Küresel ticaretin en büyük iki aktörü olan Amerika Birleşik Devletleri ve Çin arasındaki gerilimli ilişkilerde dikkat çekici bir yumuşama sinyali verildi. Çin'in, son günlerde ABD'den en az 10 sevkiyatlık soya fasulyesi satın alması, aylardır süren ticaret savaşının ardından gelen önemli bir uzlaşma adımı olarak yorumlanıyor. Bu alımlar, yalnızca emtia piyasalarını değil, aynı zamanda iki ülkenin gelecekteki ekonomik ve siyasi diyaloglarını da şekillendirme potansiyeli taşıyor.Ticaret Geriliminde Beklenmedik ÇözülmePekin'in bu beklenmedik alımları, ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping arasında Güney Kore'de gerçekleşen liderler zirvesinin hemen ardından geldi. Zirvede Trump'ın Şi'den ABD malları alımlarını hızlandırmasını ve artırmasını talep ettiği, Şi'nin ise bu talebi "az çok kabul ettiği" belirtilmişti. Bu son soya fasulyesi anlaşmaları, söz konusu siyasi mutabakatın somut bir yansıması olarak öne çıkıyor.Piyasa kaynaklarına göre, Çinli alıcılar toplamda 10 ila 15 sevkiyat arasında ABD soya fasulyesi temin etti. Her bir sevkiyatın 60.000 ila 65.000 ton arasında olduğu ve Ocak ayında ABD'nin Körfez kıyısı ile Pasifik Kuzeybatı limanlarından yola çıkacağı tahmin ediliyor. Bu hacim, Çin'in aylardır ABD'den yaptığı alımlardaki düşüş göz önüne alındığında oldukça dikkat çekici bir artışı temsil ediyor.Ekonomik Rasyonelin Ötesinde Siyasi Bir HamleBu alımların en çarpıcı yönü, ABD soya fasulyesinin mevcut piyasa koşullarında Brezilya ürünlerinden daha pahalı olmasına rağmen tercih edilmesi. Normalde, Çinli ithalatçılar maliyet avantajı nedeniyle Brezilya'yı tercih ederken, bu kez siyasi bir kararın ekonomik rasyonelin önüne geçtiği görülüyor. Bu durum, ticaret gerilimlerinin ekonomik kararlar üzerindeki derin etkisini ve siyasi iradenin piyasa dinamiklerini nasıl değiştirebileceğini açıkça gösteriyor."Bu alımlar, sadece bir emtia ticareti değil, aynı zamanda ABD-Çin ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcını işaret eden güçlü bir siyasi mesajdır. Çin, bir yandan ABD'nin taleplerine yanıt verirken, diğer yandan küresel tedarik zincirindeki konumunu yeniden değerlendiriyor olabilir."Küresel Piyasalara Etkileri ve Gelecek BeklentileriÇin'in ABD'den soya fasulyesi alımlarını yeniden hızlandırması, küresel emtia piyasalarında önemli bir rahatlama yaratabilir. Özellikle ABD'li çiftçiler için uzun süredir devam eden belirsizliğin bir nebze olsun dağılması bekleniyor. Ancak, bu durumun kalıcı bir çözüm mü, yoksa geçici bir ateşkes mi olduğu henüz net değil. Ticaret anlaşmazlığının temelindeki yapısal sorunlar devam ettiği sürece, benzer dalgalanmaların yaşanması olası.Bu gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki doğrudan etkisi sınırlı olsa da, küresel ticaret akışlarındaki her türlü yumuşama veya gerilim, dolaylı yoldan emtia fiyatları ve genel piyasa algısı aracılığıyla Türkiye'yi de etkileyebilir. Özellikle tarım ürünleri piyasalarında oluşacak istikrar, küresel gıda enflasyonu üzerinde olumlu bir etki yaratabilir.Küresel Ticaret Hacmi: ABD-Çin ticaretindeki bu yumuşama, küresel ticaret hacminde genel bir artışa yol açabilir.Emtia Fiyatları: Soya fasulyesi fiyatlarında kısa vadeli bir toparlanma görülebilir.Siyasi İlişkiler: İki süper güç arasındaki diyaloğun devamı için zemin hazırlayabilir.Tedarik Zincirleri: Küresel tedarik zincirlerinin yeniden yapılandırılmasına yönelik sinyaller verebilir.Önümüzdeki dönemde, ABD ve Çin arasındaki ticaret müzakerelerinin seyrini ve bu tür alımların devam edip etmeyeceğini yakından takip etmek, küresel ekonomik görünüm açısından kritik önem taşıyacaktır.

Ekonomi
ABD-Çin Ticaretinde Soya Fasulyesi Hamlesi: Gerilim Erime Sinyali
Küresel ekonominin iki devi ABD ve Çin arasındaki ticaret ilişkilerinde önemli bir yumuşama gözleniyor. Çin'in, ABD'den yüklü miktarda soya fasulyesi alımı, aylardır süren gerilimin ardından gelen kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu hamle, küresel emtia piyasaları ve uluslararası ticaret dinamikleri üzerinde yeni bir dönemin habercisi olabilirken, Brezilya ürünlerinden daha pahalı olmasına rağmen yapılan alımlar, siyasi iradenin ekonomik kararlar üzerindeki etkisini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Zeynep Kaya
•




