kasım ayında ABD tüketici fiyatları, beklentilerin önemli ölçüde altında kalarak yüzde 2,7 ile sürpriz yaptı. Çekirdek enflasyonun da yüzde 2,6 ile 2021 başından bu yana en yavaş artışı göstermesi, enflasyonist baskıların hafiflediği yönündeki umutları artırdı. Ancak hükümet kapanması nedeniyle veri toplama sorunları, Fed'in faiz politikası üzerindeki belirsizliği derinleştiriyor.
Ahmet Yıldız
•
Küresel piyasaların merakla beklediği ABD enflasyon verileri, Kasım ayında sürpriz bir tablo çizdi. Tüketici fiyat endeksi (TÜFE), yıllık bazda yüzde 2,7 ile piyasa beklentisi olan yüzde 3,1'in oldukça altında gerçekleşti. Bu durum, son dönemde enflasyonla mücadelede kaydedilen ilerlemeye dair önemli bir sinyal olarak yorumlanıyor.
Çekirdek Enflasyonda İki Yılın En Yavaş Artışı
Enflasyonun daha kalıcı bileşenlerini gösteren çekirdek tüketici fiyatları (gıda ve enerji hariç), Kasım ayında yıllık bazda yüzde 2,6 artış kaydetti. Bu rakam, 2021 yılının başından bu yana görülen en yavaş artış hızı olarak dikkat çekiyor. İki ay önce yüzde 3 seviyesinde olan çekirdek enflasyonda yaşanan bu kayda değer yavaşlama, enflasyonist baskıların dar bir alanda sıkışmasından sonra gevşediğine dair güçlü bir umut verdi. Ancak bu olumlu tabloya rağmen, verilerin güvenilirliği konusunda bazı soru işaretleri bulunuyor.
Hükümet Kapanmasının Veri Kalitesine Etkisi
ABD Çalışma ve İstatistik Bürosu (BLS), hükümetin kapanması nedeniyle Ekim ayı fiyat verilerinin çoğunu toplayamadı. Bu durum, kurumun Kasım ayında enflasyonun daha geniş ölçütleri ve birçok önemli kategori için aylık değişimleri belirleme yeteneğini sınırladı.
Fed Başkanı Jerome Powell da geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalarda, uzun süren hükümet kapanmaları nedeniyle enflasyon verilerinin bozulmuş olabileceğini belirtmişti. Bu durum, Fed'in önümüzdeki dönemdeki para politikası kararlarını alırken daha temkinli davranmasına neden olabilir.
Fed'in Faiz İkilemi ve Gelecek Projeksiyonları
Geçtiğimiz hafta işgücü piyasasında daha endişe verici bir bozulmaya karşı korumak amacıyla art arda üçüncü toplantısında faizleri düşüren ABD Merkez Bankası (Fed), enflasyon verileri karşısında yeni bir ikilemle karşı karşıya. Gelecek yıl için faiz oranları konusunda politika yapıcıları arasında bölünmüşlük devam ederken, bu beklenenden düşük enflasyon verileri, faiz indirimlerinin devam edip etmeyeceği tartışmalarını alevlendirecek.
Enflasyonist Baskılar: Veriler, enflasyonun hedeflenen seviyelere doğru gerilediğine işaret ediyor.
Veri Güvenilirliği: Hükümet kapanmasının yol açtığı veri toplama sorunları, Fed'in kararlarını zorlaştırıyor.
İşgücü Piyasası: Fed, işgücü piyasasındaki olası bozulmalara karşı önlem almayı sürdürüyor.
Küresel Piyasalar ve Türkiye İçin Anlamı
ABD'deki enflasyonun beklentilerin altında kalması, küresel piyasalarda risk iştahını artırabilir ve dolar üzerinde aşağı yönlü bir baskı oluşturabilir. Bu durum, gelişmekte olan ülkeler ve özellikle Türkiye ekonomisi için olumlu sinyaller taşıyabilir. Doların değer kaybetmesi, ithalat maliyetlerini düşürerek ve dış borç yükünü hafifleterek Türkiye'nin ekonomik dengelerine katkıda bulunabilir. Ancak Fed'in veri kalitesine ilişkin endişeleri ve gelecekteki faiz adımlarına dair belirsizlikler, piyasalardaki oynaklığın devam etmesine neden olabilir.
Önümüzdeki dönemde Fed'in veri setini nasıl yorumlayacağı ve politika duruşunu ne yönde şekillendireceği, hem ABD ekonomisi hem de küresel finans piyasaları için belirleyici olacak.